Editörün Seçtikleri Bal gibi nakliyat

Bal gibi nakliyat

10.05.2000 - 00:00 | Son Güncellenme:

Bal gibi nakliyat

Bal gibi nakliyat


Aynı liseden mezun üç arkadaş yıllar sonra yeniden buluştu. 1984 yılında küçük bir ofiste kurulan BALNAK, bugün taşımacılık konusunda uzman on iki şirketi olan dev bir holding


       1984 yılında taşımacılık yapmak amacıyla üç kişi tarafından kurulan küçük bir ofis, bugün 12 şirketli bir holding haline geldi. BALNAK adlı holdingin ulaştığı bu başarının arkasında üç ayrı insan ve üç ayrı hikaye bulunuyor.
       Bu üç kişiden Lütfi Aygüler, holdingin sahibi, Costa Sandalcı, holdingin ikinci adamı ve Selma Akdoğan şirketin genel müdürü. Üç ayrı insan ortak bir başarı öyküsünde rol almış.
       Kurdukları şirket bugün Türkiye’nin Sabancı, Koç, Eczacıbaşı gibi tüm dev gruplarının taşımacılığını yapıyor. Dört bine yakın müşterisi bulunan şirket, nakliye alanında lojistik hizmet veriyor. Yani, malın ülkeden çıkışından, sahibine teslimatına ve depolanmasına kadar olan sürecin organizasyonunu yapıyor. Lütfi Aygüler’in hikayesi 1984 yılında başlar.
       O yıla kadar okul fotoğrafçısı olarak çalışan, buradan kazandığı parayla da eğitimini tamamlayan Aygüler, bugün yıllık 40 milyon dolarlık ciroya sahip bir holdingin başında.
       Aygüler, önce Alman Lisesi’ni ardından da Boğaziçi Üniversitesi Endüstri Mühendisliği’ni bitirir. “Babam ticaretle uğraşıyordu ve sürekli iflas ediyordu. En son olarak evimiz de satılmıştı" diyen Aygüler, Alman Lisesi’nin ücretini ödemek için gece kulüplerinde ve okulda fotoğrafçılık yapmış.

Doğru zaman, doğru iş

       Okulu bitirir bitirmez de taşımacılık sektörü ile tanışmış. “Doğru zamanda doğru işöle karşılaştığını söyleyen Aygüler, o dönem iki arkadaşıyla birlikte, bir konfeksiyon şirketinin “Pada" isimli nakliye departmanını kurmuş.
       Bu iş Aygüler’e Alman Lisesi’ni bitirdiği ve Almanca’yı çok iyi konuştuğu için teklif edilmiş. Pada’daki işlerinin Alman taşımacılık şirketi Ballauf’un temsilciliğini yürütmek olduğunu söyleyen Aygüler, “İşe başladığımız dönem ihracat hamlesi de beraberinde gelmişti. Özellikle konfeksiyon sektörünün nakliyeye ihtiyacı vardı" diye de ekliyor.

Çantayla yollarda

       Sektörde yaşanan hızlı gelişme Aygüler ve iki arkadaşını kendi şirketlerini kurmaya yönlendirir. 1986 yılında şirketin adı BALNAK olarak değişir.
       Bir ofis kiralayan üç arkadaş, çantalarını ellerine alarak, düşerler Merter yoluna. Merter’e giderler çünkü semt, o günlerde konfeksiyoncuların merkezi olmuştur. Görüşmeler yapılır, müşteriler bulunur.
       Merterli sanayicilerin mallarını artık BALNAK taşıyacaktır. “Hep doğruluğa inandık" diyor Aygüler.

Başkanlığa aday

       Hizmet sektörünün en zor sektörlerden birisi olduğunu düşünen Aygüler, “Verilen sözleri güveni sarsmayacak şekilde tutmak gerekiyor. Biz de müşterilerimizde güven uyandırdık.
       ‘BALNAK malı şu kadar sürede taşıyacak’ dedik ve taşıdık. ‘Fiyat düşüremeyiz’ dediğimizde de bilirler ki gerçekten düşüremeyizödiye devam ediyor. Almanlar’la ortaklığın ise 1994’e kadar devam ettiğini söyleyen Aygüler, ortaklığın bittiği gün holdingin de temellerinin atıldığını belirtiyor.
       “Alışılmışın dışında bir durumdu. Alman ortağımız BALNAK’ın büyümesine ayak uyduramadı" diyen Aygüler, Türkiye Genç İşadamları Derneği’nin (TÜGİAD) önümüzdeki günlerde yapılacak genel kurulunda da başkanlığa aday olacağını belirtiyor.

Hayatı değişti

       BALNAK’ın ikinci adamı Costa Sandalcı’nın hikayesi de tam bir tırmanış öyküsü. Babasının ölümünden sonra dayıları tarafından okutulan Sandalcı’nın Aygüler ile ortak yönü aynı liseyi bitirmiş olması. Dayısının yanında gümrük komisyoncusu olarak işe başlayan Sandalcı, o yıllarda evrak taşıyıcılığı yaparak para kazanmış. “Tek avantajım Almanca bilmekti" diyen Sandalcı, BALNAK’la birlikte hayatının da değiştiğini sözlerine ekliyor.
       Sandalcı’ya göre, BALNAK farklı bir şirket. Vizyonları ve yaklaşımları diğerlerinden apayrı. Rum asıllı olan Sandalcı, şirketin Yunanistan ile ilişkilerinin artmasını sağlamış. Sandalcı, iki ülke arasındaki yeni yeni iyileşmeye başlayan ilişkilerin, BALNAK’ta bundan beş yıl önce kurulduğunu söylüyor.

Müşterileri şaşırttık

       Hikayenin üçüncü kahramanı da şirketin genel müdürü Selma Akdoğan, Devlet Demiryolları’nda çalışan bir memurun kızı. O da Alman Lisesi mezunu. Eğitimini tamamlayan Akdoğan’a taşımacılık işi için teklif gelmiş.
       Teklifi duyunca tüyleri ürpermiş. “Kafamdaki nakliyeci imajı çok farklıydı" diyor. Görüşmeye gittiğinde ise bakmış ki Alman Lisesi’nden arkadaşları karşısında duruyor. İşin başında da okulun fotoğrafçısı var.

İlk kadın yönetici

       Akdoğan, “Şirkette her görevde bulundum. Telefonlara da baktım, tırlarla da ilgilendim" diyor ve şöyle devam ediyor:
       “Önce randevu alıyor sonra müşteri aramaya çıkıyorduk. Bizi gören şirket temsilcileri çok şaşırıyorlardı. Çünkü o dönem nakliyeci deyince, elinde tespih, ayakkabılarının arkasına basan kişiler geliyordu akla. " Akdoğan sektörün ilk kadın yöneticisi. Bunun zorluklarını sık sık yaşadığını söylüyor. Sektörde yapılan toplantılara katıldığında diğer nakliyeciler tarafından ilk önceleri çok yadırganmış. “Nereden çıktı bu", “Kadın kısmının sözü dinlenir mi" diyenler, tepki gösterenler olmuş. Akdoğan, “Benimle birlikte sektöre farklı bir anlayış geldi. Görüşler daha bir yumuşadı sanki" diyor. Akdoğan kendisinden sonra sektördeki kadınların sayısının arttığına da dikkat çekiyor.

40 milyon dolar ciro

       BALNAK, taşımacılık sektöründe lojistik hizmet veriyor. Malın ülkeden çıkışından, sahibine teslimatına ve depolanmasına kadar olan sürecin organizasyonunu yapıyor. Holding, Türkiye’nin en büyükleri olan Koç, Sabancı, Eczacıbaşı gibi dev şirketlerin kara, hava ve deniz taşımacılğını üstlenmiş. 12 şirketli holdingin yıllık cirosu, 40 milyon dolara ulaşıyor.


Yazarlar