İrem Sak, ‘İbrahim Selim ile Bu Gece’ programına konuk oldu. İbrahim Selim, oyuncuya “Sektörde kuyunu kazmaya çalışan oldu mu?” diye sordu. Oyuncunun bu soruya verdiği yanıt, şov dünyasında yaşanan bazı acı gerçekleri gözler önüne sermeye yetti. İşte İrem Sak’ın yolun başında yaşadığı menajer sahtekârlığına dair anlattıkları:
“Bir menajerle görüşmüştüm, imzaları atmıştık. Üç, beş gün sonra çok popüler bir işin lansmanına gitmiştik. Uzun yıllar menajersiz olduğum için yine kız arkadaşlarımla hazırlanıp gitmiştik lansmana. Bir baktım benim yeni imza attığım menajerim orada, oyuncularıyla loca kapatmışlar. Hah hah hah diye eğleniyorlar. Kızlar bu benim yeni menajerim bir merhaba diyeyim, unuttum ona haber vermeyi dedim. Yanına gittim, ‘Merhabalar, nasılsınız?’ dedim. Bana, ‘Pardon, kim?’ yaptı böyle.
‘Birkaç gün önce beş yıllık sözleşme imzaladık ya sizinle. Yeni oyuncunuz İrem ben. Üstelik siz beni aradınız, ‘Oyuncumuz olmanızı istiyoruz’ deyince şöyle bir
Sosyal medya ünlüsü Murat Övüç, Nihal Candan’ın ölümünden sonra helva kavuran Bahar Candan ve Dilan Polat’ı şu sözlerle eleştirdi:
“Çok ayıp ya daha kızın yedisi çıkmadı. Bırakın insanlar evlerinde yaslarını tutsun. Ayıp ya. Siz nasıl insanlarsınız? Sizin aileniz yok mu, vicdansızlar? Kızı daha dün gömdünüz. Biri helva kavurtuyor, biri videoda gösteriyor. Bizim dini vecibelerimizle alay mı ediyorsunuz?”
Aynı Murat Övüç’ün, katıldığı YouTube’daki ‘Ne Kadar Yer Yandı’ programında, “Sizce Nihal Candan gerçekten intihar mı etti?” sorusuna verdiği yanıt şu oldu:
“Siz Nihal’in geçmişini bilir misiniz? Nihal’in evli bir sevgilisi vardı. Çok büyük aşk yaşadılar, olmadı, bitti. Adam altıncı kattan kendini attı ve öldü. Eşi, günlerce Nihal’e beddua etti, ‘Sen benim yuvamı yıktın. Sen benim evlatlarımı babasız bıraktın’ diye ah etti.”
Sonra iki elini yana kaldırdı ve “Burası yorumsuz” diyerek konuyu kapattı.
Hollywood’un sarışın seksi yıldızı ve Başkan John F. Kennedy’nin sevgilisi Marilyn Monroe öldüğünde 36 yaşındaydı. Marilyn Monroe öleli tam 62 yıl oldu. Bu süreçte oyuncu hakkında birçok kitap yazıldı, belgeseller çekildi, ama Marilyn Monroe’nun dramatik yaşamına dair sırların ve gizemlerin sonu gelmedi. Hayranları 1 Haziran 2026’da Marilyn Monroe’nun 100’üncü doğum gününü kutlayacak, ama ölümündeki gizem yine aydınlığa kavuşmayacak, anlaşılan o ki, hakkında daha çok yayın çıkacak.
Son olarak çok satan suç ve gerilim romanlarının yazarı James Patterson ile İmogen Edwards-Jones, ‘The Last Days Marilyn Monroe’ (Marilyn Monroe’nun Son Günleri) adlı bir kitap yazdı.
Daily Mail, kitabın ilginç bölümlerini internet sayfalarına taşıdı. Şimdiye kadar Marilyn Monroe hakkında çok yayın okumama rağmen, James Patterson ve İmogen Edwards-Jones’in nasıl bir kitap yazdığını anlamak için Daily Mail’deki sayfalar dolusu yazıyı merakla okudum.
Okudukça sardı beni James Patterson ile
Çağan Irmak’ın yazıp, yönettiği başrollerinde Melis Birkan ile Cemal Hünal’ın oynadığı “Issız Adam”, 43 hafta kaldığı vizyonda 2 milyon 788 bin 550 kişinin izlediği bir filmdi. Hollywood’da yeni trend, eski filmleri ve dizileri yeniden çekmek. Tek tük olsa da bizde de bunu yapanlar var ama “Issız Adam”ın yapımcısı Most Production, farklı bir işe imza atarak 2008 yapımı “Issız Adam” filmini 27 Haziran’da ikinci kez vizyona soktu.
Ali Eyüboğlu - Çağan Irmak’ın yazıp, yönettiği başrollerinde Melis Birkan ile Cemal Hünal’ın oynadığı “Issız Adam”, 43 hafta kaldığı vizyonda 2 milyon 788 bin 550 kişinin izlediği bir filmdi. Hollywood’da yeni trend, eski filmleri ve dizileri yeniden çekmek. Tek tük olsa da bizde de bunu yapanlar var ama “Issız Adam”ın yapımcısı Most Production, farklı bir işe imza atarak 2008 yapımı “Issız Adam” filmini 27 Haziran’da ikinci kez vizyona soktu.İlk vizyonunu 7 Kasım 2008’de yapan filmi, ilk hafta sonu 55 bin 987 kişi izlemiş, “Issız Adam” fısıltı gazetesi
Radyo Televizyon Üst Kurulu’nun (RTÜK) son kararları arasında baktım, Sözcü TV’de Senem Toluay Ilgaz’ın sunduğu ‘Öncesi Sonrası Gece’ nedeniyle Sözcü TV’ye reklam gelirinin yüzde 3’ü oranında idari para cezası var.
RTÜK, Sözcü TV’ye bu cezayı niye verdi?
Programın konuğu Türker Ertürk, “İnsan onuruna ve özel hayatın gizliliğine saygılı davranılmadığı, kişi ya da kuruluşları eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler” kullandığı için...
Emekli Oramiral Türker Ertürk, daha üç ay önce Sözcü TV’deki ‘Aklın Yolu’nda, ‘Toplumu kin ve düşmanlığa tahrik ile nefret duygusu oluşturan’ sözleri nedeniyle moderatör Serap Belovacıklı’nın beş hafta ekran yasağı almasına sebep olan konuktu.
Canlı yayında söyledikleri nedeniyle kanalın bu denli ağır bir ceza aldığı Ertürk, yine ekrana çıkarıldı ve sonuç değişmedi.
Aynı şeyi yapıp, farklı sonuç beklemek
Epeydir Kaz Dağları’nın temiz havasını solumak gibi bir hayalimiz vardı. Akçay Zeytinli’de yaşayan bacanak ve baldızın, “Sıcaklar daha da artmadan gelin, birkaç gün kafanızı dinleyin” teklifine balıklama atladık. Şu sıralar malum; yaz tatilleri için de en iyi yer eş, dost veya akraba yazlığı moda; biz de bu akıma ayak uydurduk! Altınkum Sahili’nin çok güzel bir yürüyüş ve bisiklet yolu var. Yolun bir tarafı kafelerle dolu, diğer yanı kumsal ve deniz...
Cep telefonumda kaç adım attığımı kaydeden bir uygulama var, ama kaç insanla karşılaştığımın kaydı yok.
Gidiş dönüş 4 bin adımlık yürüyüş yolunda ben diyeyim bin, siz deyin 2 bin insanla karşılaştım.
Sadece yürüyüş parkuru değil, okullar kapandığı için aileler çocuklarını alıp geldikleri tatil beldesinin sahili, portatif masa, sandalye atıp çay içip muhabbet edenlerle doluydu.
Altınkum Sahili’nde yazlıkçıları bekleyen birçok işletme var. Sahildeki kalabalığa oranla kafelerdeki müşteri sayısı çok azdı. En iyi iş yapan dükkân
Nihal Candan’ın anoreksiya yüzünden 23 kiloya düşüp ölmesinin ardından yazılanların çoğu akıl alır gibi değil! Nihal Candan’ın röportajlarında, daha fit gözükmek için değil, hapse girince o psikolojiyle yemek yememeye başladığını açıklamasına rağmen “Toplumun dayattığı ‘ideal beden’ baskısının onu öldürdüğünü” yazmak cahillik değil de nedir?
30 yaşındaki gencin ölüm yolculuğunu tercih etmesinde kimlerin payı var?
Kendisi, ebeveynleri, hapse girince onu ziyaret etmeyip boşanma davası açan eşi Mehmet Faruk Çiçek, soytarılığa prim veren basın mensupları, dijital mecralarda izlenme, sosyal medyada etkileşim peşinde koşanlar, hakkında kesinleşmiş bir yargı kararı olmadan insanları suçlu ilan edenler...
Armağan Çağlayan’dan başka, medyadan veya sanal alemden özeleştiri yapan olmadı.
Çağlayan, “Bütün eğlence sektörü, ebeveynler ve gençler, Nihal’in annesinin feryadına kulak vermeli. Çok can yakıcı. Ata’dan (‘Gelinim Olur musun?’da ünlendikten
Müzisyen Oğuzhan Koç, 10 Mayıs’ta sosyal medyasında isyan bayrağını açıp “Kral çıplak” diyene kadar Türk müzik sektörünün Spotify ile sorun yaşadığını dillendiren yoktu. Koç’un ardından Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Batuhan Mumcu, “Spotify, Türkiye pazarında ciddi bir kullanıcı kitlesine sahip olmasına rağmen ne bir temsilcilik açmış ne de yerli müzik kültürüne karşı sorumluluk üstlenmiş durumda” diye açıklama yapınca cin şişeden çıktı.
Peki Turkcell’in Fizy’si, Türk Telekom’un Muud’u gibi yerliler varken neden İsveç merkezli Spotify, Türkiye pazarının yüzde 80’ine hakim?
Spotify’ın Türkiye’de 4 milyonu paralı olmak üzere toplamda 12 milyon abonesi var.
Ülkemizde temsilcilik bile açmayan, müziğimizi, Türkiye’yi tanımayan Afrikalı ve Alman editörlere teslim eden Spotify’ın kartelleşmesi kimin ayıbı?
Ferhat Göçer’den itiraf
Spotify’ı bu noktaya kendi ellerimizle getirdiğimizi itiraf eden MSG