Diyarbakır Uzman Dr. Asrak: Yazılmayan antibiyotikte ısrarcı olmayın

Uzman Dr. Asrak: Yazılmayan antibiyotikte ısrarcı olmayın

24.05.2024 - 12:59 | Son Güncellenme:

Uzman Dr. Asrak: Yazılmayan antibiyotikte ısrarcı olmayın

Uzman Dr. Asrak: Yazılmayan antibiyotikte ısrarcı olmayın

Selim KAYA/DİYARBAKIR, (DHA)- DİYARBAKIR Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kadın Doğum Ek Binası Çocuk Enfeksiyon Kliniği’nde görevli Uzman Dr. Hatice Karaoğlu Asrak, çocuklarda antibiyotikte ısrarcı olunmaması gerektiğini belirterek, “Gerekli olmayan hastaya katiyen reçete etmiyoruz. O yüzden eğer ki hekiminiz önermiyorsa, antibiyotiği kesinlikle kullanmamanız ve ısrarcı olmamanız gerekiyor. Bugün antibiyotik direnci o kadar önemli bir noktada ki, dünya üzerindeki bütün antibiyotiklerin hiç birinin işe yaramadığı bakteriler de var. Bunların tedavisinde çok ciddi zorluklar yaşıyoruz” dedi.

Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kadın Doğum Ek Binası Çocuk Enfeksiyon Kliniği’nde görevli Uzman Dr. Hatice Karaoğlu Asrak, çocuklarda antibiyotik kullanımıyla ilgili ebeveynlere önemli tavsiyelerde bulundu. Doktorların reçeteye yazmadıkça antibiyotiklerin kullanılmaması uyarısında bulunan Uzman Dr. Asrak, “Antibiyotikler, aslında tıbbın çığır açan buluşlarından biri ve gerçekten çok faydalı. Eskiden en ufak bir enfeksiyonda hasta ölümleri çok yüksek oranda yaşanırken, basit bir boğaz enfeksiyonunda çocuğunuzun hayatını kaybettiğini düşünün. Basit bir idrar yolu enfeksiyonunda çocuğunuzun hayatını kaybettiğini düşünün. Bu açıdan çocuk ölümlerini çok azaltan bir buluş oldu. O yüzden çok kıymetli. Ancak düzgün, doğru dozda kullanımı, doğru süre kullanımı ve sadece gerekli durumlarda kullanımı kesinlikle çok önemli. Çünkü Alexander Fleming, 1928 yılında penisilin denilen ilk antibiyotiği buldu. Bu çok güzel bir buluştu. Ama bunun ardından, bir sürü bakteri var biliyorsunuz hayatımızda. Bakteriler, buna karşı direnç geliştirmeye başladılar. Buna dirençli olan bakteriler giderek artmaya başladılar. Biz bilim insanları yeni yeni antibiyotikler keşfettik. Ancak bunlara karşı bakteriler hep bir savunma mekanizması geliştirdi. Hayata devam edebilmek için direnç mekanizmaları oluşturdular. Dolayısıyla biz antibiyotikleri akılcı kullanacağız. Yani doğru tanıyla, doğru zamanda, doğru süreyle ve doğru dozda kullanacağız. Gerekli olmadığında da kullanmayacağız. Gerekli olduğunda doğru tanıda hayat kurtarıcıdır ve çok gereklidir” diye konuştu.

‘GEREKSİZ YAN ETKİYE SEBEP OLABİLİR’

Uzman Dr. Asrak, “Küçük yaş gurubunda özellikle 5 yaş altında viral enfeksiyonlar dediğimiz antibiyotiklerin etkisiz olduğu enfeksiyonlar çok fazladır. Bunlar genellikle üst solunum yolu enfeksiyonu şeklinde kendini gösterir. Genellikle 3 günü geçmeyen bir ateş yüksekliği olur. Boğaz ağrısı, öksürük, gözlerde kızarıklık, hapşırık, kas ağrısı gibi bulgularla kendini gösterir. Bunların tamamı antibiyotik vermek kesinlikle doğru bir yaklaşım değildir. Neden? Çünkü birincisi biliyorsunuz, her ilacın bir yan etkisi var. Biz doktorlar olarak her zaman yan etkisi mi daha zararlı, ya da faydası mı daha ağır basıyor, bunu değerlendirerek antibiyotiği reçete ediyoruz. Gerekli olmayan hastaya katiyen reçete etmiyoruz. O yüzden eğer ki hekiminiz önermiyorsa, antibiyotiği kesinlikle kullanmamanız ve ısrarcı olmamanız gerekiyor. Peki kullanırsak ne olur? Bir kere ciddi karın ağrısı yapabilir. İshal yapabilir. Yani çocuğa gereksiz bir yan etkiye sebep olabiliriz. Hem de fayda sağlamazken. Bu birincisi. İkincisi maliyettir hem bireysel maliyetler hem toplumsal ve sağlık sisteminin gereksiz maliyetleri ortaya çıkar. Gereksiz kullandıkça, bu bakteriler çok akılılar, direnç geliştiriyorlar. Daha fazla dirençli bakterilerimiz oluyor ve artık bugün antibiyotik direnci o kadar önemli bir noktada ki dünya üzerindeki bütün antibiyotiklerin hiç birinin işe yaramadığı bakterilerimiz var. Ve bunlara daha sık olarak toplum arasında görmeye başlıyoruz. Bunların tedavisinde çok ciddi zorluklar yaşıyoruz. Yoğun bakıma yatışlar çok sık gerekiyor. Hayatı tehdit eden durumlar çok ortaya çıkıyor. Ve kurtaramadığımız hastalarımız da ne yazık ki oluyor. Tamamen antibiyotik direncinden kaynaklı, tamamen yanlış antibiyotik kullandığımız için. Bu şimdi biz kullanırken bu bizimle alakalı değilmiş gibi geliyor. Ama diğer bir gün işte bu dirençli enfeksiyondan dolayı hastaneye yatan kişi olduğumuzda hepimizi etkiliyor. Önerilen süreden daha az antibiyotik kullanımı burada duyarlı bakterileri öldürüyor. Ancak dirençli bakteriler kalıyor ve dirençli bakteriler yeni bir enfeksiyonda baskın olarak bu sefer etken olarak ortaya çıkıyor. Ve bu sefer tedavi etmekte zorlandığımız bir durumla karşı karşıya kalabiliyoruz. Doğru dozda ve sürede kullanmak bu açıdan önemlidir. Uzun dönemde sık antibiyotik kullanımı da bir fayda sağlamıyor ne yazık ki hastalarımıza, çocuklarımıza. O yüzden mutlaka seçmemiz lazım. Gerçekten fayda verecek hastaya antibiyotik hekimler olarak yazmamız lazım. Hastalar olarak da yazılmayan bir antibiyotikte ısrarcı olmamamız gerekiyor” diye konuştu.(DHA)

FOTOĞRAFLI