Geri Dön

Soğuk havalarda beslenmenize dikkat edin!

Havaların soğumasıyla birlikte hastalıklarda hızla arttı. Sibirya soğuklarında hasta olmamak için yediklerimize de dikkat etmeliyiz. İşte doğru beslenme için 8 öneri...

Soğuk havalarda beslenmenize dikkat edin!

Soğuk hava şartları aslında, hayatı hem eğlenceli kıldığı gibi, aynı zamanda da zorlaştırıyor. Kar yağışı ve tatille beraber çocuklar, yaşlılar kalp hastaları, şeker ve tansiyon hastaları evde dinlenme imkanı bularak, karın eğlenceli yanını yaşayabiliyorlar. Fakat Karla beraber başlayan eğlence ağır hava şartlarının etkisiyle kayma, düşme, kırma gibi sorunları da beraberinde getiriyor. Tüm bunların olmaması için, kaymayan ayakkabılar, yaşlılar için mutlaka baston, özellikle çocuklar için, kar gözlükleri, atkı, bere, eldiven ve kar şapkası gibi kıyafetler giymek, eğlenceyi zorlaştırmak yerine keyifli kılacaktır. Şişli Florence Nightingale Hastanesi, beslenme ve diyet uzmanı Tuba Kayan Tapan aşırı soğukları sağlıklı geçirmenin sağlıklı beslenmeden geçtiğini belirtiyor;
Soğuk hava koşullarında, solunum yolu hastalıklarına yakalanmamak için, ne çok kalın ne de çok ince giyinmemek gerekmektedir. Kalın giyinip terlemek de ince giyinmek kadar bağışıklık sistemi zayıflatan bir durumdur.

8 adımda doğru beslenme önerileri

1-Hastalanmadan önce tedbir alın: Sağlıklı beslenme, özellikle C vitamininden zengin beslenme bağışıklık sistemi destekler. Vitamin kullanmak ağrı kesici gibi 3-4 saat sonra etki edecek bir kavram değildir. Bazı bireylerin, yaşadığı çevre, beslenme şekli, sigara ya da alkol kullanımına bağlı olarak, vitamin ihtiyaçları değişmektedir. Kullanılan vitaminin etkisi kısa sürede olmayacaktır. Bu sebeple kış aylarında dengeli ve yeterli beslenme önemlidir. Besinler tarafından alınan vitamin ve minerallerin daha hızlı emildiği unutulmamalıdır.

2-Ekinezya çayı için: Bitkinin kökünün kurutulup içilmesi daha koruyucu etki gösterecektir. Ekinezyanın, bağışıklık sistemini koruyucu etkisi tüketime başladıktan 2-3 hafta sonra başlamaktadır. Soğuk algınlığı başladığında değil başlamadan önce kullanılması çok daha doğrudur. 2 aydan daha uzun sure kullanılmaması gerekmektedir.

3-Probiyotik yoğurt tüketin: Bağışıklık sistemini kuvvetlendirip, mide-bağırsak enfeksiyonlarına karşı direnç oluşturulmasını sağlarlar. Özellikle probiyotik yogurt ve kefir tüketimi, enfeksiyonlara karşı koruyucu etki sağlamaktadır.

4-Soğukalgınlığına bire bir Ihlamur çayı: Soğuk algınlığının en önemli şikayetleri arasında yer alan, öksürük, yüksek ateş ve kırgınlık gibi şikayetleri ortadan kaldırmak için ilk düşünülen çözüm ıhlamur çayıdır. Ihlamur boğazın tahrişini önler ve tahriş olan boğazın onarılmasını sağlamaktadır.

5-Dinç uyanmak=Zengin beslenme formülü: Antioksidan vitaminler yönünden zengin besinler tüketmek gerekmektedir. Bu soğuk havalarda zinde ve dinç uyanmak için antioksidanlardan zengin beslenmek oldukça önemlidir. Özellikle de C vitamini…

6-Öksürük, boğaz ağrısı, ateş gibi durumlarda sigara içmeyin: Bu durumda Sigara içmek, boğazı daha da tahriş etmektedir. Soğuk algınlığı olan bireylerin, alkol tüketimi de oldukça sakıncalı olabilir. Özellikle ilaç kullanımı varsa, kalp-damar hastalığı yada diyabeti olan bir birey ise akolle beraber damarlar genişleyip daralacağı için tehlikeli sonuçlar doğurabilir.

7-Yaşlılar, diyabetik hastalar, kalp ve hipertansiyon hastaları, böbrek hastaları dikkat! Üşümekten korkan bireylerin enerji olsun diye, yüksek karbonhidratlı besinleri tüketmeleri uyuşukluk, uyku hali, kan şekeri ve tansiyonun yükselmesine sebebiyet verecektir. C vitamin alabilmek adına yenilen 1 kg mandalina, şeker hastasının, kan şekerini yükselmesine neden olur. Tüm bunları dikkate alarak sebze ve meyveden 3 er porsiyon tüketilmelidir. Şeker hastaları portakal suyu yerine portakalın kendini yemelidirler. Biberin içindeki C vitaminin mandalina daha çok olduğu unutulmamalıdır.

8- Vazgeçilmez bir vitamin: D Vitamini: Kış aylarında yeteri kadar güneş görülmemeye bağlı olarak vücutta D vitamini düşmektedir. Buna bağlı olarak bireylerin D vitaminlerini kontrol ettirip gerekirse takviye yapmaları gerekmektedir. Düşük D vitamini insulin direnci oluşumunda ve kalp-damar sağlığı için oldukça önemlidir.

Eda İle Ne Konuştuk? - Sibil Çetinkaya Sempatik tavırları ve giyim tarzı ile birçok kişinin beğenisini kazanan Sibil Çetinkaya, Eda Özdemir'in bu haftaki konuğu oldu.
Yazarlar

İlginizi Çekebilecek Diğer Haberler

Sıradaki Haber