Netanyahu’nun ‘insanî’ çözümü!

28 Aralık 2023

“İnsan” ve “Netanyahu” kelimeleri yan yana gelemiyor ama İsrail Başbakanı’nın, nihayet baklayı ağzından çıkarıp, nihai amacının Filistin’in Filistinlilerden arındırılması olduğunu açıklarken belirttiği “insanî çözüm” ifadesi bu başlığa sebep oldu. Eli kanlı Netanyahu’ya göre, Gazze halkı ve hatta tüm Filistinliler için “en doğru ve insanî çözüm” onların “gönüllü göç” imkânına kavuşmasıymış ve bunun için Filistinlileri kabul edecek üçüncü ülkeleri arıyormuş! 

İsrail’de yayınlanan “Hayom” gazetesinin haberine göre, tek sorun, bu ülkeleri bulmakmış! İsrail Başbakanı Netanyahu’nun, partisinin grup toplantısında verdiği bilgiye göre, Filistinliler gönüllü göç yanlısıymış ama bu kişilerin gideceği ülkeleri bulmak ve anlaşmalar yapmak sorun oluyormuş. 

İsrail’in önce Gazze’nin kuzeyinden güneyine kaçmalarını istediği, sonra gittikleri güney köylerinde

Yazının Devamı

Biz Netanyahu’ya bakarken, Zelenskiy...

25 Aralık 2023

Kolay değil, çoğumuz okumadık, bilmiyoruz ama şurada 100 yıl önce, bugün Adana’ya, Rize’ye, İstanbul’a gider gibi gittiğimiz vatan toprağı Filistin ilinin Gazze ilçesinde her 100 kişinden 3’ü, her 100 bebekten 8’i öldürülürken, Filistinlilerin Mısır çöllerine sürülmesi için ABD-İngiltere ile İsrail arasında pazarlık yapılırken, başka bir konuya bakmak nasıl mümkün olabilir ki?

Hepimiz Filistin ile yatıyor, Filistin’le kalkıyoruz. Ortada çok ciddi bir katliam, soykırımı var. Batılıların en vicdanlıları bile lafa “Önce Hamas saldırdı. Ama İsrail de ölçüyü aştı!” diye başlarken, aklıselimin emri olan görüşleri dile getirmeyip de ne yapacaksınız?

Ama bizim öteki burnumuzun dibinde de başka bir savaş devam ediyor. Bir tarafta ABD’nin ve Almanya’nın dolduruşuyla gözü dönmüş bir Zelenskiy, öte tarafta gücüyle iyice şımarmış bir Putin’in elinde masum Ukraynalılar her gün can veriyor. Şikago Üniversitesi öğretim üyesi Profesör John

Yazının Devamı

Amerika bu değil

21 Aralık 2023

ABD, siyasetiyle, ekonomisiyle, diplomasisiyle, dünyanın en büyük ve uluslararası ilişkilere yön veren birkaç ülkesinden biri. Hem de en önde geleni olduğunu yazdığım Pazartesi günü… ABD Savunma Bakanlığı görevindeki NeoCon çeteci, koşa koşa İsrail’e gitti ve ülkesinin yüzde 1.500 Netanyahu’nun arkasında olduğunu söyledi. Böyle gereksiz, sadece Netanyahu ve onun savaş kabinesine katliamlarını artırması için cesaret verecek bir demeç vermekle kalmadı, İsrail’e yardım götüren gemi trafiğine Kızıldeniz rotasında engel olan Yemenli yurtsever Hutilere karşı bir koalisyon oluşturduğunu açıkladı. (Bu oluşumda ABD’nin yanı sıra İngiltere, Kanada, Fransa. İtalya, Hollanda, Norveç, İspanya, Seyşel Adaları ve Bahreyn var. Seyşel Adaları neyse de Bahreyn’in adını okuyan, gülümsemeden edemez, zannederim.)

NeoCon’lar, sonradan olan her ideolog gibi dünyaya bir ABD egemenliği kurma davasının en ateşli savunucusu, buna karşı çıkan herkesin en gözü kara hasmı oldular. O kadar ki,

Yazının Devamı

ABD küresel istikrarın neresinde?

18 Aralık 2023

Çin ve ABD başkanları arasında 6 yıl aradan sonra yine bir görüşme yapıldı. Çin lideri, eski Başkan Trump’ın Çin ziyaretine, ikinci ABD ziyaretini yaparak karşılık verdi. Başkan Şi Cinping, 2015’te Başkan Obama’yı ziyareti sırasında o zaman başkan yardımcısı olan Joe Biden’a da özel zaman ayırmış ve başbaşa yemek yemişti.

Başkan Şi açısından bu ikinci ABD ziyareti bir bakıma, ABD’ye özel bir önem verdiğinin göstergesi olarak yansıdı. Kasım boyunca Pekin’de yayınlanan yorumlarda, Çin yönetiminin ABD’nin bir “blok lideri” gibi davranmasını değil, küresel bir aktör olarak kendisinden beklenen yapıcı rolü oynaması gerektiği belirtildi. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin de geçen hafta yaptığı bir dizi basın toplantısında, ABD’nin “Atlantik Paktı’nın provokatif eylemlerle meşgul bir oyuncusundan başka bir şey olmadığından yakındı.

İki liderin de Biden’da eleştirdikleri şeyi kendilerinin yaptığı çok olmuştur. Ancak Putin’in de Şi’nin de beklediği, ABD’nin ilgi alanı sadece Kuzey Atlantik’le

Yazının Devamı

Biden ‘Ben yokum’ demeye hazırlanıyor

14 Aralık 2023

Güvenlik Konseyi sistemi ne kadar arızalı da olsa, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, dünya kamuoyu eğilimini yansıtmaya devam ettiği sürece küresel güvenlik açısından umut vermeye devam ediyor. BM Genel Kurulu’nda önceki gün yapılan oylamada 153 ülke, Gazze’de acilen insani ateşkes talebinde bulunan karar tasarısına olumlu oy verdi. Oylamaya ABD ve İsrail başta olmak üzere 10 ülke “Hayır” oyu verdi. (Hatırda kalması için bu ülkeleri not edelim: Avusturya, Çekya, Guatemala, İsrail, Liberya, Mikronezya, Nauru, Papua Yeni Gine, Paraguay ve ABD.)

Bağlayıcılığı yok ancak Türkiye dahil 100 ülkenin imzaladığı karar tasarısına 23 ülkenin çekimser kaldığı dikkate alınırsa, 193 ülkeden, sadece 33 ülke fire vermiş oldu. Benzeri bir oylama, 27 Ekim’de yapılmış ve Gazze’de insani ateşkes talebine 121 ülke kabul oyu vermişti.

BM Genel Kurulu’nun bu kararından birkaç saat sonra ABD Başkanı, İsrail’e bir çağrıda bulundu ve Netanyahu’ya, uluslararası kamuoyunun desteğini hızla kaybettiğini bildirdi.

Yazının Devamı

Mesele ‘güvenlik’ değil; biz bunu anladık

11 Aralık 2023

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri, Gazze halkının yarısının şu anda yiyecek ve içecekten mahrum olduğunu, diğer yarısının da 10 gün içinde mutlak bir açlıkla karşı karşıya kalacağını söylüyor. Bu açıklamanın ardından Güvenlik Konseyi’nde, 3 daimi ve 10 geçici ülkenin oyuna karşı, sadece ABD ret oyu vererek, Gazze’de “insani ateşkes” ilanını imkansız hale getiriyor.

Genel Sekreter, İsrail’in 63 günde yaptığı saldırılarda öldürülen 17 bin sivilin, 7 bin bebek ve çocuğun listesini veriyor; ABD temsilcisi, hâlâ, 7 Ekim’de Hamas saldırısında çoğu sivil 1200 kişinin öldürüldüğünü 240 kişinin rehine alındığını, İsrail’in kendi kendisini savunma hakkı bulunduğunu anlatıyor.

En son onaylananla birlikte ABD, İsrail’e 7 Ekim’den bu yana 20 milyar dolar yardım yaptı; hesabı tutulmayan miktarda askeri malzeme verdi, ki bunların arasında ortada Gazze diye bir şey bırakmayan bombardımanda kullanılan roketler de var. BM Güvenlik Konseyi’nin İsrail’i konu alan 83 oylamasında tam 42 kere

Yazının Devamı

İsrail kendisini yok ediyor

7 Aralık 2023

Hedefte Filistin, Filistinlilerden geriye ne kaldı ise onlar var gibi görünüyor ama nihai amacın, Osmanlı’nın Filistin Vilayetinin diğer kent ve kasabalarında olduğu gibi, Gazze’yi tamamen Filistinlilerden arındırmak olduğu anlaşılıyor. Bu o kadar ayan beyan açığa çıktı ki, Filistinli bebekleri öldüren bombaları İsrail’e bedava sağlayan Amerikan ve İngiliz siyasetçiler bile, yarım ağızla ve sözcüleri marifetiyle de olsa, İsrail’i etnik temizlikten vazgeçirmeye çalışıyor.

Ama çok geç. Sadece İsrail’in işlediği toplu katliam rakamları değil, ama Netanyahu’yu mutlak bir siyasal ölümden kurtaran aşırı sağ partilerin neye razı olacaklarına, neyi reddedeceklerine dair açıklamaları İsrail’in bu İkinci Nakba Operasyonu’ndan vaz geçmeyeceğini gösteriyor. Netanyahu, bu noktada etnik temizlikten ve Gazze’yi (Batı Şeria ve Doğu Kudüs gibi) de sınırsızlaştırma girişiminden vazgeçerse, başbakanlığı kaybedecek ve muhtemelen kendisini yolsuzluk, hırsızlık ve nüfuz suiistimali davalarından mahkeme

Yazının Devamı

Amaç Nakba’yı tamamlamak

4 Aralık 2023

"Nakba” (Nekbe), aslı “Yevmün-Nakba” olan 15 Mayıs 1948’deki büyük felakettir. Türkiye, BM’nin kesin sınırlar çizilmeden ve gerekli güvenlik önlemleri alınmadan, Filistin vilayetinin Yahudiler ve Müslümanlar arasında paylaştırılması için kabul ettiği plana, diğer 12 ülkeyle birlikte ret oyu vermişti. (Bu ülkeleri, hangi kaygıyla ret oyu verdiğini tartışmadan, onurlandırmak için isimleri anmak isterim: Afganistan, Hindistan, Irak, İran, Küba, Lübnan, Mısır, Pakistan, Suudi Arabistan, Suriye, Yemen, Yunanistan.)

Nitekim, 1917’den o güne kadar, Filistin’i Osmanlı’nın elinden alarak Yahudiler için “ebedi yurt” yapmaya hazırlanan İngiliz işgal kuvvetleri, diğer müttefik ülke askerleri ve Kızılay-Kızılhaç ekipleri dahil, Arapları katliama tabi tutan Yahudi Siyon terör örgütleri, Irgun ve Lehi, BM kararının çıktığı an, yayınlanmasını dahi beklemeden “işgal et-öldür-evine el koy” siyasetini uygulamaya başladı. Daha sonra Nakba (Felaket) adını alacak

Yazının Devamı