Kapadokya’da bahar sofraları

Kapadokya Üniversitesi’nin ev sahipliğinde düzenlenen Gastronomi Festivali’nde bölgenin lezzet zenginliğini yansıtan bahar sofraları başroldeydi

Kapadokya, doğal güzellikleri, tarihi zenginlikleri ve kendine özgü mutfak kültürüyle Türkiye’nin en önemli gastronomi destinasyonlarından biri. Bölgenin benzersiz coğrafyası, toprağı ve havası, yüzyıllardır Kapadokya mutfak kültürünü şekillendiriyor. Burada yetişen tarım ürünleri, et ve tahıllarla harmanlanarak derin kökleri olan bir mutfak kültürü oluşturmuş.

Geçen hafta, bölgenin mutfak kültürünün korunmasına ve tanıtılmasına katkı sunma amacını taşıyan Kapadokya Gastronomi Festivali’ndeydim. Festivalin teması, tarih boyunca bu topraklarda yaşamış çeşitli kültür ve inançlara sahip insanların baharın gelişini şifa, bolluk ve bereket dilekleriyle anlamlandırdıkları Hıdırellez kutlamalarıydı.

Ürgüp yemekleri kitabı

Ürgüp tarhanası, Nevşehir’in Acıgöl ilçesine bağlı Topaç köyünde, kuru madde oranı yüksek ve aromasının yoğun olmasını sağlayan kıraç topraklarda yetişen Topaç sarımsağı, Avanos küp peyniri, Nevşehir çömlek peyniri, Niğde mavisi, Hıdırellez böreği, Kuzu ciğeri, Keskiç ekmeği, Mustafapaşa usulü Tuzlu balık, Mleçnik tatlısı, Gurabi, Güveçte tandır çorbası, Asma cacığı, Köftür kavurması gibi bölgeyle bütünleşmiş yemekler hikâyeleri de anlatılarak festival boyunca misafirlere ikram edildi. Kapadokya bölgesinin mutfak kültürüyle ilgili yapılan çalışmalar çok kıymetli. Festivalde aldığım en güzel haberlerden biri de Mutfak ve Kültür Araştırmacısı Selmin Barman’ın Ürgüp yemekleriyle ilgili bir çalışma yapmasıydı. Yani kaynak bir kitap yolda.

Bin üç yüz civarında yerli nüfusu ve iki bin öğrencisiyle Türkiye’nin bir üniversiteye ev sahipliği yapan en küçük yerleşim birimi olma özelliğine sahip Mustafapaşa köyünden bahsetmek istiyorum. Köy, Orta Çağ’a dayanan tarihi; Osmanlı ve erken Cumhuriyet dönemine tarihlenen 200 civarında tescilli yapısı ve kozmopolit kültürü ile Kapadokya tarihinde çok önemli bir yere sahip. Köyün bir başka özelliği ise UNWTO (Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü) tarafından tescil edilmesi.

Nerede ne yenir?

Mustafapaşa Asmalı Konak (Old Greek House): Zeytinyağlı yaprak sarma, testi kebabı

Mustafapaşa Gorgoli Lounge & Eatery: Avanos kalaba yoğurdu ve Kapadokya emir üzüm pekmezi

Ürgüp Pirwa: Ekşi mayalı pizza

Ürgüp Barbarian: Odun ateşinde brisket

Reserved Cappadocia: Antep fıstıklı, beyaz peynir ezmesi, pastırmalı mücver ve beyaz çikolatalı balkabağı tatlısı

Uçhisar Millocal: Erik soslu dana kaburga

Mehmet Şef’in imza restoranı

Kapadokya’ya gelmişken, uzun zamandır gitmek istediğim Reserved Cappadocia’ya uğramadan olmazdı. Mehmet Gök’ün Orhan Korkmaz ile açtığı Reserved Cappadocia’nın menüsü, misafirlerine keyifli bir bölge yolculuğu yaptırıyor. Lokal Anadolu mutfağı, yöresel mezeler, Anadolu peynir çeşitleri, köy pazarından tereyağı, küp peyniri, pekmez, sirke, koruk ekşisi, kabala yoğurdu, kuru kaymak, Mustafapaşa’dan kuşkonmaz, Topaç sarımsağı gibi yerel ürünlerle dolu her tabak, masaya kendi hikâyesini bırakıyor. Restoranın Gault&Millau Rehberi’nde Chef Table kategorisinde 2 şapkası var. Dekorasyonda taş ve ahşap, antika objelerle birleştirilmiş. 250 yıllık eski şömine, değirmen taşı gibi birçok detay hemen göze çarpıyor. Restoran, ortamı, lezzetleri ve yerli, yabancı eskimeyen müziklerle kendi müdavimlerini çoktan yaratmış.