Turizm Bakanlığı kağıt medyaya 48 milyon dolar harcayacak

22 Aralık 2012

Turizm Bakanlığı’nın bütçe görüşmelerini takip edenler görmüştür, bu sene Turizm Bakanlığı tanıtıma 48 milyon dolar harcayacak. En çok para sırasıyla Berlin, Londra ve Moskova’daki reklamlara verilecek. Bu alanda bizim harcama yapmamız çok güzel. Hatta belki bu reklamlar biraz yetersiz, daha fazla olması gerekiyor. Ama bu, çağı yakalamış Turizm Bakanlıkları için söylenecek bir söz. Türkiye’de heba olan imkanları görünce yapılan her harcamanın aslında boşa olduğunu görüyoruz. Çünkü Turizm Bakanlığı’mız önüne gelen tüm imkanları har vurup harman savuruyor.

Bunu niçin söylüyoruz? Çünkü Kültür ve Turizm Bakanlığı sosyal medyada neredeyse yok. Adresi @Kultur_Turizm, yani bilmeyenin deneyerek dahi bulamayacağı bir şekilde gormüle edilmiş. Hepi topu 5.300 takipçisi var. Kimseyi takip etmiyor. Evet şaka değil 0 kişiyi takip ediyor. Yabancı muadilleri yazarları ve kültür insanlarını takip ediyor mesela. Düşünmemişler olsun. Ama işin ilginç tarafı her gün 3-5 resmi girdi yapılıyor Twitter ortamına. Bu girdileri yapan kişi devlet memuru olmalı ki hafta sonları asla bir bilgi paylaşmıyor. Hadi ona da tamam. Ben ben oldum kafayı takıp altını üstüne getirdim ama bakanlığın ingilizce sosyal

Yazının Devamı

Eyvah Azeri gençler istismar edilecek!

14 Kasım 2012

Azerbaycan İletişim ve Bilgi Teknolojileri Bakanı Ali Abassov Türk gazetecilerine bir demeç verdi. Bu demeçle tüm dünyaya bilişimi ve çocuklarını korumayı bir tek Türkiye’nin bildiği bir kez daha ortaya çıktı.

Abbasov, Türkiye’de yapılanın aksine tüm interneti tamamen yasaksız, filtresiz sınırsız ve sansürsüz verdiklerini dile getirdi. Türkiye’de BTK ve ilgili bakanlıkların çocuklarımızı koruma adına yaptıkları onca güzel filtrenin ve “seçme özgürlüğünün” tersine verdiği bu demeçler, Türk halkında Azeri gençlerin gelecekleri konusunda endişe yarattı.

Dostluktan öte kelimenin tam anlamıyla kardeş ülkemiz Azerbaycan’ın yaptıklarına biraz daha yakından bakmak gerekirse karşımıza çok enteresan veriler çıkıyor:

· Bilgi teknolojilerini birinci öncelik sırasına koyan bu ülke, bilgi teknolojileri yatırımlarına hız vererek geleceğini güvence altına almak istiyor

· 2002-2009 yılları arasında bilgi teknolojileri alanı hep yüzde 32 ve 35 oranında büyümeye sahne olmuş.

· Yaklaşık 9 milyon nüfusa sahip, 85 bin kilometrekarelik ülke, geçen yıl 500 milyon doların üstünde bilgi teknolojileri yatırımı yapmış. Bu yatırımın yüzde 80’ini özel sektör gerçekleştirmiş.

·

Yazının Devamı

BTK rakamları “bazıları vergi vermedi” diyor

18 Eylül 2012

Geçtiğimiz haftanın bence en önemli telekomünikasyon konusu Türk Telekom’un hisselerinin yüzde 31 civarındaki bir kısmının satılması için harekete geçilmesiydi. Bu konuyu herkese daha iyi anlatabilmek amacıyla şirketlerin kar zarar tablolarına bakmaya karar verdim. Öyle ya bir şirketin yüzde 30’unu satacaksanız her sene size verdiği parayla bunu kıyaslamanız lazım. Buna göre Türk Telekom Grubu her sene devlete yüzde 31’e yakın hissesiyle yılda 700 milyon TL’nin üstünde gelir yaratıyor. Bunu bilmek ve ona göre hisse değerlemesi yapmak önemli.

Peki diğer şirketlerin durumu ne? Birkaç tablo ve BTK raporuyla bunu daha derinlemesine anlamaya çalıştım. Ortaya çıkan sonuçlar beni gerçekten şaşırttı. Örgün ulusal medyada gördüğümüz şeylerden çok daha farklı bir tabloyla karşılaştım.

Üç GSM şirketinin rakamlarına bakıldığında sadece Turkcell’in net kar ettiğini Avea ve Vodafone’un 2000’li yılların ortasından bu yana net kara geçemediği ortaya çıkıyor. Peki net kar etmek ne anlama geliyor? Birçok farklı açıklaması olabilir ama benim gibi muhasebe bilimine çok uzak biri için çok daha basit bir anlamı var: Eğer net kara geçiyorsanız vergi veriyorsunuz, geçemiyorsanız beslendiğiniz

Yazının Devamı

Twitter'dan takipçi satın alma pazarı

18 Ağustos 2012

Twitter kendini ifade etmek için güzel bir ortam. İnsan kendi gibi olan birçok kullanıcı buluyor, fikir paylaşımında bulunuyor. Her nasılsa yeni kullanıcılar sizi takip etmek için yazdıklarınıza değil, sizin ne kadar muteber olduğunuza bakıyor. Ne kadar muteber olduğunuzu kanıtlamanın en kolay yollarından biri ise sizi kaç kişinin takip ettiği.

Özellikle gazeteci, sanatçı ve şirketler bu anlamda daha çok insanın kendini takip edebilmesi için farklı yollara başvuruyor. Kişiler zaman zaman olmadığı biri gibi gözükürken şirket farklı promosyonlar sunarak kullanıcı kazanıyor. Bu alandaki en çirkin aktivitelerden biri ise kullanıcı satın almak. Şirketlerin yalan dolan kullanıcılar yarattığı veya bunları satın aldığı söyleniyor.

Bunu kanıtlamanın yolu neredeyse yok gibi. Sadece http://fakers.statuspeople.com adresine giderek kullanıcıların kaç sahte kullanıcı şartlarına uyan takipçisi olduğunu inceleyebilirsiniz. Site Melih Gökçek'in 100 bin, Mehmet Şimşek'in 53 bin, Recep Tayyip Erdoğan'ın 692 bin, Cumhurbaşkanlığı resmi adresinin 190 bin sahte olma olasılığı yüksek kullanıcıya sahip olduğunu belirtiyor.

Geçtiğimiz hafta internet üstünde kullanıcı sayısını artırmak için gerçek

Yazının Devamı

BTK sehven 50 bin site kapatıyor

14 Haziran 2012

BTK SMS attırma izni olmayan 40 siteyi kapattırmak için 50 bin adet masum siteyi kapattırma kararı aldı. İşin acı tarafı, eğer sitenizin ya da hizmet verdiğiniz sitenin kapanması durumu söz konusuysa bunun düzeltmesini kağıt üstüne yazılmış bir postayla düzeltebiliyorsunuz, elektronik postayla değil...

BTK Türkiye’nin alanındaki en önemli işleri yapan düzenleyici kurumu. Ne zaman biri bir yerde yanlış yapsa o yanlışı düzeltmek için dereye giriyor. Ne var ki zaman zaman kendisi de yanlışlar yapıyor ve bu anlamda düzenleyiciyi düzenleyen bir kurum, basının dışında yok.

BTK geçtiğimiz günlerde kimi kurumların yetkisiz olarak kısa mesaj hizmeti sunduğunun farkına varmış. Bu kurumların ne kadar zamandır yetkisizi olarak SMS hizmeti sunduğunu burada tartışmayacağız. Bu kararın doğruluğu ya da yanlışlığı da bizi ilgilendiren bir konu değil. Kural koyucu BTK yanlış yaptıklarını söylüyorsa bu siteler kesinlikle kural dışı iş yapıyorlardır. BTK tüm internet servis sağlayıcılara gönderdiği bir kararla bu sitelere erişimin durdurulmasını istiyor.

Ancak BTK belki de verdiği en kötü kararla bu sitelerin sadece adreslere değil üstünde bulunduğu IP adreslere de erişim durdurulması emrini

Yazının Devamı

Turkcell’in bağımsız adaylarından hükümet kurulur

4 Haziran 2012

Turkcell’de uzun zamandır devam eden yönetim krizinin sonuna doğru geliniyor. Şu anda Alfa, Telia ve Karamehmet grubundan ikişer üyenin olduğu yönetim kurulunda bir de bağımsız üye var. Eğer son anda yepyeni bir karar alınmazsa Turkcell’in 4 bağımsız üyesi olacak.

29 Haziran’da yapılacak genel kurulda 4 bağımsız üye için şu ana kadar 27 isim önerildi. Geçtiğimiz Cuma günü gazetelerde duyumlara istinaden 19 isim yayımlanmıştı. Bu isimlerin üstüne bizim duyumlarımıza göre 8 isim daha eklendi. Bu isimler SPK’ya sunulacak. SPK’nın bu isimleri onaylama veya reddetme hakkı var.

İsimler çok enteresan. İçlerinde Avrupa’ya yön vermiş cumhurbaşkanları var. Örneğin Martti Ahtisaari, 1994 – 2000 yılları arasında Finlandiya Cumhurbaşkanlığı yapmış, Nobel Barış Ödüllü, Kosova’da barış görüşmelerini yürütmüş bir diplomat. Aynı şekilde Gerhard Schröder, 1998 – 2005 yılları arasında Almanya başbakanı olan sosyal demokrat bir politikacı. Haley Barbour, 2004 – 2012 yılları arasında ABD’nin Mississipi eyaletinin valiliğini yaptı. Katrina kasırgası sırasında ismini tüm dünyaya duyurdu.

Uluslararası arenadakilerin yanında Türkiye’de yakından tanınan ve çok önemli Telekom şirketlerinin üst

Yazının Devamı

Bu tedirginlik ve bu hukuk bizi kanser yapacak

1 Haziran 2012

Cep telefonları hayatımızı değiştirmek için çok basit bir şey ihtiyaç duyuyorlar: Elde duran ve sesimizi iletip bize karşı tarafın sesini getiren bir cihaz; elde duran cihazın diğerleriyle konuşabilmesi için dalgaları taşıyan baz istasyonları; baz istasyonlarının aramaları yönlendireceği santrallar...

Bugün bu cihaz üstünden konuşuyoruz, internete giriyoruz, fotoğraf çekiyoruz, müzik dinliyoruz, alışveriş yapıyoruz, ve daha bir sürü şey...

Günün birinde birileri bu cihazın kanser yapma ihtimali taşıdığını söyledi. Kitleler o insanlara inandı. Bilim çevreleri tüm imkanlarını seferber ederek toplumda yıldırım hızıyla yayılan bu bilgiyi “doğrulamak” için testler deneyler başlattı. Sigara için yapılmayan araştırmalar ve testler cep telefonu için yapıldı. Sanırsınız ki cep telefonları Brüksel lahanası gibi olsa da olur olmasa da olur bir alet... Ama ne yaparlarsa yapsınlar bir türlü dişe dokunur sonuçlar çıkaramadılar. Topluma bu sonuçsuzluk “bir şeyler var ama söylemek istemiyorlar telefon şirketleri engelliyor” söylemiyle lanse edildi.

Ama sonra bir tek ülkemizde inanılmaz bir konu gündeme geldi: Kanser yapmıyor olabilir, kanıtlanmış bir şey çıkarılamamış olabilir. Ama

Yazının Devamı

Siber ordu savunmak için değil saldırmak için kurulur

14 Mayıs 2012

Sakarya Meydan Muharebesi. Bir ülkenin, bir milletin ölüm kalım savaşı. Her evin iki çorabından birini orduya bağışladığı bir yokluk ve fedakarlık dönemi. O anda bir komutan aslında ne için savaşıldığını anlatan bir cümle sarfediyor: "Hatt-ı müdafa yoktur sath-ı müdafa vardır. O satıh bütün vatandır." Bir insanın neden başkomutan olduğunun anlaşıldığı bir sözdür bu. Özetle demek ister ki: Siz bir cepheyi tutmak için savaşmıyorsunuz. Bir ili ya da onun öte berisini korumuyorsunuz. Siz aslında bütün bir vatan toprağını koruyorsunuz. Eğer düşman sizi bir cepheden söküp atarsa hemen ilk bulduğunuz yerde yeni bir cephe açacaksınız.

Bugün o günlerin dehasından çok uzaktayız. Gazetelere yansıyan haberlere bakacak olursak ülkede şu anda en çok eksikliği duyulan şey bir siber orduymuş. Bunu siber ordunun başına geçmesi muhtemel yapılanmanın başkanı, Bilgi Güvenliği Derneği Başkanı Prof. Dr. Mustafa Alkan söylüyor. Türkiye en çok siber saldırılara uğrayan 10 ülkeden biriymiş. ABD, İngiltere, Çin, İran, Kuzey Kore siber ordular kurarken Türkiye yerinde sayıyormuş.

Öncelikle şunu söyleyelim burada bir savaş yok. Mevcut durumda yapılan saldırılar bir Sakarya meydan muharebesi değil. Daha çok

Yazının Devamı