Deprem bölgesindeki şehirlerimizin gastronomik miraslarını yarınlara taşıyabilmeleri için şu anda el birliği yapmanın tam zamanı. Gaziantep’in tarihi işletmeleri sahipleri de destek çağrısı yapıyor.
Deprem felaketinin açtığı yaraların kapanması zaman alacak. Acıların üstesinden gelebilmek hiç kolay değil. Bir yandan da ayağa kalkmak yola devam etmek şart. On bir ilimizden daha iyi durumda olanların bir an önce toparlanıp diğer şehirlere de yardımcı olmaları çok önemli. Ülke çapında güçlü bir dayanışma için 6 Şubat hep aklımızda olmalı! İlk UNESCO kentimiz, gastronomi dünyamızın gözdesi Gaziantep, Nurdağ ve İslahiye dışında merkez olarak diğer illere kıyasla daha iyi durumda. Elbette acıları büyük, kayıplar ve hasar var ama bir yandan da nasıl toparlanırız ve çevremize nasıl yararlı olabiliriz çabaları gözle görülür şekilde hissediliyor. Gaziantep’in tarihi işletmelerinden Orkide Pastane&Restoran’ın sahibi ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Özgüler, gıda sektöründeki işletmelerin kendini toparlaması ve eski kapasitelerine ulaşmasının 1 buçuk yılı alacağını söylüyor. Şehri dolduran cıvıl cıvıl misafirler yok. Şu anda her ne kadar geri dönmeyi düşünenler olsa da şehirden ayrılanların sayısı 500 bin kişiyi bulmuş durumda. Bu ayrılanların içinde iş yeri sahiplerinin yanı sıra kalifiye elemanların da olması düşündürücü. Buruk bir sessizlik var. Mustafa Özgüler, “Özellikle sosyal medya ve basın tarafından korku ve kaygı körüklenmeye devam ederse burada hayatın normal devam etmesi daha da zorlaşacak” diyor. Açık olan işletmeler, sektörüne göre yüzde 20-30 kapasiteyle çalışıyor. Özgüler’in ifadesiyle, işveren ve çalışanlardaki tek soru: “Bundan sonra ne olacak?”
Nasıl desteklenir?
Mustafa Özgüler’in işletmelere destek konusunda önerileri şöyle: “Bütün işletmelere kısmi çalışma desteği verilmeli. Ertelenen sigorta, vergi gibi ödemeler uzun vadelerle taksitlendirilmeli ve belirli bir süre devlet tarafından desteklenmeli. İşletmelere faaliyete geçme şartıyla en az 6 ay kadar kira yardımı yapılmalı. Bir süre için ertelenen doğal gaz, elektrik ve su faturalarının tahsil edilmesi 1 yıla bölünmeli.”
Online siparişler artmalı
Gaziantep ve işletmelerini açma şansı olan diğer şehirlerimiz için aslında yapılacak çok şey var. Hemen ve en kolay destek ise online siparişler. Verilecek her ürün ve yemek siparişi depremzedelere moral olarak dönecek. Esnafın kalkınması şehrin ve de bölgenin kalkınması demek. Deprem bölgesindeki on bir şehrimiz aynı zamanda mutfak kültürü açısından da en bereketli topraklara sahip. Gastronomik miraslarını yarınlara taşıyabilmeleri için tam da şu anda el birliği etmenin zamanı.
İşletme sahipleri ne diyor?
Talat Çağdaş / (İmam Çağdaş)
Baba Burhan Çağdaş ile Burhan ve Talat Çağdaş.
İşletmemizde herhangi bir hasar olmadı. Bu yüzden depremin ilk günlerinden itibaren çalışanlarımıza ve vatandaşlarımıza barınak ve aşevi gibi hizmet vermeye başladık. Günde 5 bin kişinin üzerinde ücretsiz sıcak yemek desteği sağladık. Şu anda da açığız. Baklava üretimimiz aynı şekilde devam ediyor. İlçelerimize ve diğer illerimize yardım için koordinasyon sağlamaya çalışıyoruz. Depremden etkilenen iller, Türkiye gastronomisi ve tarihi açısından çok önemli. Bu nedenle bundan sonraki süreçte hep birlikte dayanışma içinde yaralarımızı hızla sarmamız lazım.
Tahir Öztan / (Şirehan Otel)
İlk günden beri açığız. Hiçbir hasarımız yok. Gaziantep gastronomisi kaldığı yerden devam edecektir. Baklavacımız, menengiç kahvecimiz, peynircimiz, bakırcımız tüm esnaf, hepsi hazır şekilde insanları bekliyor. Nurdağı ve İslahiye yerle bir oldu. Oralarda her şeye ihtiyacı var. Ama merkezimizde zarar çok büyük değil. Neye göre değil? Kahramanmaraş gibi, Hatay gibi çok kötü durumda değiliz. Bu nedenle de esnafımız çabuk toparlandı. İlgi ve morale ihtiyacımız var. Oteller sağlam, restoranlarımız ve bütün esnaf hazır. Gelecek misafirleri bekliyoruz. Yardım etmek isteyen herkes eskisi gibi online sipariş versin. Katkısı büyük olur.
Murat Güllü / (Güllüoğlu, Tarihi Elmacı Pazarı)
Gaziantep şehir merkezi özelinde konuşmak gerekirse yıkım yok denecek boyutta. Buradan tüm afet bölgelerine ilk günden bugüne yaraların sarılabilmesi için sürekli destek olunuyor. Deprem sonrası ilk hizmet vermeye başlayan işletmelerden biri olarak 15 Şubat itibarıyla imalathanemiz ve tüm şubelerimizde ve yine dünyanın her yerine kargolarla gönderilerimize devam etmeye başladık. Gaziantep’te hayatın normal akışında gitmediği tek şey; şehre gelmekte tereddüt yaşayan misafirlerimiz. Onun haricinde bizler günlük hayatımıza devam etmekteyiz. Ancak ciddi bir iş düşüklüğü var. Gaziantep’in sanayi, turizm ve hayatın sürdürülebilirliği konusunda bölgenin lokomotifi olacağını düşünüyorum. Bölgenin kalkınabilmesi için tüm şehir seferber olmalı. En büyük desteğin, insanların Gaziantep’e güvenle gelmeye devam etmesi ve buradaki esnaftan online siparişler vermesiyle olacağını düşünüyorum.
Doğa Çitçi / (Gaziantep Mutfak Sanatları Merkezi)
Sevdiklerimizi kaybettik, alışkanlıklarımızı kaybettik, anılarımızı kaybettik. Sadece birlikte olursak el ele verirsek toparlanabileceğimiz bir gelecek var önümüzde. Her biri aynı zamanda depremzede olan ekip arkadaşlarımız, gönüllüler, gastronomi tesis çalışanları yardımların ihtiyaç sahiplerine ulaşması için gece gündüz emek verdi. Bu topraklar gastronomi ve kültürel miras turizmiyle zengindir. Geleneği sürdürebilmek, yeniden misafir ağırlayabilmek için üretime ve üretmeye devam etmeliyiz. Bunu hem geçmişe hem geleceğe borçluyuz. İşletmemiz açık. Tüm iş yerlerinin çalışılabilir hale gelmesi, şehirlerin kalkınabilmesi, çalışanların işlerine devam edebilmesi için desteğe ihtiyacımız var.
Coşkun Koçak / (Koçak Baklava)
Üretim binamız ya da işletmelerimizde deprem hasar oluşturmadı. Online ve kargo hizmetine devam ediyoruz. Hayatın normalleşmesi için bütün gücümüzle kapılarımızı açtık çalışıyoruz. Hem maddi hem manevi yardımlarla ülkemizin yanındayız. Gaziantep’in ekonomisi ve üretimi çok güçlü olduğu için hızlıca toparlanacağımızı düşünüyorum. Diğer işletmelerin de depremin yarattığı psikolojiyi atlatarak normalleşebilmek için ellerinden geleni yaptıklarına inanıyorum. Sürekli sivil toplum örgütleri ve baklavacılar odası olarak görüş ve fikir alışverişindeyiz. Sorunları hızlı bir şekilde çözüme kavuşturmak ve birlik olarak yaraların sarılması ilk temennimiz.