Diane Kruger

Oyuncu kimliği ile tanıdığımız Avrupalı Kruger, eski bir top model ve oyunculuk kariyerine başlamadan önce Londra Royal Ballet’de eğitim görmüş bir balerin. Başarılı kariyeri süre gelsin, Kruger aslında hayatı boyunca balerin olmak istemiş. Geçirdiği bir kaza sonucunda dizinden yaralanınca baleyi bırakmak zorunda kalan genç aktris, sonrasında modellik kariyerine başlamış. Avrupalı olmasına rağmen devamlı olarak soğuk karakterli bir insan olarak algılanan, oyunculuk eğitimi sırasında da etrafındaki kişilerin bu düşüncesini değiştiremediğine kanaat getiren Kruger, oldukça zor bir dönemden geçmiş olmalı ki, soğuk ifade vermemek adına, basın tarafından çekilen birçok fotoğrafında gülümseyerek poz veriyor!.

Geçtiğimiz yıl Calvin Klein Beauty parfümünün ilham perisi ve kampanya çekimlerinin yüzü olarak, başarılarına bir yenisini ekleyen Kruger, oyunculuk kariyerine de emin adımlarla devam ediyor. Yakın zamanda detaylar arasında yakaladığımız bir röportajında Kruger, modellik yaptığı dönemde herşeyin, bir markanın yüzü olmaktan daha kolay olduğunu savunuyor. “Bir insan sorumluluklarını her daim bilmelidir, bir işte var olacaksanız, artık o iş sizin herşeyiniz olmalıdır, dikkatli olmak sizi bir seviyeye taşıyacaktır”.
Kruger, bir Avrupalı olmasına rağmen kendisini dünya vatandaşı olarak görüyor. Oyunculuk kariyerine, her role ve tipe uygun olduğuna karar verdiğinde, kendisinden isteneni verebileceğini kabıl ettiğinde başlamaya karar verdiğini vurgularken, kendinden oldukça emin gözüktüğü yadsınamayacak kadar gözüküyor.

Modellik yaptığı dönemde Cours Florent Oyunculuk Okulu’nda eğitimi almaya başlayarak kariyerinin ilk adımlarını atmaya başlıyor. Çeşitli tiyatro oyunlarında ve müzikallerde görev alarak bale eğitiminden de detaylar aktarıyor. Hayatı boyunca disiplinli olmayı öğrenen Kruger, bale, mankenlik ve oyunculuk gibi zor meslekleri seçerek kendine özgü disiplinini ortaya koyuyor!. Klasik dans eğitimi sırasında kazandığı disiplin sayesinde hayatının her alanında “doğal” davranmayı öğrenmek Kruger için en önemli artı oluyor.

Kendine özgü duruşu ve çevresindekilerle her daim barışık bir hayat yaşadığını bildiğimiz Kruger, birçok markanın yüzü olması ve kampanya çekimlerinde modellikten kalan deneyimlerini sergilemesi açısından bir “stil” ikonu olarak ta takip ediliyor. İnsanların kendisini her ne kadar tek bir yönden takip etmesini istemese de özellikle “genç” bir kitle şimdiden Kruger gibi bir kadın olabilmenin sırlarını çözmeye çalışıyor.

Dünya çapında oyunculuk kariyeri ile başarılı bir yolda yürümeye devam eden Kruger, tarz olarak Calvin Klein ve Karl Lagerfeld’e yakın olduğunu her fırsatta açıklıyor. Özellikle kırmızı halıda oldukça iddialı tasarımcıların kıyafetleri ile gördüğümüzde şaşırmadığımız Kruger, hayatın “cesaret” sayesinde kendinden emin adımlarla yürütülebileceğine inanıyor.

Vogue, Elle Magazine, Harper’s Bazaar ve daha birçok derginin kapağına çıkan Kruger, her daim seçici davranarak, Alexander McQueen, Jason Wu, Karl Lagerfeld ve yüzü olduğu Calvin Klein gibi moda dünyasının “gözde” tasarımcılarının koleksiyonlarından seçtiği parçalarla boy göstererek “stil ikonu” yakıştırmasına layık olduğunu kanıtlıyor.

Yazı; İlknur Şener