Editörün Seçtikleri Türk malı Rus pazarında

Türk malı Rus pazarında

13.09.2000 - 00:00 | Son Güncellenme:

Türk malı Rus pazarında

Türk malı Rus pazarında


Rusya’da üretilen malları Türkiye’de satarak tüketen Ruslar, ülkemizde artık Mahmutpaşa ve Nişantaşı malı satıyor. Geleneksel semt pazarlarının esnafı ise, Rus satıcı çalıştırarak rekabeti kırıyor


       Rus pazarlarında artık, Rusya’da satılamayan ve bu yüzden Türkiye’ye geri getirilen Türk malları satılıyor.
       Karadeniz’in sahil kasabalarında kurulan Rus pazarlarında düne kadar kendi ülkelerinin malını satan Rus kadınlar, şimdi başta Mahmutpaşa ve Laleli malı olmak üzere Taylan, Çin, Kore, Hindistan gibi ülkelerin mallarını satıyor. Artvin’in Arhavi İlçesi’nde Çorbacılar’a ait mağazayı işleten Lali Şaraseniz’in cumartesi günleri kurulan Rus pazarında daimi tezgahı var. Gürcü olduğunu ve Artvin bölgesinde akrabalarının bulunduğunu belirten Şaraseniz, ayda bir gittiği memleketinde dört beş gün kalıp geri döndüğünü söylüyor. Sekiz yıldır Sarp’tan giriş çıkış yapan Şaraseniz, “Çin, Hindistan, Tayvan ve Türk malı satıyorum. Türk malı, Rusya’da daha ucuz. Özellikle şeker, un gibi gıda malzemelerini oradan alıyorum. Türkiye’den ihraç edilen mallar Rusya’da yarı fiyatına satılıyor" diyor.

       Vergisiz alışveriş
       Rus pazarında Gedikpaşa ayakkabısı satan Medika Andriade, “Bu malların bir kısmını bazen Rusya’dan bazen de Mahmutpaşa piyasasından alıyoruz. Biz KDV ödemiyoruz. Gümrük vergimiz de yok. Eskiden daha rahattık. Şimdi Rus Gümrüğü’nde 25 kilonun üzerindeki eşyalardan 50 dolar alıyorlar" diyerek altı milyon liraya sattığı spor ayakkabıyı gösteriyor. Özellikle oyuncak ve elektronik eşya satan Manana Notişivili ise oyuncak üzerindeki Tahtakale etiketine dikkat çekerek şöyle konuşuyor: “Biz sürümden kazanan insanlardan alışveriş yapıyor ve sürümden kazanıyoruz. Çeşitlerimiz çok. Ayrıca, kaliteli malı daha ucuza getirdiğimiz için müşteri önce bize uğruyor. Zor günlerimizde bu insanların satın aldığı mallarla belimizi doğrulttuk. İnsanlar bizim ticaret yaptığımızı biliyor. Artık ‘Nataşa’ muamelesi görmüyoruz." “Rus pazarları özelliklerini kaybetti artık Avrasya pazarı oldu" diye iddiada bulunan Trabzon Ticaret Odası Sanayi Şube Müdürü Cengiz Akyüz ise şunları söyledi: “1997’ye kadar süren mal becayişi, bavul ticareti bitti. İş, topluca ithalat ihracata dönüştü. Ancak ihracat bitti gibi. Piyasa durgun. Geçen yıl 100 milyon dolarlık ihracat yaptık. Ruslar bizden satın aldıkları ve geri getirdikleri malda yüzde 17 KDV ödemiyorlar. Malları faturalı değil, vergi vermiyorlar. Valilikten izin alıp kendileri için ayrılan pazarda tezgâh açıyorlar. Bizim semt pazarı esnafı ve büyük tüccar, hava, su, elektrik parası ödüyor. Vergisini veriyor. Kayıt dışı ekonomi, haksız rekabete neden oluyor."

       Laleli’den Rusya’ya geri dönüş öyküsü
       RUS tüccarları daha çok Genç Türk Caddesi, Tahtakale, Nişantaşı, Fatih ve fabrikaların satış depolarında alışveriş yapıyor. ‘Nataşa’ diye horlandıkları yetmezmiş gibi yıllarca paketlerin içinde özürlü mal bulan Rus esnaf artık gözünü açmış. Her gelişlerinde 30 - 40 bin dolarlık alışveriş yaparlarmış. Türkler, hatalarını telafi etmek için en az yüzde 30 iskonto yapıyor. Yüzde 17 KDV’ye ihtiyaç duyulmuyor. Yüzde 76’sı kadın olan Rus tüccarlar artık toptancı ile muhatap. Mal örnekleri görülüyor, sipariş verildikten sonra kalite kontrol yapılıyor. İtinayla otobüslere yüklenen mallar, hava veya kara yoluyla Rusya’ya ulaşıyor. Rus Gümrüğü’nde kilo başına 4 dolar kargo ücreti ödüyorlar. Rusya’da satamadıklarını ise geri getirip Türkiye’de tüketmek ise onların deyişiyle; ‘Hiç sorun değil.’




Yazarlar