Lapo Elkann

Avangard tarzı ile dikkatleri bir anda üzerine çekmeyi başaran bir tarza sahip olan Elkann, gençlik döneminde “gözü dışarıda” biri olduğunu saklamayacak kadar özgüveni yerinde olan bir adam. Başka bir açıdan da bakılırsa o dünyanın en prestijli araba markalarından Fiat’ın varisi. Başarıları ve gelişmekte olan teknoloji ile birlikte fazlasıyla çalışma aşığı olduğunu itiraf eden Elkann için varlıklı bir ailede doğmuş olmak aslında kötü bir durum çünkü “kendisi durmadan çalışmak” istiyor.

Gençlik döneminde asker olma hayalleri kurarak askere gittiğini ancak, askerden döndükten sonra tüm şartların değiştiğini, tamamen farklı bir hayat yaşamak istediğinin farkına varıyor, şimdilerde “çok çalışkan” olduğunu söylediği işbirlikçileri (şirketlerinde çalışanlar) ile hayallerine kavuşabilmek için durmadan çalışıyor.

Dışarıdan bakıldığında, yaşadığı hızlı hayat ve çalışma koşulları dolayısıyla uzun tatiller yaparak dinlendiği düşünülse de Elkann senede sadece bir defa tatil yapıyor. Paris’te verdiği bir röportajda; “İş gereği devamlı ülkelerarası gidip gelirken aslında ben tatil yapmış oluyorum çünkü, uçakta uyuyabiliyorum” diyor.

Aile bireyleri arasında kendisinin en radikal olduğunu belirterek, kararlar konusunda kimsenin fikrini kendi fikrinin önüne geçirmediğini belirtebiliyor. Herkesin bakış açısının farklı olduğunu kabullenebilen ancak, farklı bir dünya olmadığını ve tüm insanlığın birarada yaşamak zorunda olduğunu kabulleniyor. “Öncelikle insanları dinlemek önemlidir, ben dinlerim ve eğer bana karşı bir fikir varsa, karşımdakinin beni ikna etmesini beklerim, edemezse benim fikrim “benim fikrim” olarak kalır”.

Çalışmak konusunda her zaman iddialı olan Elkann şimdilerde, `Italia Independent` ve `Independent Ideas` markalarıyla hasır şapka tasarımından, güneş gözlüğüne, enerji içeceği ve votka üretiminden Cipriani’nin dünyaca ünlü `Bellini` kokteylini teneke kutuya sokmaya kadar bir çok alanda faaliyet gösteriyor. Eklann, Tasarımın günümüzün dejenere kavramlarından biri olduğunu kabul ediyor, kendisine göre de ancak, iyi bir tasarımcının güzelliği tüketici için sadeleştiren kişi olduğuna inandığınu belirtiyor.

Giyim konusunda kendisi için herhangi bir stil idolü’nün olmadığını saklamayan Elkann, birçok dergi ve internet sitesi tarafından “stil ikonu” ya da “en şık giyinen erkek” sıralamalarında üst sıralarda bulunmaktan zevk duyduğunu, GQ dergisine verdiği bir röportajında dile getiriyor. Kendisi için şıklığın kuralı ise; “Modayı takip etme, kendini takip et!”.

İtalyan basınının devamlı olarak yakın markajında olan Elkann, ister istemez aslında tarz sahibi olmuş, basının ve insanların dikkatini çeken tipik bir İtalyan. Giyimine kendisini bildiğinden beri özen gösteren Elkann, insanların dikkat ettiği, takip ve taklit ettiği bir insan olmak istememiş. Şimdilerde ise dünyaca ünlü markaların tasarımlarını birleştirmesi ile magazin basınında oldukça geniş yer alıyor. Her ne kadar kendisi istemese de, insanlar onu takip ve taklit ediyor.

New York, Milano, Paris arasında devamlı seyahat eden, moda dünyasının “asi” kabul ettiği Elkann, kendisine has duruşu ile oldukça takdir topluyor. Sansasyonlarla dolu bir geçmişi olsa da, şimdilerde kendisini işine yoğunlaştırmış ve şirketleri bir gün istediği başarıya ulaştığında, dedesi Gianni Angelli’nin vefatından sonra kendisine ait olan “Stealth” adlı teknesi ile uzun bir dünya turuna çıkmanın hayallerini kuruyor.