SENARİSTLER NEDEN İSYAN ETTİ?

1 Nisan 2017

Şu an yayında olan ya da sezon içinde final yapmış birçok dizinin benim de aralarında bulunduğum 100’e yakın senaristi bir bildiri yayınladı. Perşembe akşamı Twitter’dan isyanlarını dile getiren senaristlere seyirciler, oyuncular, set çalışanları da destek verdi ve #YerliDiziYersizUzun hashtag’i hemen trend topic oldu. Peki senaristlerin isyanı ne? Bildiriden bölümleri aynen aktarıyorum:

Dünyanın hiçbir yerinde örneği olmayan, sadece hakkıyla üretme sürecini değil, izleme sürecini de imkansız kılan 120-150 dakikalık diziler yazmaktan dolayı şiddetli mutsuzluk içindeyiz...

Dramanın gereği olan tüm temel ögelerden verdiğimiz tavizlerden ötürü, temposuz, akmayan, uzun bakışmalar, müzik-altılar
ve flashbackerle şişirilmiş bölümler yazmaktan ötürü mutsuzuz.

Bu tempoya ayak uyduramadığı ya da uydurmak istemediği için mesleği bırakmış pek çok ustamız, meslektaşımız adına mutsuzuz.

İşimize olan saygımız, hikaye ve senaryo üretirken sahip olduğumuz profesyonel görüşler
ve insani şartlarda çalışma arzumuz yok sayıldığı için mutsuzuz. Bu tempo yüzünden çok hızlı yıprandığımız, yıprandığımız için de, yapımcıların kolayca senarist değiştirebilme halinden ötürü mutsuzuz. Süreler yüzünden

Yazının Devamı

KANAL D’DEN CESUR ADIM

25 Mart 2017

Dünyanın hiçbir yerinde bu kadar uzun dizi süresi yok, Türkiye’den başka. Dilimizde tüy bitti bu sürelerin zararları hakkında. Şimdi Kanal D’den ilk adım geldi, diğer kanallardan da bekliyoruz. Pazar günü yayınlanan ‘Bodrum Masalı’ bundan sonra 60 dakika yayınlanacak, ardından da ‘Hayat Şarkısı’ yine yersiz uzun bir sürede.

Bu değişimi yeni gelecek ‘Kara Yazı’ dizisi için yapmış olsalar da, Kanal D’yi tebrik ediyoruz ve sonuna kadar destekliyoruz.

140-150 dakikaya çıkan diziler yurt dışına satılırken üçe bölünüyor. Çünkü bu süreleri kimse kabul etmez. Tabii bu aynı zamanda üç bölüm parası demek. Kanallar bizde de “Siz uzun çekin, biz ikiye üçe bölüp yayınlayalım” demezler umarım. O zaman bir anlamı da, faydası da olmaz. Bir bölüm parasına iki ya da üç bölüm kazanmak istiyorlarsa bunu da sektör çalışanları kabul etmemeli.

Seyirci dizi sürelerini kısaltabilir mi?

Zaten süreler normalken bir akşamda iki dizi yayınlanıyordu. Lastik gibi uzatılmadığı için daha tempolu, daha iyi yazılmış ve çekilmiş bölümler izleyen seyirci ekrana kilitleniyordu. Sokaklar boşalıyordu. Şimdi böyle bir proje yok ne yazık ki.

‘Bodrum Masalı’nın senaristlerinden Başar Başaran’a bu gelişmeyle ilgili fikirlerini

Yazının Devamı

YENİ DİZİLERİN ‘İYİ’LERİ NE?

11 Mart 2017

Birçok yeni dizi yayına giriyor. Yüzlerce insan büyük emekler harcıyor ve yürekleri ağzında reyting sonuçlarına bakıyor. Yapmak zor, eleştirmek kolay. Ben de dizi yapan biri olarak bu işin zorluklarını yakından biliyorum. O nedenle dizilerin, filmlerin genelde beğendiğim taraflarını görmeye ve yazmaya dikkat ediyorum.

‘Çoban Yıldızı’ çok zor bir günde iyi bir reyting aldı. Yönetmen Gül Oğuz, Kapadokya’nın büyülü atmosferini güzel yansıtmış. Cem Yıldız’ın müzikleri de atmosfer yaratılmasında çok etkili olmuş.

‘Evlat Kokusu’nda Erol Özlevi’nin rejisi, Endemol’ün prodüksiyonuyla iddialı bir iş geliyor duygusunu yaşattı. Oyunculardan özellikle Hande Soral, Zeyno rolüyle bölümü başarıyla yüklenmiş. Birinci bölüm senaryosu, meselesini anlatıp, asıl izleyeceğimiz hikayeye güzel bir düğüm atan bir finale sahipti. Zeyno’nun farklı bir kimlikle hayatlarına girip, çocuğunu uzaktan izleyeceği klişe bir hikaye yerine, doğrudan kimliğini açıklayıp çocuğumu almaya geldim demesi bir sonraki bölümü merakla izletebilecek bir finaldi.

‘İstanbullu Gelin’de Aslı Enver çok sempatik ve sıcak bir karakter yaratmayı başarmış. Faruk (Özcan Deniz)’in gizli sürpriziyle sokak çalgıcıları eşliğinde keman hediye

Yazının Devamı

İCAT ÇIKARMAK İNTERNETE DÜŞTÜ!

4 Mart 2017

Yeni internet mecrası Blu TV, ‘Masum’dan sonra yeni dizisi ‘Sahipli’yi yayına soktu. İkişer bölüm halinde yayınlanmaya başlayan dizi, 10 bölümde bitecek. İşte size 60 dakikalık, lastik gibi uzatılmayan, korku gerilim türünde bir iş. İnternet için dizi yapmak, abonelik sistemiyle ücretli yapıp bunu finanse etmek şu an için yeni ve riskli. Bu nedenle Blu TV riskini azaltmak için ‘Musallat’, ‘Üç Harfliler’ve ‘Siccin’ gibi filmlerle belirli bir seyircisi olan Alper Mestçi’yle çalışmış. Düğün gecesi eşini ölü bulan ve doğduğu köyde doktorluk yapmaya başlayan Büşra’nın hikayesi. Tabii ki, bu köy normal bir köy değil. Birtakım esrarengiz olayların yaşandığı bir köy.

Sahipli’nin gala gösteriminde Blu TV’nin CEO’su Aydın Doğan Yalçındağ’la sohbet ettik. İlk dizisi ‘Masum’dan beklentilerinin üzerinde bir ilgi gördüklerini anlattı. Hem abone sayısı olarak hem de beğeni olarak çok iyi geri dönüşler almışlar. Seyirci o kadar sahiplenmiş ki, korsan siteleri sürekli şikayet ediyormuş. Polisiye türünde ‘Masum’, korku türünde ‘Sahipli’den sonra sırada bir belgesel varmış.

Televizyon sektörü yeni şeyler denemeye korktuğu için fazlasıyla muhafazakâr ve temkinli. Bu yüzden ‘icat çıkarmak’ da sadece

Yazının Devamı

TÜRKİYE’DE KOMEDİ VAR MI?

24 Şubat 2017

"Recep İvedik’in 3 günde 2 milyon yaptığı ülkemdeki bir kanalın yöneticisi, ‘Bu sene komedi istemiyoruz, sadece dram alacağız Gani Bey’ dedi.” Gani Müjde’nin birkaç gün önce yazdığı tweet’ini aynen kopyaladım. Her kesime hitap eden büyük bir kanalda komedi de, dram da, gençlik dizisi de romantik komedi de olmalı. Peki bir kanal yöneticisi neden “Bu sene komedi almayacağız” der?



Bu yıl komediler neden az?

Kanal önce reytinglere bakar. En yüksek reyting alan diziler içinde komedi yoksa vazgeçer. Son iki yıldır romantik komedilerle doluydu televizyonlar. Birbirine benzer diziler arka arkaya gelince, seyirci sıkıldı ve alternatif aramaya başladı. Yani sorun komedide değil aslında, sorun birbirine benzer işleri yağmur gibi seyircinin önüne yığmamızda.

Reyting mücadelesi öyle ölümcül ki, herkes kendini garantiye almak istiyor. Bu nedenle de o dönem çok tutan bir işin benzerini yapmaya çalışıyor, seyirci sıkılıyor. O sırada yeni bir şey ortaya koyan olursa, ona yöneliyor. Bu kez o yeni şey moda oluyor, benzerleri yapılıyor. Yani kısır döngü devam ediyor. Böyle zamanlarda aslında en büyük risk, benzerleri yapmak. Başarı şansı ise farklı bir iş yapıp sıyrılmak.

Reytingler düşük olunca,

Yazının Devamı

‘RECEP İVEDİK’ NASIL REKOR KIRIYOR?

18 Şubat 2017

'Recep İvedik’ serisinin beşinci filminin fragmanı 30 milyon kez izlendi. Biletleri vizyona girmeden ön satışa çıktığında 500 bin sattı. Büyük bir rekor bekleniyor yani. Sinemada bu kadar gişe başarısı yapan seri film için başka bir örnek yok.

‘Recep İvedik’in gişe başarısı sinemada bir dalga başlattı. Bol küfür, kaba saba hareket eden kahramanlar, absürd hikayeler çok kez denendi ama bu oranda gişe başarısı gelmedi. Bu ne bir tesadüf, ne küfür, ne bayağılıkla açıklanabilecek basitlikte. Serinin ilk filmi yayınlandığında küçük bir çocuk olanlar şimdi lise, üniversite öğrencisi. Bu dokuz yılda Türkiye çok değişti. Filmin sinemasal kalitesi ayrı bir tartışma konusu ama hâlâ bu kadar izleniyorsa daha aklı başında analizlere ihtiyaç var.

Eğitimsiz, işsiz ve yoksul bir genç. Aile ortamından uzak yalnız büyümüş. İstanbul’un deniz görmeyen bir semtinde yaşıyor. Sahipsiz, dışlanmış şanssız bir genç. Ne işte, ne aşkta kazanmış. Bu nedenle de sinirli ve saldırgan. Kibar değil ama iyi yürekli ve cesur. Milyonlarca kaybeden genç kendini Recep’te bulamayacak da kimde bulacak? İşte böyle bir karakterin ayakta kalabilmek, kazanmak için yaptığı mücadeleler, kahramanlık hikayeleri anlatılıyor

Yazının Devamı

YENİ DİZİLER NEDEN HEZİMETE UĞRUYOR?

11 Şubat 2017

Son zamanlarda yayına giren yeni dizilerden kalıcı olabilecek, yükseliş trendine girebilen sadece Kanal D’deki ‘Adı Efsane’... Büyük beklentilerle başlayan diziler neden ilk bölümden hayal kırıklığına uğratıyor? Bu köşede çok defa “Dizilerde star senaryodur” diye yazdım. Starlar ilk bölüm seyirciyi çekmek için işe yarar, sonrasında izleyiciyi hikayeye çekebilirseniz kalır yoksa yeni arayışlara girer ya da eski dizisine döner.

Starla bu kadar oynanmaz ki!

Reyting savaşları yüzünden ilk bölüm çok önemsenir ve bu nedenle de yazımı 5-6 ay sürer, sonraki bölümler ise 5-6 gün. Birinci bölüm, 15-20 kere yeniden yazıldığı için böyle uzun sürer. “Yaz boz, yaz boz” derken çıkan bölüm sanki birkaç günde alelacele yazılmış gibi hatalarla dolu olur.

Düşünün bir kere, çekilen bölüm 15-20 kere yeniden çekilse, defalarca yönetmen değişse? Ya da başrol oyuncuları 10 kere değişse. ‘Olmadı sen git, başkası gelsin’ diye sürekli kadro yenilense? Dizinin starıyla bu kadar oynayabilir misiniz? Ama asıl star olan senaryoyla oynanabiliyor. Büyük beklentilerle başlayan dizilerin hezimetle sonuçlanmasının asıl nedeni bence bu. Starla bu kadar oynanmaz ki!

Bir canlı yayın kazası nelere mal olur?

Show TV’de

Yazının Devamı

‘YILDIZLAR ŞAHiDiM’

4 Şubat 2017

İki sezon süren ‘Kiralık Aşk’ bitti, yerine ‘Yıldızlar Şahidim’ geldi. Prodüktör bir baba, yurt dışında şarkıcılık yapan anne ve pop star oğuldan oluşan bir ailenin hikayesi. Yıllar önce dağılmış bu aileyi toparlayan olaylara sebep olan ise pop star Aras’ın en büyük hayranı Haziran. Onların aşka gidecek yollarının kesişmesiyle Haziran’ın da starlığa giden yolculuğu başlar.

Yoksul bir mahallede büyüyen Haziran, bir mucize yaşar. Hem hayranı olduğu starla tanışır, ilk görüşte aşkın tohumları atılır, hem de geleceğin starı olabilecek bir teklif sunulur. Modern zaman bir Sindrella hikayesi.

‘Kiraz Mevsimi’nden tanıdığımız Özge Gürel, genç izleyiciler tarafından çok sevilmişti. ‘Güzel Köylü’

ve ‘Muhteşem Yüzyıl Kösem’den sonra Berk Cankat, bu kez pop star. Aynı gün, aynı saatte üç sezon ‘Karagül’de terör estiren Mesut Akusta ise sert bir müzik prodüktörü baba. ‘Behzat Ç.’yle sevilen Canan Ergüder, varoş karakterini değiştiremeden ünlü olan bir şarkıcı anne.

Süreç Film, Ali Gündoğdu-Asena Bülbüloğlu yapımcılığında, Hülya Bilban’ın yönettiği, Yazı Odası’nın senaryosunu yazdığı dizinin oyuncu kadrosu, prodüksiyonu ve vaatleri güçlü. Bence en büyük problemi birinci bölümde her şeyi anlatma

Yazının Devamı