Aile Geleneksel çocuk oyunları teknolojiye yenildi

Geleneksel çocuk oyunları teknolojiye yenildi

20.02.2012 - 12:03 | Son Güncellenme:

"Çocuklar, bilgisayar oyunlarıyla kendilerine sunulan yeni ve kurgusal dünyanın içine hapsolmaktadır"

Geleneksel çocuk oyunları teknolojiye yenildi

Anadolu Üniversitesi (AÜ) Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Nadir Suğur, çocukların, bilgisayar oyunlarıyla kendilerine sunulan yeni ve kurgusal dünyanın içine hapsolduğunu ifade ederek, "Çocukların zihinsel ve bedensel gelişimleri için son derece önemli olan ve 2000’lere kadar varlığını devam ettirmiş geleneksel çocuk oyunları, artık can çekişmektedir" dedi.

Haberin Devamı

Prof. Dr. Suğur, teknolojinin özel ve kamusal alanın hemen hemen her alanına nüfuz ettiğini ve geriye dönüşün mümkün olmadığı bir çağda yaşandığını, bilişim teknolojilerinin olumlu yönleri kadar olumsuz yönlerinin de bulunduğunu belirtti.

Televizyon ve bilgisayarın aile bireyleri arasındaki sosyal ilişkileri aşındırıp ortadan kaldırdığını ifade eden Prof. Dr. Suğur, "Bundan en olumsuz etkilenenler, çocuklar. Çocuklar, televizyon ve özellikle de bilgisayar oyunlarıyla kendilerine sunulan yeni bir dünyanın nesneleri olmakta ve kendileri sunulan bu kurgusal dünyanın içine hapsolmaktadırlar. Çocukların zihinsel ve bedensel gelişimleri için son derece önemli olan ve 2000’ler dünyasına kadar varlığını devam ettirmiş olan geleneksel çocuk oyunları artık can çekişmektedir" diye konuştu.

Haberin Devamı

"Geleneksel çocuk oyunları teknolojiye yenildi" diyen Prof. Dr. Suğur, sözlerini şöyle sürdürdü:"Günümüz iletişim çağının çocukları evde bilgisayar oyunlarının ve onun türevi olan televizyonlardaki şiddet içerikli çizgi filmlerin kendilerine zahmetsizce sunmuş olduğu sanal dünya büyüsüne kapılmaktadır. Bu çocuklar dış dünyadan kopuk yeni sanal hazlar peşinde koşan bağımlı kişiler haline gelmişlerdir."

"Yeni nesil, sosyal anlamda öksüz"

Çocukların, her geçen gün daha asosyal hale geldiğini ifade eden Prof. Dr. Suğur, şunları kaydetti:"Bilgisayar ve televizyon bağımlısı haline gelen çocuklar temel sosyal becerileri öğrenememekte, çevreleriyle sağlıklı iletişim kurmakta zorlanmaktadır. Çocukların toplumsal rol ve davranışları, öğrenme kapasiteleri zayıfladı. Çocukların çevresinden kopup kendi içine dönük olarak, ’paylaşma, yardımlaşma ve dayanışma’ gibi hayatta yaşanarak öğrenilen değerleri öğrenememekte, toplumdan, aileden kopuk bireyler haline gelmektedirler. Onlar mekansal olarak yakınımızda ancak sosyal olarak bize Jüpiter kadar uzaktadırlar. Bu uzaklık, ’yalnızlık, kimsesizlik ve sosyal anlamda öksüzlük’ demektir. Toplumdan izole olmuş bir çocuk sosyalleşme ihtiyacını bile sanal ortamda hiç görmediği kişi ya da kişilerle gidermektedir."

Haberin Devamı

Aileler nelere dikkat etmeli?

Sokağa veya oyun alanlarına çıkmayan, dışarıda arkadaşlarıyla oyun oynayamayan çocukların, saatlerce televizyon veya bilgisayar başında kalınca başta obezlik olmak üzere eklem ağrıları, sindirim bozuklukları, baş ağrıları ve psikolojik rahatsızlıklarla küçük yaşlarda tanışabildiklerini bildiren Prof. Dr. Suğur, sorunun çözüm yollarını ise şöyle sıraladı: "Bir çocuğa ’bilgisayar oyunu oynama’ demek hiçbir zaman gerçekçi olmaz. Yasaklanan şeylere karşı merak ve öğrenme içgüdüsü uyanır. Bu nedenle yasaklamak çözüm değil. Yasaklamak yerine çocuğa bilgisayarı doğru kullanmayı öğretmek ve onu farklı alanlarla, hobilerle tanıştırmak gerekir. Öncelikle çocuğu anlamak lazım. Anlamazsak çocuk için doğru olanı bulamayız. Uzun süre bilgisayar istedikten sonra buna kavuşan çocuğun ilk günlerde bunun keyfini çıkarmasına izin verilmelidir. Ondan sonra aile içi oturum yapılmalı ve çocuğa bilgisayar kullanma kültürü anlatılmalıdır. Televizyon için de aynı durum geçerlidir. Televizyon başında uzun süre geçirmenin sağlığa zararları anlatılmalı, çocuğun ilgi duyduğu oyunlar veya aktiviteler özendirilmelidir."

Yazarlar