Borsada yabancı ilgisi yeniden güçlenirken, genele yayılan alımlar değil seçici pozisyonlar dikkat çekiyor. Bankalar yine gözde hisseler. Stopaj düzenlemesiyle mevduat ve fon yatırımcısı yön arıyor
Ekonomi yönetimi, tasarruf davranışında yön değişikliği hedefliyor. Kısa vadeli kazanç arayışını caydıran, uzun vadeli birikimi ödüllendiren stopaj düzenlemesi; yatırımcının “vadeye göre pozisyon alma” refleksini yeniden şekillendiriyor. Artık mesele, “kısa vadede kazanır mıyım?” sorusundan çok, “ne kadar beklersem daha çok kazanırım?” sorusuna dönüyor. Bu da yatırımcının vade tercihine dayalı olarak pozisyon alma refleksini değiştiren bir sürece işaret ediyor. Bu dönüşümün yasal zemini ise yıl içinde art arda gelen stopaj düzenlemeleriyle güçlendirildi. Bu yıl stopaj oranlarında ikinci kez artışa gidildi. İlk düzenleme 1 Şubat’ta devreye alınmıştı. Ardından 9 Temmuz’da yeni bir artış daha yapıldı ve özellikle kısa vadeli TL mevduatlar ile yatırım fonlarındaki gelir vergisi
Borsa İstanbul haftayı güçlü yükselişle tamamlarken yatırımcıların da stratejilerini kontrol etmesi gerekiyor. Endeksten hisseye, genelden seçiciye geçişin dikkat çektiği bu süreçte, veriye dayalı yaklaşımlar belirleyici olmaya aday.
Geçtiğimiz hafta Borsa İstanbul, yatırımcısına uzun süredir beklediği güçlü hareketi sundu. BIST 100 Endeksi yüzde 9.26’lık yükselişle haftalık bazda kayda değer bir çıkış gerçekleştirirken, yılbaşından bu yana da getiride pozitif bölgeye geçti. Özellikle banka hisselerindeki güçlü yükselişler, endeksin lokomotifi oldu. Piyasalarda artan işlem hacmi, yatırımcı güveninin geri döndüğüne dair bir işaret olarak yorumlandı. Çıkışla birlikte endeks, yılın ilk yarısındaki zayıf performansını telafi etmeye başladı. Marttan bu yana gözlenen 9.000’in üzerinde tutunma çabası sonuç verirken temmuzun ilk haftasında yukarı yönelim öne çıktı. Benzer durum mart ayının ilk iki haftasında yaşanmış, ancak alımların devamı gelmemişti.
Milliyet gazetesi, yalnızca haber veren bir mecra değil; aynı zamanda bu ülkenin sosyoekonomik belleğini taşıyan güçlü bir kaynak. Bir sabah manşetindeki çarpıcı bir başlık, bir ekonomi köşesindeki sade bir cümle ya da küçük puntolarla yazılmış bir dipnot… Her biri bu kolektif hafızanın yapı taşlarını oluşturuyor. Milliyet’in sayfalarında yalnızca günlük gelişmeler değil, geleceğe bırakılmış analizler, dersler ve farkındalıklar saklıdır. Ve bu büyük hafızanın parçası olmak, yalnızca bir gazetede yazmak değil; topluma karşı duyulan büyük bir sorumluluğun da altına girmektir.
İşte ben, tam 25 yıldır bu sorumluluğun bilinciyle yazıyorum. Borsa hareketlerinden faiz kararlarına, yatırım enstrümanlarından dövize kadar pek çok konuyu kaleme alırken, yalnızca finansal verileri yorumlamadım. Aynı zamanda bu verilerin yatırımlar üzerindeki etkilerini, bireyin yaşamına yansımalarını, ülkenin ekonomik bilincine katkılarını da göz önünde bulundurdum. Çünkü ekonomi yazarlığı, sadece rakamları sıralamak değil; okuyucunun yaşamına
Yatırımcılar bu hafta güven değil, gerekçe aradı. Borsa yüzde 2.2 yükseldi. Havacılık ve banka hisseleri dikkat çekti. Altın yüzde 3 düşerken, euro kuru yüzde 2.1 prim yaptı
Geçen hafta jeopolitik risklerin azalması ve Fed’e dair faiz indirimi beklentilerinin artmasıyla küresel piyasalarda göze alınabilen risk de yükseldi. ABD ekonomisinin daralma sinyalleri vermesi ve doların zayıflaması dikkat çekerken, petrol ve altın fiyatları geriledi. Türkiye’de ise ekonomik yavaşlamaya işaret eden veriler ön plandaydı. Piyasada bu hafta yön yukarıydı ama akışın kendisi kadar, içeriği de önemliydi. BIST 100 Endeksi yüzde 2.2 yükseldi. Yılbaşından bu yana kayıp yüzde 4.3 seviyesinde olurken hâlâ negatif bölgede. Bu hafta altındaki düşüş ise yüzde 2.9 oldu. Son bir yılda yüzde 70’in üzerinde getiri sunan altın, bu kez yatırımcısını kısa vadede koruyamadı. Aynı hafta TL mevduat yüzde 0.85, kira sertifikaları yüzde 0.75 getiri sağladı. Sabit getirili yatırım araçları istikrarını koruyor. Dolar yüzde
Artık trende değil, temel yapıya ilgi gösteren yatırımcı yönünü bilançosu güçlü sanayi hisselerine çeviriyor
BIST 100 Endeksi haftayı yüzde 1.17 düşüşle tamamlarken, yatırımcı davranışında belirgin bir değişim göze çarpıyor. Geniş tabanlı alımların zayıfladığı bu dönemde, oynaklığı yüksek hisselerden kaçış yaşanıyor. Yerini ise mali yapısı güçlü, çarpanı düşük, hikâyesi olan hisselere bırakıyor. Bu eğilim yalnızca borsada değil, yatırım araçlarının genelinde de kendini gösteriyor. Altın fiyatları yüzde 0.85 gerilerken, TL mevduat yüzde 0.86, kira sertifikaları yüzde 0.75 getiri sundu. Döviz cephesinde de euro yüzde 0.44, dolar yüzde 0.35 değer kazandı. BIST 100 Endeksi’nin yılbaşından bu yana kaybı yüzde 6.38 olurken son 1 yıldaki düşüş yüzde 14.31’e ulaştı. Bu tablo, güvenli liman arayışının kısa vadeli tercihten çıkıp sistematik eğilime dönüştüğünü gösteriyor.
TÜPRAŞ ve Ereğli
BIST 30 hisseleri arasında haftanın en
Altın yükseliyor, borsa düşüyor ama meselenin sadece yön olmadığı bir gerçek. Disiplinli duruş sergileyenlerin daha fazla avantaj sağladığı piyasalarda reflekslere dikkat edilmeli
Yatırımcı artık “ne alırsam çıkar” değil, “hangisi daha kazançlı” sorusunun cevabını arıyor. Piyasalar ise yön arıyor. Ama bu defa yön, alışılmış veri akışlarıyla değil; jeopolitik riskler, büyüme revizyonları ve merkez bankalarının sessizliğinden doğan kırılganlıklarla belirleniyor. Haftanın son işlem gününde Ortadoğu kaynaklı tansiyon borsalarda satışları tetiklerken, altın ve petrol fiyatları yeniden yükselişe geçti. BIST 100 Endeksi, haftalık bazda yüzde 1.84 değer kaybederek 9.311 puana geriledi. Aynı süreçte, serbest piyasada Cumhuriyet altını yüzde 2.52 yükseldi ve yatırımcısını korumaya devam etti. ABD ile Çin arasındaki ticaret görüşmeleri takip ederken, ABD’de mayıs ayı TÜFE verisi yüzde 0.08 artışla beklentilerin altında kaldı. Ancak aynı hafta IMF, OECD ve Dünya Bankası’nın 2025 küresel büyüme
Piyasalardaki yüksek tansiyon yatırımcıların temkinli hareket etmesine yol açıyor. Altın ve borsa cephesinde teknoloji hisseleri son dönemde getiri sağlamayı sürdürüyor.
Piyasalarda yön arayışı sürerken, yatırımcıların tercihi istikrarlı ve güçlü temelli enstrümanlardan yana oldu. Son bir haftada en yüksek getiriyi yüzde 3.2 ile Cumhuriyet altını sağladı. Haftanın bir diğer ilgi gören yatırım alanı borsa oldu. BIST 100 Endeksi haftayı yüzde 3.5’lik yükselişle tamamladı.
Sektörel bazda öne çıkan BIST Hizmetler Endeksi haftayı yüzde 3.7, BIST Mali Endeks ise yüzde 3.5 oranında yükselişle tamamladı. Borsada en dikkat çekici performans ise BIST Teknoloji Endeksinden geldi. Yüzde 5.4’lük artış, teknoloji hisselerinin yeniden ilgi odağı olduğunu işaret ediyor.
En fazla yükselenler
Yılbaşından bu yana en çok yükseliş kaydeden Cumhuriyet altını yüzde 41.8 seviyesinde bir performans sergilerken BIST Teknoloji Endeksinin yükselişi onu da geçerek yüzde 44.7 oldu. Diğer yandan mevduat ve özel sektör
İlk beş ayda yatırım araçları içinde altın öne çıktı borsa geride kaldı. Dünya borsalarında seçici yükselişler var. Haziran ayı ve yılın ikinci yarısında portföylerde dağılım değişecek.
Yılın ilk beş ayı, yatırımcı açısından yön arayışının yoğunlaştığı bir dönem oldu. Yılın ilk günlerinde yatırımcının risk alma isteği daha yüksekti. Ancak borsada beklenen çıkış gerçekleşmedi. Artan risk algısı satışları öne çıkardı. Hisse senetleri yılbaşından bu yana yüzde 8,25 değer kaybetti. Buna karşın altın yüzde 37,47 yükselirken mevduatın getirisi yüzde 18,88 seviyesinde gerçekleşti. Dünya borsalarında DAX, KOSPI ve Hang Seng öne çıkarken Nasdaq ve Nikkei gibi teknoloji ağırlıklı endeksler negatif ayrıştı. Bu tablo, yatırımcının portföy tercihinde yeniden ağırlık dağılımı yapma ihtiyacını doğurdu. Haziran ve ikinci yarıya girerken bu eğilim, yeni fiyatlamaların da habercisi.
Reel getiriye bakış
Yatırım araçlarının performansı yalnızca getirileriyle değil, o getirinin oluştuğu piyasa koşullarıyla birlikte okunmalı. Nominal