15.01.2008 - 00:00 | Son Güncellenme:
Trakya Üniversitesi (TÜ) Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Galip Ekuklu, hava kirliliğinin 1950’li yıllardan itibaren ölümlere yol açtığını, günümüzde küresel ısınma, teknolojinin gelişmesine bağlı olarak atıkların artması ve uygun biçimde zararsızlaştırılamaması, yoğun motorlu araç üretimi ve kullanımının hava kirliliğini artıran en temel faktörler olduğunu belirtti.
Hava kirliliğine bağlı olarak öksürük, bronşit, kalp hastalığı ve
akciğer kanseri görülebildiğini vurgulayan Doç. Dr. Ekuklu, bu
sorunların sağlıklı kişilerde de gözlenmekle birlikte, özellikle bazı
risk gruplarının kirlilikten daha kolay etkilendiğine dikkati çekti.
Bir diğer sorunun ise özellikle solunum yollarıyla yayılan bulaşıcı
hastalıkların artması olduğunu anlatan Doç. Dr. Ekuklu, okul, huzurevi, askeri birlik, toplu taşıma araçlarıyla seyahat gibi insanların toplu olarak bulundukları ortamlarda bu hastalıkların yayılmasının daha da kolaylaştığını vurguladı.
Hava kirliliğinin etkilerinden korunma
Doç. Dr. Ekuklu, özellikle sis ve hava kirliliğinin çok yoğun olduğu günlerde sokağa çıkılmaması ya da gerekli önlemler alınarak sokağa çıkmanın faydalı olacağını bildirdi.Özellikle astım ve kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH) ile kronik kalp hastalıkları olanların sokağa çıkarken mutlaka ağız ve burunlarını maske, tülbent, atkı gibi uygun malzemelerle kapatmaları gerektiğine dikkati çeken Doç. Dr. Ekuklu, ayrıca bu grupta yer alan kişilerin hava kirliliğinin yoğun olduğu saatlerde açık havada ağır eforlu sporlardan da kaçınmalarının faydalı olacağını söyledi.