Editörün Seçtikleri "Dedikodu" dersi

"Dedikodu" dersi

07.08.2003 - 00:00 | Son Güncellenme:

Pratik bilgiler

Dedikodu dersi





Dedikodu tam anlamıyla bir yaratıcılık egzersizidir. Yani öyle bir kıvılcım yakacaksınız ki, duyan üstüne bir ek yapacak, çığ etkisiyle büyüdükçe, "Ateş olmayan yerden duman çıkmaz" diye millet ruhunun pasağını temizleyecek, ağzına sakız edecektir...
Yani nasıl yaratıcılık gerektirmez ki böyle bir şey?
Aslında dedikodu çok yararlı bir şeydir. Mesela dedikodu yapmayı sevdiğinizi bilen bir sevgili çok daha dikkatli davranacak, attığı her adımı iki kez düşünmeden atamayacaktır. Ne de olsa anında kuş uçacak (ucankus.com! - reklam yaptım), kulağınıza gerekli gereksiz her şeyi fısıldayacaktır. Belki doğru belki de yanlış ama zaten o yüzden sevgiliniz atacağı her adımı iki kez düşünmek zorunda ya...
İşte Bilirkişi olarak yazıyorum: Dedikodu yapmak sadece yaratıcılığı geliştirmez. Üstüne üstlük kendi kendinize bir "ahlak kuralları kılavuzu" da yazarsınız. Önceleri adaletsiz olursunuz ama bir süre sonra "melek" olmak isteyiverirsiniz. Kişiliğiniz gelişir.
Sevgilinizin dedikodu düşkünlüğünüzü bilmesi, yani "bilgi ağınızın" genişliğinin farkında olması onda paranoya yaratacağı için, sizin ceplerini karıştırıp bulduğunuz fişlere bakarak ortaya atacağınız şeyler bile, "Kesin biri görmüş, yetiştirmiştir" diye panik uyandıracaktır. Yaratıcı olun azıcık! Mesela sevgilinizin cebinde bilmem nerenin fişini buldunuz. Neler yenmiş ya da içilmiş, veyahut da satın alınmışsa, fişin üzerindeki saati akılda tutup "Seni bilmem nerede şu saatte görmüşler, yanında da biri varmış" dersiniz, adamın yüreciği istihbarat ağınızın genişliğinden ve kesinliğinden "hüp" ediverir. Siz de bir yoklama çekmiş olursunuz... Artık tepkisine bakıp bir kusuru var mı diye anlamak ya da anlayamamak sizin kendinizi geliştirmenize kalıyor.
İyi oyunlar herkese...

1- Konuşma: Bir dedikodu başlatmak istiyorsanız ortaya attığınız konuyla ilgili kurduğunuz cümleyi sakın bitirmeyin. Mesela, "Ya, Meltem'i duydun mu? Kızın başına neler gelmiş..."
2- Hal ve hareketler: Eğer karşınızdaki kişi Meltem denen arkadaşınız hakkında sizin bilmediğiniz bir bilgiye sahipse atlayıp sizin yerinize cümleyi bitirecektir. Yok değilse, onu araştırma ve geliştirmeye sevk etmek için "Yeni bir sevgilisi varmış ama kim olduğunu bilmiyorum" diye devam edin cümlenize. Artık gerekli bilgi toplanıp katmerlenerek en kısa zamanda size geri dönecektir. Kulaktan kulağa oyunu gibi.
3- Dikkat: Tabii Meltem denen arkadaşınızın, ağzı sıkı olmayan diğer arkadaşlarınızdan fitili sizin ateşlediğinizi öğrenip, gelip size çatması da mümkün.
O zaman da tek yapmanız gereken şu cümleyi kurmaktır: "Yeni bir sevgilin olduğunu duyunca senin için o kadar sevindim ki, ben onu söyledim ama şu işe bak ki sana nasıl aktarmışlar... Çekemiyorlar güzelim."
Bugünkü yazımın anafikri şu: Dedikodu mu yapıyorsunuz bir de utanmadan! Ay ne ayıp!

Kadınlara: Çok sık aşık oluyorsanız aşık olduğunuz erkeklerde bir genelleme yapın ve ortak neleri olduğuna bir bakın.
Erkeklere: Sevgilinizin sizi gerçekten sevip sevmediğini merak ediyorsanız ona neyinizi sevdiğini sorun. Sevdiği şeyi bir süre yapmayın. Hâlâ sevgisi aynen devam ediyorsa her şey yolunda demektir. Sizi gerçekten seviyor.

Esra Ceyhan köşesinde uzun uzun "erkeğe evlilik yıldönümü nasıl hatırlatılır" taktiği vermek için uğraşmış durmuş... Ama lafı o kadar dolandırmış ki, yorulur vallahi uygulamaya kalkışan. Mesele aslında çok basit! Adama dersin ki: "Bak, yarın evlilik yıldönümümüz, ona göre!" Teyzeler öpsün seni e mi. Bak aslında bir cümlecik yetiyor.
Mehmet A. Erbil kendisini "yanlış erkek" diye nitelendirmeme fena bozulmuş. Kendisi aracılığıyla reklam yaptığımı ileri sürmüş. Oysa pek de matah bir reklam kaynağı olmadığı çok açık. Biraz kültürünü artırsa yaşlanmaktan bu kadar korkması gerekmediğinin de farkına varacak. Amaan, ne yapsa gene de ondan doğru erkek olmaz. Anti-aging kitapları öpsün onu.

"Hâlâ aşkı arıyor"
Ben 31 yaşında ve bekarım. 1989'dan beri tanıdığım bir erkek var. Arkadaşımdı ama ondan hoşlandığımı sonradan fark ettim. Bir sevgilisi vardı. Ona kendisinden hoşlandığımı söyledim, o da bana benim gibi bir bayandan bunları duymaktan dolayı gurur duyduğunu ama bunun mümkün olamayacağını söyledi. Ben de zaten içimde tutamadığımı, "Ondan ayrıl, benimle birlikte ol" demediğimi söyledim. Çok hoş bir dostluk başladı. Daha sonra kız arkadaşından ayrıldı ama biz sevgili olmadık. Dostum da aynı zamanda. Arayıp beni özlediğini söylüyor ama bana aşık değil. Bana değer veriyor, seviyor, fakat ciddi olarak bizim bir geleceğimiz olmayacağını düşünüyorum. Çünkü o hâlâ aşkı arıyor, ben de ne yapacağımı bilemiyorum. Fikir verir misiniz bana?
A. Y.
***
O kadar yılı adamın egosunu tatmin etmeye harcamışsın ya, daha ne diyeyim... Herkes sevilmekten hoşlanır. Bırak gitsin. Daha ne kadar sürdüreceksin? Ama yok, "Ben eziyet çekmekten, karşılıksız aşk yaşamaktan daha çok hoşlanıyorum" diyorsan, sen bilirsin.

Ne zaman bir manken yeni bir araba alsa, fiyatı, modeli, tam olarak hiçbir detayı atlanmadan haber oluyor. "Bilmem hangi mankenimizin yeni arabasını acaba hangi zengin işadamı sevgilisi hediye etti? Bilmem kaç yüz bin dolarlık, bilmem ne marka otomobili manken kızımız nasıl aldı?" Farkındaysanız haberde o arabanın "hediye" olmasıyla birlikte reklamı, arkasından sahip olma özendirmesiyle hangi fiyata alabileceğiniz ilan ediliyor. Üstelik yanında manken de poz veriyor. Ha, bir de erkek müşterilere "Bu arabayı al, böyle kızlar seni beğenir" diye vaatte bulunulmuş oluyor. Otomotiv sektörü için hiç fena bir reklam biçimi değil doğrusu. Ali Atıf Bir bu reklam tarzı hakkında ne düşünüyordur acaba?





YAŞAM


'Bacaklarım olay yarattıysa mutluyum'
Hastane de ruhsatsız!
Türk dondurması soylarını tüketti!
Kendi hayvanını kendin yarat!
Trafik canavarı şişmanları seçiyor
Tatil, aşkı vurabilir
Okyanusların Ferrari'si 4 Türk'te
En güzel afiş Türkiye'ninki
En fanatik Rus 'Milliyet'çi!
Evlenmeden önce birlikte yaşayan çabuk boşanıyor
İşte en pahalı Porsche
Sonunda atı da kopyaladılar
Bir 'fıs'la çorap giy!
'Amerikalılar daha kilolu'
Göz jeliyle yakın gözlüğüne son
Ya kapı açılmazsa
Alan memnun satan memnun
"Dedikodu" oyunu!

Yazarlar