Ateş yansın ocaklar sönmesin
Yedi mutfakla günde 100 bin kişiye yemek çıkaran Acil Gıda Kolektifi’nin önceliği, mevcut yapısını sürdürülebilir hâle getirmek ve kapasiteyi artırmak. Daha büyük bir yapıyla bir araya gelerek ocağı hiç söndürmemek.
İlk hedefleri deprem bölgesine gidip ateşi yakmak, ocağı kurmaktı. Şefler sahaya koşarken, farklı mesleklerden gıda sektörünün önde gelen isimleri arka planda inanılmaz bir destek ağı oluşturdu. 36 saatte üç şehirde ocakları kurdular. 7 mutfakla sistemi sürdürülebilir hâle getirdiler. Şu anda İskenderun-Pınarbaşı, Hatay Turunçlu, Defne, Samandağ, Elbistan Şeker Fabrikası, Adıyaman Altınşehir ve Adıyaman Havalimanı’nda kurulan 7 mutfakta günde 100 bin kişiye yemek pişiriliyor.
6 Şubat’ta bir WhatsApp grubuyla başlayan Acil Gıda Kolektifi’nin bugün geldiği noktadan gelecek hedeflerine bakalım. Uluslararası yardım kuruluşlarıyla çalışan Şef Yalçın İnam ve sektörden arkadaşları, deprem bölgesine hızlıca nasıl yardım edebiliriz, düşüncesiyle WhatsApp’da Kolektif grubu kuruyor.
Şeflerin hızlıca sahaya gitmeleri, yerel yetkililere ulaşmak, lojistiği sağlamak, ekipman tedarik etmek, gıda malzemelerinin temin edilmesi ve izinleri almak için hızlıca iş bölümü yapılıyor. Kızılay, AFAD bağlantıları kuruluyor, herkes kendi alanında sorumluluk alıyor. Güçler birleştiriliyor ve her şehir için bir WhatsApp grubu oluşturuluyor. Kolektif gönüllüleri, anında bölgeye koşan Mehmet Yalçınkaya, Masterchef ekibi, Yunus Emre Akkor, Ebru Baybara, Rafet İnce, Türev Uludağ gibi sektörün önde gelen şefleriyle de dayanışmaya giriyor. Hangi mutfakta ne ihtiyaç varsa ona göre koordine olunuyor. Gruba düşen bir yardım çağrısı anında cevap buluyor. Çölyak hastası bir çocuk için dere tepe yollar aşılıyor.
Maksut Aşkar ve Yaren Çarpar, bölgeye ilk yetişen şeflerimizden. İkisi de Hataylı. Hem ailelerine koşuyorlar hem de kısa sürede biri İskenderun’da diğeri Hatay TED Koleji’nde ekipleriyle sıcak yemek dağıtmaya başlıyorlar. Mehmet Gök de tam teçhizat bir tır ve ekibiyle afet bölgesine ilk koşan şeflerimizden. Şu anda onun kurduğu sistemle günde binlerce kişiye yemek ulaştırılıyor. Daha sonra da bu ekibe Şef Görkem Özkan dâhil oluyor. Murat Deniz Temel, Adıyaman Kız Öğrenci Yurdu’nda ocağı açıyor. Yine öncü ekiplerden Ufuk Keşoğlu ve Umut Karakuş, Elbistan’da yardım zincirini oluşturuyor. Sadece pişirme değil, aynı zamanda gelen malzemeyi araçlarla bölgedeki ihtiyaç sahiplerine sıcak yemekle birlikte dağıtıyorlar.
Şefler nöbette
Ülkemizin önde gelen şeflerinden Ali Ronay da grubun ilk kuruluşundan itibaren koordinasyonda yer alan isimlerden. Bölgede kurulan mutfakların ihtiyaçlarını ve kapasitelerini belirleyecek. Hangi mutfaklar birleşmeli, kapasite artırımı için neler yapılmalı onları araştırıyor. Samandağ mutfağını kuran Serra Beklen, Çiğdem Seferoğlu, Pınar Taşdemir, Cansu Dirim, Mihta Yıldırımtaş, Duran Özdemir ve isimlerini yazamadığım çok sayıda şefimiz bölgede nöbetteler. Lojistikten sorumlu ekip bir platform oluşturmayı başarmış durumda. Gıda yığılması ve stok sorunu olmuyor, mutfak ihtiyaçlarına göre malzeme çıkışı yapılıyor.
Bundan sonraki hedef bölge için kalıcı bir sistem oluşturmak. Şu anda yardım için deprem bölgesinde çalışmalar yapan Dünya Gıda Programı (WFP), BM gibi uluslararası kuruluşlarla TURYİD benzeri güçlü yapılarla bir araya gelebilir. Aklıma gelen düşünce, deprem bölgesinde yeniden yapılanma için destek fonlarını başlatan ulusal ya da uluslararası kuruluşların, mevcut ya da oluşturulacak mutfaklarda yerel şefleri profesyonel olarak değerlendirmesi. İnanıyorum ve de umut ediyorum ki, bu konu illaki gündemlerindedir.