Yaşam "Tanrı'nın bulunmadığı yer"de tartışma var!

"Tanrı'nın bulunmadığı yer"de tartışma var!

14.06.2006 - 00:00 | Son Güncellenme:

Müzeler Genel Müdürü Orhan Düzgün, Bodrum'daki tarihi zindanın kapısında bulunan "Tanrı'nın bulunmadığı yer" yazısının tarihi değer taşımadığını öne sürdü. Düzgün, teknisyen Behçet Dinçer'in ifadesine dayanarak, bu yazının duvara sonradan kazındığını ifade etti. Ancak Dinçer'in 1999'da tam aksini söylediği ortaya çıktı

Tanrının bulunmadığı yerde tartışma var

Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü Orhan Düzgün, teknisyen Behçet Dinçer'in ifadesine dayanarak söz konusu yazıyı eski müze müdürü Oğuz Alpözen'in 1994'te taşa kazıttırdığını öne sürdü. Ancak Dinçer'in 1999'daki teftişte tam aksi yönde ifade verdiği ortaya çıktı. Bodrum Kalesi Sualtı Arkeoloji Müzesi'ndeki Gatineau Zindanı'nın girişindeki "Tanrı'nın bulunmadığı yer" anlamına geldiği belirtilen Latince "İnde Deus Abest" yazısının, "tarihi değeri olmadığı" iddiasıyla kaldırılmak istendiği haberleriyle başlayan skandal büyüyor. Tartışmalar üzerine Düzgün ile birlikte basın toplantısı düzenleyen Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç, yazıyı arkeolojik açıdan incelettireceğini belirterek, "Eğer bu yazı sahteyse, yazanlar tarihi eser üzerinde tahrifat yapmıştır. Sahte ise bile üzerini kapatmam. Kapatsam ben de tahrifat yapmış olurum" dedi.Sahte olduğuna ilişkin Muğla Valiliği'nin raporu olmasına karşın yazıyı inceleteceğini belirten Koç, Genel Müdür Düzgün'ün "valilik raporu doğrultusunda taşa kazılı olan yazıyı değil, sadece çeviri tabelalarını kaldırma talimatı verdiğini" söyledi. Koç, "Bu yazı aslında 'Tanrı buradan uzakta' anlamına geliyor" diyerek, çeviri hatası bakımından da tabelaları kaldırmakta haklı olduklarını savundu. 'Sahteyse bile kapatmam' "İsimsiz mektuplar ve e-maillerle gelen şikâyetler üzerine Muğla Valiliği'nin 15 Kasım 2005'te söz konusu yazıyla ilgili arkeolojik ve tarihi bakımdan tespit yapılmasını istediğini" belirten Düzgün de, görevlendirilen İl Müdür Yardımcısı Hüseyin Öztürk'ün 23 Ocak 2006'da Bodrum Müze Müdür Vekili Arkeolog Yaşar Yıldız ve Arkeolog Erhan Özcan ile zindanlar bölümünde inceleme yaptığını kaydetti. Düzgün, arkeologlar Yıldız ve Özcan'ın 1993-1994 yıllarında zindanlar bölümü restorasyonunda görevli olmadıklarını, ancak bu yazıya ilişkin iddiaları duyduklarını belirtti. Yıldız ve Özcan'ın ifadelerine dayanarak Alpözen'i suçlayan Düzgün, "yazıyı müzede görevli teknisyen Behçet Dinçer'in aldığı talimat doğrultusunda taşa kazıdığı"nı söyledi. 'Teknisyen talimatla yazdı' Yıldız ve Özcan'ın ifadelerine atıfta bulunan Düzgün, "Ancak Behçet Dinçer'in o yıllarda Müze Müdürü Alpözen'i 'Eğer bu yazıyı yazdığımı söylersen seni bu müzeden tayin ettiririm' şeklinde tehdit ederek bugüne kadar olayın gerçeğini söylemediğini ifade etmişlerdir" dedi.Bunun üzerine İl Müdür Yardımcısı Hüseyin Öztürk'ün görüştüğü teknisyen Behçet Dinçer'in "Alpözen'in talimatıyla söz konusu yazıyı taşa kazıdığını kabul ettiğini ve bu ifadeyi her zaman, her yerde tekrarlayacağını belirttiğini" anlatan Düzgün, "hiçbir tarihi ve arkeolojik değeri bulunmayan söz konusu yazıyı açıklayıcı levhaları kaldırmaları için 28 Şubat 2006'da Muğla Valiliği'ne yazı gönderdiklerini" söyledi.Düzgün, valilikten kendisine, sözlü olarak tartışılan Latince yazı için "fantezi amaçlı" bilgisi verildiğini belirterek, arkeologlar Yıldız ve Özcan'ın da imzasını taşıyan valilik raporu çerçevesinde sadece çeviri tabelalarını kaldırma talimatı verdiğini ifade etti. Valilik: Fantezi amaçlı Düzgün, teknisyen Dinçer'in 1999'da tam aksi yöndeki ifadesini de içeren raporu anımsatan Milliyet muhabirine "O raporu görmedim" dedi. "Dinçer'in o dönemde Alpözen tarafından tayin ile tehdit edildiği için yanlış ifade vermiş olabileceğini" savunan Düzgün, "şimdi Alpözen emekli olduğu için gerçeği açıklama gereği duymuş olabileceğini" söyledi.Alpözen ise "Sayın Orhan Düzgün beni suçlayamaz. Kendisi kaymakam kökenli bir kişi olan Düzgün, acaba tarihi eserleri nasıl anlayacak? Gitsin kendi işini yapsın. Benim elimde tüm deliller mevcut. O yazı orada vardı, ben yazdırmadım" dedi.1992'deki kazı sonucunda zindanlar bölümüne uzmanlarla birlikte inildiğini kaydeden Alpözen, yazıyı ışıklandırma sonrasında fark ettiklerini belirtti. Alpözen, "İnde Deus Abest" yazısını görünce anlamını Prof. Dr. Ender Varinlioğlu'na mektupla sorduğunu anlattı. Varinlioğlu'ndan 23 Haziran 1993'te "Burada Tanrı yoktur" çevirisinin geldiğini kaydeden Alpözen, yazıyı kazıttırdığı iddiasıyla ilk önce 1999'da karşılaştığını belirterek, o dönemde Başmüfettiş Oktay Erten'in müzede inceleme yaptığını açıkladı. 'Gerçeği şimdi açıklıyor' O dönemde tutulan resmi raporda, bugünkü iddiaların temel kaynağı olan teknisyen Dinçer'in "yazıyı talimatla yazması" gibi bir durum olmadığı yönünde ifade verdiğini anlatan Alpözen, "Allah'tan geçen yıl emekli olmama rağmen belgeleri sakladım. Beni suçlayan, önce geçmişteki teftiş raporunu incelemeliydi" dedi. Alpözen, Dinçer'e sadece var olan yazının üzerinden kırmızı boya ile geçmesi talimatını verdiğini belirterek, kaledeki başka yazılara da bu uygulamayı yaptıklarını dile getirdi. 'Kırmızı boyattırdım' Bugün suçlayan teknisyen 7 yıl önce tam aksini söylemiş Başmüfettiş Oktay Erten imzasını taşıyan 1999 tarihli ifade tutanağında, bakanlığın yazıyı Oğuz Alpözen'in kazıttırdığı iddiasına dayandırdığı Bodrum Müzesi Müdürlüğü teknisyeni Behçet Dinçer'in şu ifadeleri yer alıyor: "... Şu an zindan olarak sergilenen yere daha önce girilemiyordu. Yazının bulunduğu yere ve içerideki odaya girilemiyordu. Daha sonra zindana girişteki topraklar temizlendi ve girildi. Ben ilk girenlerdenim... Bazı kemik parçaları, halka parçaları gördük... Halka parçaları ve gülleler gördük. Bölüme girdiğimizde iç giriş üzerinde 'Tanrı'nın bulunmadığı yer' anlamına gelen Latince yazı vardı. Müdürün isteği üzerine orayı fırçayla temizledim ve kırmızı kökboya ile üzerinden geçtim. Yazının daha belirgin hale gelmesi için üzerinden sert bir cisimle geçmem söz konusu değildir. Yazının hiç olmaması ve Müdür Bey'in isteği üzerine tarafımdan yazılması söz konusu değildir."Erten'e ifade veren Arkeolog Mehmet Özgenç de "Topraklar temizlendikten sonra 'Tanrının bulunmadığı yer' anlamına gelen Latince yazı ortaya çıktı. Yazının olmadığı, sonradan müdür tarafından Behçet Dinçer'e yazdırıldığı iddiası doğru değildir" dedi. Türkiye'deki müzelerde yaşanan hırsızlık olayları dünya basınında yorumlara konu olmayı sürdürüyor. New York Times gazetesi, hırsızlık olaylarının, dikkatleri Türkiye'nin müzelerindeki "gevşek güvenlik" sorununa çevirdiğini yazdı. Türkiye'nin İtalya ve Yunanistan gibi yurtdışındaki müzelerde bulunan yağmalanmış veya çalıntı eserlerin iadesi için "agresif davrandığı" yorumunu yapan gazete, devletin 93 müzeyi ve 140'tan fazla arkeolojik alanı işlettiğine, ancak kaynak yokluğu nedeniyle buraların korunması ve eserlerin kataloğunun yapılmasında zorluklar yaşandığına dikkat çekti. Haberde, müzelerin 78'inde elektronik güvenlik sistemi bulunduğu ancak bu sistemlerin de sık sık arızalandığını ifade edildi. 'Türkiye agresif ve gevşek'

Yazarlar