BU SEZON FİNALLERİ NEDEN BAŞKA!

17 Haziran 2017

Amerikan dizilerinin sezonu genelde 13 bölüm, Kore dizilerinin çoğunluğu toplam 13-16 olarak tasarlanıyor. Bizdeki reyting sisteminden dolayı dizi tutturmak çok zor olduğundan, proje tutarsa üç sezon yani 100 bölüm hedefleniyor. Uzatmak için de sürekli patinaj yapmak zorunda kalınıyor. Bu sezon farklı bir durum yaşandı. Hâlâ yüksek reyting alan, izlenme potansiyeli taşıyan diziler final kararı aldı. ‘İçerde’ daha başlarken tek sezon olacağı söylendi. Açıkçası bu kadar iyi reyting alan bir diziyi kanal da yapımcı da bitirmek istemez diye düşündüm ama ‘İçerde’ kararını bozmadı.

Dokuz bölümlük bir Japon uyarlaması olan ‘Anne’ sezonun en kaliteli işlerinden biri olarak başladı ve seyirciden de çok ilgi gördü. Orijinal dizinin ilk dört bölümünün hikayesi birinci bölümde kullanılmıştı. O nedenle bir hikaye sıkıntısı çekiliyordu. Hep yüksek reytinglerle devam eden dizinin geçtiğimiz haftaki bölümü gün birincisi oldu. İstense bir hal yolu bulunup önümüzdeki sezon da devam edebilirdi ama final kararından vazgeçmedi.

‘Cesur ve Güzel’ Kıvanç Tatlıtuğ ve Tuba Büyüküstün gibi iki star ismi buluşturdu. Kaliteli bir kadroya sahipti. O da çok farklı yollara sapmadan öngördüğü finale yaklaştı.

Yazının Devamı

KOMEDİLERE DÖNÜŞ BAŞLADI MI?

3 Haziran 2017

Geçen sezon, komediler için kurak geçti. Dramalar egemenliğini ilan etti ve ortalığı kırıp geçiren bir komedi yapılamadı. Ramazan ayı da mayısa denk gelince kış sezonunun erken başlayacağı konuşuldu. Doğal olarak da yazlık dizi sayısı azaldı. Her şey komedilerin aleyhine işledi yani.

Tabii ki bizim sektörde bütün kuralları değiştirecek tek şey, bir işin yüksek reyting alması. O zaman dün söylenen bugün unutulur. ‘Yeni Gelin’ iyi gidiyordu zaten. ‘Türk Malı’ ilk bölümüyle bütün kategorilerde birinci oldu. Ne olacak diye merakla beklenen ‘Şevkat Yerimdar’ da beklenenin üzerinde bir sonuç aldı. Rakipleri final yapınca daha da yükseleceği tahmin ediliyor.

‘Cennet Mahallesi’ ve Gani Müjde’nin ‘İki Yalancı’sı yoldaydı. Bu hafta yeni bir haber ‘Çocuklar Duymasın’ın yeniden çekilmesi oldu. Şimdi kartlar yeniden dağıtılıyor. Bunlar yüksek reyting aldıkça komedilere yeniden gün doğabilir.

“Bu sene komedi düşünmüyoruz” şeklinde slogana dönüşen tercihler aniden değişmeye başlayınca yine hazırlıksız yakalandı herkes. Apar topar eski dosyalar karıştırılacak, reddedilen projeler geri aranacak. Komedileri bırakıp yeni diziler çalışan yapımcılar, yarım bıraktığı işlere dönecek.

Bu hengame içinde yeni

Yazının Devamı

‘SEKSENLER’E VEDA

27 Mayıs 2017

‘Seksenler’ 2012’de yayına başladığında bir dönem komedisi olarak yeni ve riskli bir denemeydi. Üstelik 1980’li yıllar denildiğinde darbe, işkence, gözaltı ve idam akla geldiğini düşünürsek risk daha da fazlaydı. Düşünün bugün bile her gün darbeyi, 82 anayasasını ve 12 Eylül’ün etkilerini konuşuyoruz. Dönemi yaşayan birçok insan için o yıllar hep acı dolu günler olarak hatırlanıyor.

‘Seksenler’ ise acı hatıralardan çok, özlenenleri anlatmayı tercih etti. Kömür taşıdığımız, ev telefonu için yıllarca beklediğimiz, komşulara oturmaya gittiğimiz, bütün dünyayı kendi mahallemizden ibaret saydığımız o günleri.

Dizinin yaratıcısı Birol Güven, yayına çıkacağı o günlerde “Filmlerde, dizilerde hep duvara yazı yazanlar anlatılır, biz duvarına yazı yazılanları anlatacağız” demişti. Yani kameranın açısını ters tarafa koymuştu. İşte bu başka açıdan bakma girişimi ‘Seksenler’i bugünlere kadar getirdi. Diziler reyting yüzünden patır patır dökülürken, ortalık aşk, ihanet, silahla dolarken ‘Seksenler’ sıradan bir mahallede, dizilere yan hikaye bile olamayacak kadar ‘küçük’ meselelerle altı sezon, 228 bölüm ayakta kalabilmeyi başardı ve bu akşam final yapıyor. Emeği geçen herkesin eline sağlık!

‘Seksenl

Yazının Devamı

MAHALLENİN YENİ DELİKANLISI: ‘ŞEVKAT YERİMDAR’

20 Mayıs 2017

Komedi yok dedik dedik, ilki geldi. Yaz sezonunun ilk komedisi FOX’un ‘Şevkat Yerimdar’ı oldu. Aynı adlı sinema filmlerinin kahramanının bu kez dizisi yapılıyor. Bizde “Sinema filmini yapalım, tutarsa dizi yaparız” diye çok denir ama genelde lafta kalır.

Limon Film’in yaptığı projenin yönetmeni Bülent İşbilen, senaristi Erol
Hızarcı. Oyuncu kadrosu da parlak. Özgürcan Çevik, Başak Parlak, Salih Kalyon, Suzan
Aksoy, Pascal Nouma, Mazlum Çimen ve Eser Eyüboğlu gibi isimlerden oluşuyor.

Bir kenar mahalle delikanlısı olan Şevkat, yumurtacılık yapan bir esnaftır. Mahallenin eski sakinlerinden iş adamı Cevdet Bey’in kızı Esin, Paris’te sanat eğitimi aldıktan sonra doğduğu evde bir resim galerisi açar. Bu ev Şevkat’in oturduğu dairenin üst katıdır. Galerinin açılmasıyla kendi halinde yaşayan mahallenin ilginç konukları olacaktır.

Delikanlı raconunu yaşatmaya çalışan Şevkat’le sosyete sayılabilecek ressam Esin arasındaki aşk, aynı zamanda zengin kız fakir oğlan hikayesi. Seyircimizin sevdiği türden bir çatışması var. Uzun zamandır mahalle dizisi yapılmıyordu bu nedenle ilgi çekeceğini düşünüyorum. Yolu açık olsun.

‘TÜRK MALI’ YENİDEN

Yazın ikinci dizisi ‘Türk Malı’ yedi yıl önce yayınlanmışt

Yazının Devamı

KANAL D’YE YAKIŞMADI!

6 Mayıs 2017

Kanal D cesur bir adım attı ve ‘Bodrum Masalı’nı 60 dakika yayınlama kararı verdi diye yazıp, tebrik etmiştim. Şimdi geri alıyorum. ‘Kara Yazı’ dizisine yer açmak için ‘Bodrum Masalı’nı kısaltıp, ‘Hayat Şarkısı’nı pazara kaydırmıştı. Sonra kendi gününe aldı. ‘Kara Yazı’ iyi reyting almayınca onu kaldırdı. ‘Bodrum Masalı’nı da yine 120 dakika yayınlamaya başladı.

Kanal D her zaman belli bir kalite ve üslupta olmaya dikkat eder. Bence böyle yaz boz yaparak, herkesin takdir ettiği kararını uygulamayarak, kendine yakışan tavrı göstermemiş oldu. Üstelik diziyi kısaltınca reytingleri de olumlu etkilenmişken böyle yapmamalıydı. ‘Hayat Şarkısı’ gittiyse, pazara bir program koyabilirdi. Niye cesaret edemiyor kimse? Uzun dizi yapalım, geceyi bir diziyle kapatalım fikrine herkes neden bu kadar sarılıyor anlamak mümkün değil. Olmadı Kanal D, sana yakışmadı!

‘ANNE’YE YENİ SENARİSTLER

Star TV’nin ‘Anne’ dizisi, ‘Mazaa’ isimli bir Japon dizisinin uyarlaması. Orijinal dizi 11 bölüm ve süresi de 50-60 dakika arası. ‘Anne’ ise 120 dakika. Diziyi tasarlayanlar yüksek reytingle başlasın diye ilk 4-5 bölümün hikayesini birinci bölüme sığdırdılar.

Haliyle sonrasında hikaye sıkıntısı çekildi. Dizi

Yazının Devamı

DİZİLER NEREYE GİDİYOR?

29 Nisan 2017

Haftalık reyting sonuçlarına bakınca dengenin iyice kaçtığını görebiliyorsunuz. En yüksek reyting alan ilk 25 dizi-programda sadece iki komedi var: ‘No 309’ ve ‘Yeni Gelin’. AB grubunda ilk beş şöyle: ‘Diriliş Ertuğrul’, ‘İçerde’, ‘Vatanım Sensin’, ‘Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz’ ve ‘Payitaht Abdülhamit’. Tüm izleyicilerde ise ‘Diriliş’, ‘Eşkıya’, ‘Söz’, ‘Anne’, ‘Aşk ve Mavi’. ‘Savaşçı’, ‘İsimsizler’, ‘Arka Sokaklar’ ve ‘Muhteşem Yüzyıl’ da eklenince savaş, silah, mafya derken ortalık kan revan içinde kalıyor. Son birkaç yıldır romantik komedilerden geçilmeyen televizyonlar birden nasıl aşktan savaşa geçti? Kontrolsüzce ilerleyen sektör sürekli sağa sola savruluyor, dengesini iyiden iyiye kaybediyor.

Dünyada en çok silah izleyen ülkeyiz!

Daha geçenlerde açıklandı. Günlük izleme oranlarında 330 dakikayla dünyada birinciyiz. En yakın Japonya’da 265 dakika. İngiltere, Fransa ve Almanya gibi ülkelerde ise 220-230 dakika arasında. Dizilerin reytinglerini yazının başında vermiştim. Bu durumda dünyada en çok silah, savaş ve ölüm izleyen ülke biziz!

Asker dizileriyle 90’lara mı dönüyoruz?

Daha çok genç yaşta ailesinden, memleketinden kopup askere giden Mehmetçiğe toplumun sevgisi

Yazının Devamı

REFERANDUMU NASIL GEÇİRDİK?

15 Nisan 2017

Birkaç aydır neredeyse tek gündemimiz var, referandum. Yarın büyük gün. Kampanya sürecinde televizyonlarda akılda kalabilecek bir program görmedik. Çağrılar, meydan okumalar olduysa da yine liderler aynı programda bir araya gelmedi. Keşke liderler bir masa etrafında toplanıp enine boyuna ne değişecek, niye evet, niye hayır denmesi gerektiğini tartışabilselerdi. Onların yerine yine uzmanlar konuştu.

Haber programlarında anayasa değişikliklerinin ve yeni sistemin ayrıntıları konuşulduysada bir heyecan ya da coşku yoktu. Televizyonlarda en çok seyirci çeken dizilerdi ve onlar yine referandumu görmezden geldi. Reklam filmlerinde liderlerden çok halk merkezdeydi. AK Parti, ciddi ciddi anayasa değişikliğini tartışan halkı, CHP çocuklar merkezli, neşeli insanları, HDP ise anayasa hakkında

endişeli insanları gösterdi. Sokakta gördüğümüz kampanyalar, şarkılar, afişler şimdiye kadar olduğundan daha renkliydi. Müzik ve espri ağırlıklı bir dil seçildi. Genel olarak da pozitif bir dil kullanıldı diyebiliriz. Umarım genel seçimlerde de benzer şekilde pozitif dil ve renkli kampanyaya şahit olabiliriz.

Trip atmayın, oy atın!

Kampanyanın en iyi filmlerinden biri #oyatıyoruz sloganlı film oldu. “Yan

Yazının Devamı

DİZİ SEKTÖRÜNÜN ORTA ÇAĞ’I KAPANIYOR MU?

8 Nisan 2017

Yazılarımı okuyanlar bilirler. Dizi sektörünün birçok sorununu yazdım. Bugün güzel şeyler yazmak istiyorum. Geçen hafta dijital platform Puhu TV’nin ilk orjinal dizisi ‘Fi’yi izledik. Volkswagen Arena’da, sektörün en önemli isimlerinin katıldığı bir lansman yapıldı. Herkes çok heyecanlıydı. İnternet dizileri yeni kapılar açacak diye umutlanıyordu. Bir gün öncesinde de senaristlerin ‘yerli dizi yersiz uzun bildirisi’ yayımlanmış ve olumlu tepkiler almıştı. Yazarların isyanı nereye varacak, bir şeyler değiştirebilecek mi umudu da gecenin en çok konuşulan konusuydu.

Lansman gecesinde dizinin 15 dakikalık tanıtımını izledik. Sonrasında hemen o gece merakla yayınlanan üç bölümün tamamını izledim. Süre 60 dakikaydı. Reklam araları bir buçuk dakika kadar. Günlük hayatta kullandığımız kelimeler sansüre uğramamıştı. Lastik gibi uzayan sahneler yoktu. Bulaşık yıkarken dizi izleyen seyirci anlasın diye gereksiz açıklamalar yoktu. Reyting garantisi sanılan klişe hikayeler, sahneler de.

Azra Kohen’in ‘Fi’ adlı çok satan romanından uyarlanan senaryosu, “Üf yine aynı şeyler” dedirtmedi. 150 dakikayı birkaç gün içinde çekme telaşı olmadığı için yönetmen Mert Baykal özenle çekebilmişti. Dizi ekibi,

Yazının Devamı