Editörün Seçtikleri Şimdi sıra ekonomide

Şimdi sıra ekonomide

25.08.2000 - 00:00 | Son Güncellenme:

Şimdi sıra ekonomide

Şimdi sıra ekonomide


Bosna Hersek’i yerle bir eden savaş bitti bitmesine ama, şimdi de ekonomik şavaş var. Fabrikalar kapalı, açık olanlar düşük kapasiteyle çalışıyor


       tamamen yerle bir olan Bosna Hersek, 1996’da sağlanan barışla birlikte yavaş yavaş yaralarını sarıyor. Dört yıl boyunca ölümün soğuk yüzünü hisseden Bosnalılar şimdi de ekonomik savaşın içinde. Fabrikalar kapanmış, sanayi çok az bölgede işliyor. Başkent Saraybosna’daki demir çelik fabrikası bir Kuveyt firması tarafından yüzde 15 kapasite ile çalıştırılıyor. Bu fabrika Balkanlar’ın en büyük fabrikası ve bir milyon metrekare bir alan üzerine inşa edilmiş. Felicia araba fabrikası ise üretimine devam ediyor. Halk çoğunlukla küçük ölçekte ticaretle uğraşıyor.

       Ağır sanayi durdu
       Bosna Hersek’teki ağır sanayi yüzde 80 dolayında durmuş durumda. Savaştan sonra 2 bin mark olan milli gelir, şimdi 300 marka düşmüş. İnsanların geliri çok az. Gelen yardımlar ile Almanya’ya mülteci olarak giden akrabalarının gönderdiği paralarla geçiniyorlar. Çünkü savaş sırasında 350 bin Boşnak, Almanya’ya mülteci olarak gitmiş.
       Tahtayı oyarak süs eşyaları yapan Akif Barkiç (64), Mostar’da yaşıyor. Bosna iç savaşının Boşnaklar’dan çok şey alıp götürdüğünü söyleyen Akif Barkiç, “Aç değilim. Ancak fazla bir kazancım da yok. Savaş, doğal sonuçlarını getirdi. Çok ölüm oldu. Bosna Hersek’i en az yüzyıl geriye götürdü. Boşnaklar, Sırplar ve Hırvatlar birbirlerinden ayrılamazlar. Aynı yerde yaşıyoruz" diyor. Bosna Hersek Federasyonu’nda 3 milyonluk nüfusun yüzde 51’ini Boşnaklar ile Hırvatlar, yüzde 49’unu ise Sırplar oluşturuyor.

       Mostar canlanıyor
       Kasım 1993’te Sırplar’ın bombardımanında yıkılan Mostar kentinin simgesi olan köprü, 2002’de tekrar eski haline getirilecek. Köprünün parçaları Nevetra Nehri’nden birer birer toplandı. Mostar Köprüsü’nün yeniden inşası için uzun bir çalışma dönemi gerekiyor. Köprünün maliyetinin ise 23 milyon dolar olması bekleniyor. Mostar’da savaş sırasında 1600 genç ölmüş. Bu nedenle kentin merkezinde bulunan park mezarlık haline getirilmiş. Sırp ve Hırvat işgali altında kalan Saraybosna ve Mostar’da Osmanlı’dan kalan eserlerin hepsi bombalanmış. Birleşmiş Milletler bünyesinde 65 bin barış gücü askeri şimdilerde 22 bine düşmüş. Boşnakça Sarajevo, yani Saraybosna’da kafe ve barların doluluk oranları çok yüksek. Türk kahvesinin Bosna’daki adı Turska Kafa. Memurların mesaileri sabah 07.00’de başlıyor, 15.00’de bitiyor. İlginçtir, Saraybosna’da lüks mağazalar çoğunlukta. Marketler ve kozmetik ürün satan yerlerde ne ararsan var. Ürünler ithal olduğu için pahalı. Konventi Mark ile bir Alman Markı da aynı değerde. Caddelerde akşam saatlerinde bir sokak çocuğu ile her an karşılaşabilirsiniz. Savaş mağduru olmuş, eli kolu sakatlanmış insanlar oldukça fazla.

       Başçarşı pahalı
       Saraybosna’da iki büyük cadde var. Birine lider Titova’nın adı verilmiş. Diğeri ise Başçarşı denilen ve araç trafiğine kapalı olan Ferhadiye Caddesi. Güzel, şık ve bakımlı kadınları burada her zaman görmek mümkün. Tabii yorulanlar, cadde üzerindeki kafelerde dinleniyor, bir şeyler içiyor. Boşnaklar çok cana yakınlar. Her an sizinle konuşup, dertleşebiliyorlar. Şirin mi şirin Saratova Restoran’da Süleyman Sariç, sazıyla Türkçe şarkılar söylüyor. 65 yaşındaki Sariç, Türkiye’ye gelmiş ve Pendik Kültür Merkezi’nde konser vermiş. Şimdilerde Tuzla’da yaşıyor, hafta sonları Saraybosna’ya geliyor, gece yarılarına kadar Saratova’da Boşnak ve Türk şarkıları söylüyor. Eski bir Osmanlı geleneğini devam ettiren Sariç, kendisinden başka Türk sazıyla şarkı söyleyen olmadığını belirtiyor. Sazı kulak dolgunluğuyla çaldığını söyleyen Sariç, “Konservatuara giderek, çaldığım şarkıların notalarını öğrenmek istiyorum" diyor. Ve alıyor sazı eline başlıyor söylemeye:

       “Tuna Nehri akmam diyor
       Etrafımı yıkmam diyor
       Şanı büyük Osman Paşa
       Plevne’den çıkmam diyor"

Yazarlar