*Çağımız, çok uyaran olması nedeniyle, bir konuda odaklanmanın en zor olduğu çağlardan birisi. Milliyet olarak odaklanma konusunda ısrarımızı sürdürüyoruz. Mesela, geçen hafta çok konuştuğumuz iki genç kızı katledip, surlardan atlayarak yaşamına son veren Semih Çelik’in durumu. Psikiyatri servislerinde defalarca tedavi görmüş birisinin yarattığı vahşeti sadece ceza yasaları açısından ele almadık. Muhabirlerimiz konuya dair yetkin her isimle konuşarak, Ruh Sağlığı Yasası çağrısını manşete taşıdılar. Sadece bu değil. Mavi yakalıların maaşlarının beyaz yakalıların maaşını geçtiğine, iş dünyasının ara eleman ihtiyacının giderek arttığına dair yüzlerce haber yapıldı. Milliyet işin peşini bırakmıyor ve Mesleki Eğitim zirveleri yapmaya devam ediyor. Bu zirvelerde iş dünyasının temsilcileriyle, öğrencileri, meslek liselerinin idarecileriyle, üniversite yöneticilerini buluşturmaya devam ediyoruz. Bizim için Türkiye’nin sorunları, bir başka sorun gündemi kapsayıncaya kadar konuşup, unutulacak sorunlar değil. Bazen dosya haberlerle, bazen
We are Social Dijital 2023 Global Raporu’na göre Türk halkı bir gün içerisinde 7 saat 24 dakikasını internette geçiriyor.
Türkiye’de instagram kullanım süresi dünya ortalamasının neredeyse iki katı. Reklam erişim oranında da dünyada ilk sırada yer alıyor.
Instagramdan sonra en büyük tutkumuz Tik Tok sonra da Youtube geliyor.
Bu üç verinin bize gösterdiği en acı nokta şu, okumakla bağımız kopuyor, sadece seyreden insanlar haline geldik. Tamamı 125 sayfa olan raporda başka can sıkıcı noktalar da var. Mesela hava durumu, dolar, altın, porno sitelerini arama sayısı son derece yüksek. Alışveriş sitelerinin aldığı trafik inanılmaz boyutta. Aile ve arkadaşlarıyla iletişimini sosyal medya üzerinden kuranların oranı yüzde 50.1.
ÇOCUKLAR VE OYUNLAR:
Bir başka veriyle devam edeyim: Türkiye İstatistik Kurumu’nun 2021 yılında yaptığı araştırmaya göre dijital oyun oynadığını belirten 6-15 yaş grubundaki çocukların yüzde 94,7’si hemen her gün veya haftada en az bir defa olmak üzere düzenli olarak dijital oyun
Almanya, Türkiye’ye 40 adet Eurofighter satışına yönelik ön onay anlamına gelebilecek bir belgeyi onayladı. Teknik görüşmelerde sürecin aşamaları, pilot eğitimleri, bakım programları masaya yatırılırken, Türkiye’nin bu süreçteki en önemli avantajı Eurofighterların, üretim sırasına girecek Block 70’lerden önce teslim edilmesi olacak
Türkiye’nin çok uzun zamandır beklediği 40 adet Eurofighter satışında son engel aşıldı gibi duruyor.
Aldığım bilgilere göre Almanya, Eurofighter satışına yönelik ön onay anlamına gelebilecek bir belgeyi onaylamış.
Bu onayın ardından konsorsiyum ülkelerinden oluşan bir heyet bu hafta Ankara’da teknik görüşmelere başlamış.
Bu görüşmelerde sürecin aşamaları, pilot eğitimleri, bakım programlarının nasıl uygulanacağı ve birçok teknik konu masaya yatırılıyormuş.
Bu Almanya’nın yaklaşımını değiştirmeye başladığını gösteren çok önemli bir gelişme.
Hatırlayın daha önceki dönemde Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler satıştaki Almanya engelini kamuoyuna duyurmuş ve
Bugün Dünya Kız Çocukları günü ya, kaygılı ve ceza yasalarının değişmesini isteyen mesajlarla geçecek gün.
Gömleğin ilk düğmesini doğru iliklemeden son düğmeye bakmak aslında yaptığımız.
Kızlarımızı korumak, şiddeti bitirmek istiyorsak ceza yasalarından önce eğitim sisteminizi konuşacağız.
Okulları sadece öğretim yeri, test çözme merkezi haline getirip, eğitimi unutursak sokaktaki şiddeti bitiremeyeceğiz.
Hep devleti konuşuyoruz ama ya bizim, ailenin ve toplumun yaptığı hataların ne yapacağız?
Annelerin erkek çocuk yetiştirme biçimlerini düzeltmeden, öğretilmiş erkekliği de sadece uzuv üzerinden tanımlayarak vardığımız yer burası işte.
Bu ülkede “erkeklik” ve “delikanlılık” kavramı, iyi insan olmakla, çelişmeye başladı.
Kibarlığın korkaklık, nezaketin sünepelik zannedildiği hal sağlıklı bir hal değildir.
Milliyet’te geçen seneden beri her gün işlenen işlenen cinayet sayılarını bir grafik olarak veriyoruz.
Eylül 2023’ten Eylül 2024’e işlenen cinayet sayısı 1388.
7 Ekim’i baz aldığımızda son 13 ayda 1455 cinayet işlenmiş.
Bu cinayetlerin 969’u ateşli silahlarla, 414’ü delici-kesici silahlarla, 72’si de darp yoluyla gerçekleşmiş.
Rakamlardan yola çıkarak varabileceğimiz sonuçlar var:
Önce Türkiye’de cinayetler artıyor mu sorusuyla başlayalım:
2022’de Türkiye’de işlenen toplam cinayet sayısı 767, son bir yılda rakam neredeyse 2 kat artmış ve algımızı da bu belirliyor.
Çarşamba gününden bu yana İsrail’in, İran’a yapacağı misillemenin ne olacağını konuşuyoruz.
Senaryo yazan çok, kimi bölgesel savaşın kaçınılmazlığını anlatıyor, kimi dünya savaşından dönüş olmadığını.
Abartı oranı o kadar yüksek ki, İran’ın Pakistan ya da Rusya’dan nükleer silah alıp almadığının bilinmediğini söyleyenler de çıktı karşımıza.
Bu senaryo bolluğu arasında bizim bakmamız gereken tek yer Hürmüz Boğazı.
Dünyada deniz yoluyla nakledilen petrolün 3’te 1’i, Rusya-Ukrayna savaşından sonra talebi çok yükselen dondurulmuş gaz, LNG’nin 5’te 1’i Hürmüz Boğazı’ndan geçer.
Sadece İran’ın değil, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Irak’ın ürettiği ham petrolün yüzde 80’i ve Katar doğal gazının neredeyse tamamı bu su yolu kullanılarak dünyaya ulaşır.
1980’lerdeki İran-Irak savaşından beri Tahran’ın en büyük tehdidi hep Hürmüz Boğazı’nı kapatmak oldu.
Bu yüzyılın en büyük insanlık suçunu işleyen İsrail Ordusu’nun İngilizce kısaltması IDF.
IDF’nin açılımı Israel Defence Force, yani İsrail Savunma Kuvvetleri, ama önce Filistin şimdi de Lübnan toprağına saldırdı, katliam yapıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İsrail’in gözünü Anadolu’ya diktiği uyarısından sonra Türk ve İsrail ordularını karşılaştıranları gördüm.
Kitabın ortasından gidelim; Türkiye’ye saldırmak, Hamas ya da Hizbullah’a saldırmaya benzemez.
Hamas ve Hizbullah, ABD’nin terör örgütleri listesinde yer aldıkları için ağır yaptırım altında tutulan siyasi partiler, silahlı kanatlarını eğitme ve donatma faaliyetleri İran’ın verdiği destekle sınırlı kaldı, asla bir hava kuvvetleri olmadı.
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin saha tecrübesi son derece yüksek, hava kuvvetleri tecrübeli, deniz kuvvetleri son dönemde çok güçlendi.
Çoğu kişinin unuttuğu bir başka gerçeği daha yazayım, İsrail’in tanker uçak filosu ortalama 50 yaşında,
Zannedilir ki, kutup yıldızı sadece zifiri karanlıkta yolunu kaybedenler için hayat kurtarıcıdır.
Eğer böyle düşünüyorsanız, Güneri Cıvaoğlu’nu hiç tanımamışsınızdır demektir.
Güneri Cıvaoğlu, engin tecrübesi, zarafeti ve bitmeyen gazetecilik aşkıyla hayatın yapay ışıkları arasında doğru yolu gösteren kutup yıldızıydı. Sadece hedefe varmak yerine yoldan yani yaşamdan keyif almak gerektiğini de öğreten adamdı. Yaşama ve mesleğine aşık bir büyük ustanın son dönemini, bir çınarın beklenen sona doğru giderkenki vakar duruşunu anlatacağım size:
7 Eylül tarihli mesaj
Hikayelere ortadan başlayıp, başa dönmek sadece televizyon dizilerinin senaryolarında yaşanan bir durum değil.
Güneri Cıvaoğlu adı, 1994 senesinde, ATV için çektiği Nazım Hikmet belgeselinde, Nazım’ın son eşi Vera’yla yaptığı röportajda kazınmıştı kafama.
Güneş gazetesini çıkarırken gazetecilerin yaşam standartlarını yükselten adam olduğunu çok sonra öğrenmiştim.