Zeynep Kakınç

Zeynep Kakınç

kakinczeynep@gmail.com

Tüm Yazıları

Milas’tan sonra Edremit zeytinyağının, Türkiye’den kabul edilen 13’üncü ürün olarak AB tescili alması, önemli olduğu kadar moral de veriyor. Peki AB’den coğrafi işaret almak, tüm gastronomik zenginliğimizi anlatmak, sürdürülebilir olmak ve markalaşmak açısından yeterli mi?

Tüm dünyada zeytin üretimine en elverişli topraklara sahip İspanya, İtalya, Yunanistan, Tunus, Suriye, Fas, Fransa ve Portekiz gibi, Akdeniz’e kıyısı olan ülkeler arasında çok önemli bir konumda yer alıyoruz. Tarım ve Orman Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü’nün açıklamasına göre, 2022 yılında yüzde 71 artış ile 2 milyon 976 bin 654 ton olan zeytin ve yüzde 79 artış ile 421 bin 717 tona ulaşan zeytinyağı üretimi, tüm zamanların rekoru olarak kayıtlara geçti. Son 20 yılda zeytin ağacı varlığını 99 milyon adetten, 189 milyona çıkardık. Aslında potansiyelimiz de hedeflerimiz de büyük. Gelgelelim, markalaşma ve pazarlama alanında halen ciddi eksiklerimiz var.  Düşünsenize Türk Zeytinyağı imajıyla dünyada ne fırtınalar estirebiliriz.

Haberin Devamı

Markalaşarak büyümek

Aşamadığımız konu markalaşma. Hemen not düşmek istiyorum. İtalya ve İspanya  zeytinyağı üretiminin en önemli iki ülkesi olmalarına rağmen, marka değerleri sebebiyle başka ülkelerden zeytinyağı alıp bunu yüksek fiyatlara pazarlayabiliyorlar.  Zeytinyağı aldıkları ülkelerden biri de biziz. Yani bizim zeytinyağımız  ünlü markaların etiketleriyle pazarda satılmakla kalmıyor çok da beğeniliyor. Art arda iki yıl şiddetli bir kuraklık yaşanan 2021’de 1,4 milyon tonla dünyanın bir numarası olan İspanya’nın üretimi 2022’de 680 bin tona geriledi. Bu yıl ise 500 bin tona kadar gerileyebileceği ifade ediliyor. Durum Portekiz ve İtalya için de geçerli. Fırsatları değerlendirebilirsek dünyadaki pazar payımız tahmin edilemeyecek noktalara gelebilir.

Özellikleri neler?

Gelelim Milas zeytinyağından sonra AB listesine girmeyi başaran Edremit zeytinyağına. Kısaca özelliklerinden bahsedersek; sadece coğrafi sınır olarak belirlenen yörede yetişen Edremit yağlık zeytin çeşidinden elde ediliyor. Bölgenin toprak yapısı, iklim özellikleri, Kaz Dağları’nın kuzey rüzgârları, Madra Dağı’nın esintisi, endemik bitki zenginliği, denizden gelen imbat rüzgârı ve bol oksijenle harmanlanıp zeytin meyvesinin karakteristik yapısını ortaya koyuyor. Tadım esnasında ağızda karabiber acısı tadını hissediyorsunuz. Tescil haberini duyar duymaz aklıma önceki yıllarda zeytin ve zeytinyağı üzerine birçok kitabı da bulunan Türk Mutfak Kültürü Araştırmacısı Nedim Atilla’nın Edremit’e yaptığımız gezide anlattıkları geldi. Edremit Körfezi’nde en az 2 bin yıl zeytin yetiştirildiği, Ören’deki Adramytteion Antik Kenti’nde yapılan kazılarda ortaya çıkarılan arkeolojik buluntularla kanıtlanmıştı. Kazılarda zeytin çekirdekleri ve yağ küpleri bulunmuş, dolayısıyla tarihi geçmişi ile Edremit Körfezi, zeytini ve zeytin ürünleriyle aynı zamanda zeytin kültürünün ön plana çıktığı Türkiye’deki örnek yerlerden biri haline gelmişti. Yani ortada korunması gereken müthiş hazineyi düşündüğümüz zaman coğrafi işaretin önemi daha da anlaşılıyor. Elbette tescil almayı hak eden zeytinyağlarımızın sayısı bu kadarla sınırlı değil.

Haberin Devamı

AB tescili önemli ama…

Haberin Devamı

Markalaşma ve pazarlama uluslararası anlamda ağırlık verilmesi gereken bir konu. İçeride alınması gereken tedbirler de unutulmamalı! AB tescilinin önemini vurgulayan Nedim Atilla, “Sahteciliğin önüne geçilmezse tüm bu emekler heba olur” diyor. Özellikle dikkat çektiği konu denetim ve tescili alınan ürünlerin laboratuvarlarla desteklenmesi. Yani Milas da, Edremit de, üretilen zeytinyağlarını aynen Ayvalık örneğinde olduğu gibi yine orada kurulan gelişmiş kimyasal gücü olan bir laboratuvarla desteklenmeli. Kimyasal ve duyusal analizleri doğru çıkan ürünler yoluna devam etmeli.

Sürdürülebilirlikte denetim

Zeytinyağı konusunda duayen isimlerden  Mehmet Cavlı da sürdürülebilirlikte denetime işaret ediyor. Cavlı’ya göre, aynı zamanda ürün kalitesini ve miktarını da artırmak şart. Mehmet Cavlı’nın, “Milas zeytinyağının tescilden sonra ticari açıdan desteklendiğini düşünmüyorum” demesi dikkat çekici. Aynen söylediği gibi; aldığınız tescili ihracat ve iç tanıtımla destekleyemediğiniz zaman beklenen getiri de olmuyor.

Tescil tamam sıra markalaşmada

Etikete dikkat!

Tüketici denetimi sadece resmî makamlardan beklememeli. Marketlerde alışveriş ederken etiket okumak alışkanlık haline gelmeli. Üzerinde Milas ya da Edremit zeytinyağı yazan bir ürünün etiketinde başka bir bölge yazıyorsa orada sahtecilik vardır. Yani çok önemli olmakla birlikte AB tescili alınca iş bitmiyor. Bu tescili korumak ve yarınlara taşımak için yapılması gerekenler bir an önce gündemimize girmeli.

13

AB nezdinde korunma hakkı elde eden tescilli coğrafi işaretli ürün sayısı: Gaziantep baklavası, Aydın inciri ve kestanesi, Malatya kayısısı, Milas zeytinyağı, Bayramiç beyazı, Taşköprü sarımsağı, Giresun tombul fındığı, Antakya künefesi, Suruç narı, Çağlayancerit cevizi, Gemlik zeytini ve Edremit zeytinyağı.