Hadi MUTSUZ olalım!

Sevdiğinizin gözlerindeki sevginin ışıltısından etrafı göremeyen gözlerinizin önüne, bir anda bunun sonsuza kadar sürmeyeceğini yazan fosforlu neon ışıklı bir tabela getirildi mi?

Endişelenmeyin dışardan değil doğrudan içerden servis ediliyor. Korku üreten çalışanlarımız boş durmuyor. Kızmayın onlara, bir şekilde hayatta kalmak zorundalar. Korku olmasaydı kendimizi güvende hissedebilir miydik?

Daha bir ilişkiye başlarken bile önümüzdeki beş yıllık korku planlarını da yapmadığınızı iddia edebilir misiniz? Bi soralım:

Haberin Devamı

"ya başkasına aşık olursa? ya taksitler ödenmezse? ya istediğini veremezsem? ya mutfakta iyi değilse? ya istediğimi alamazsam?"

Korkun!

Korkulacak o kadar çok şey varki hayatta, hepsinden de tir tir titreyerek korkmamız gerekiyor. Çünkü bu yüzden korku var! Korkusuzluk; yaşamın dengesine katkı sağlayacak bir kazanım olabilir mi sizce?

Hayat her iki karşıtı da içinde barındırdığı için doğum/ölüm çizgisinde cambazlık yapıyoruz.

İyilik ile kötülük arasında, ne etliye ne sütlüye dokunmadan koşar adımlarla yaşayarak. Korkmak bize güvende olmak için, ağlamak; gülmek için, sevinmek; üzülmek için, mutlu olmak; mutsuz olmak için gerekli.

Sağ elimizde mutluluk, sol elimizde mutsuzluk olduğunu var saysak. Sürekli sağ elimizi kullandığımızda sol elimiz yok olmuyor hatta çoğu zaman farkında bile olmadan karpuzu taşımamız için el atıveriyor ya da dengemizi kaybettiğimizde ait olduğu bedeni korumak için kendini feda edip zarar görmemizi bile engelliyor.

Hor görmemek lazım garibi.

Bu yüzden karanlığa saygı duymamız gerekir en az onu yok eden aydınlığa duyduğumuz kadar. Çünkü aydınlığa olan hayranlığımızı karanlığa duyduğumuz huzursuzluğumuz çoğaltıyor.

Mutsuzluğa öfkelenmek yerine varlığını kabul edip yok saymayarak, hem sağ hem sol kısaca iki elle sevdiğimizi kucaklamak daha dengeli bir ilişki kurmamıza sebep olabilir belki de.

Hem demez miydi büyüklerimiz;

"tek elle taşıma çocuğum, düşürürsün!"

ikisi de bizde, ikisi de bizden, ikisi de bizim parçamız, ikisi de çocuğumuz.

Denge şart; "hadi mutsuz olalım!"

Haberin Devamı

Birol Boyacıoğlu
brlbo.com