Bekir Okan’ın 75’inci yaş günü, iş hayatındaki 55’inci yılı, kurucusu olduğu İstanbul Okan Üniversitesi’nin 25’inci yılı birlikte kutlandı.
Üniversitenin Tuzla Kampüsü’ndeki Kültür ve Sanat Merkezi’ndeki üç kutlamaya eski Başbakan Binali Yıldırım, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, eski bakanlar, iş insanları Oğuz Çarmıklı, Demet Sabancı Çetindoğan’ın yanı sıra Mahsun Kırmızıgül de katıldı.
Etkinlik, Bekir Okan’ın hayatını anlatan belgeselin gösterimiyle başladı. Ardından sahneye çıkan Bekir Okan’ın, üç yaşında kaybettiği babasını anlatırken gözleri doldu.
Okan, 30 yaşında ölen babasının ardından 27 yaşındaki annesinin çocuklarına hem annelik, hem babalık yaptığını anlattı.
Görevini kızına devretti
Kurucusu olduğu Okan Üniversitesi’nin 85 öğrenciyle başladığı eğitim yolculuğunun 25’inci yılında 20 bin öğrenciyle sürdüğünü anlatan Bekir Okan,
Neşe Karaböcek’in, hayatını anlattığı ‘İşte Benim Masalım’ı okuduktan sonraki yazımda kitapta Gülden Karaböcek’in de olduğunu vurgulamış, ama detayına girmemiştim.
Çünkü üzerinden 51 yıl geçmiş bir olayı bir tarafın anlatımıyla aktarmayı doğru bulmamıştım. Ancak Gülden Karaböcek de konuşunca iki tarafın anlatımlarını yazıp, yorumu size bırakmak istedim.
1974’te boşandığı Atilla Alpsakarya’nın (2008’de öldü) bir yıl sonra kız kardeşi Gülden Karaböcek’le evlenmesi hakkında Neşe Karaböcek’in kitabında yazdıkları şunlar:
“Eşim Atilla beni aldatıyordu. Kimle mi? Kız kardeşim Gülden’le... Olayı tesadüfen öğrendim ve dünya başıma yıkıldı. Yıllarca bana ihanet etmişler. Biri mutlu koca, diğeri masum kız kardeş rolünde... Boşanmak için hemen mahkemeye başvurdum. Oğlum Alper’in velayetini istedim. Atilla, boşanmamak için araya kıramayacağım kişileri koydu.
Bir gün kapıma geldi, ağlayarak af diledi.
Kapıyı açsaydım, barışsaydım ne yapacaktı? Kız kardeşim
Şarkılarıyla gönlümüze taht kurmuş bir isim olan Neşe Karaböcek, yıllar içerisinde yaşadığı olayları kitabı ‘İşte Benim Masalım’da anlattı. Karaböcek, 1960’larda yaşadıklarına yer verdiği kitabında, Rumların EOKA terör örgütünün Kıbrıs’a yaşattıklarını da yazdı.
Neşe Karaböcek’in Doğan Kitap’tan çıkan ‘İşte Benim Masalım’ adlı kitabında 1960’lı yıllarda Kıbrıs’ta yaşadıklarına dair çok çarpıcı anılar var.
Sanatçı, kitabının, ‘Kıbrıs’ta Rum teröristlerin ortasında kalıyoruz’ başlıklı bölümünde şunları yazdı:
“Kesin tarih veremiyorum, ama 1961 yılıydı sanıyorum, çünkü 16 yaşlarındaydım. Kıbrıs’a konsere gideceğim. Babam hâlâ Ankara DDY’de çalışıyor. İzin alamadığı için Kıbrıs’a annemle gideceğiz. Annem etraftan duymuş, ‘Kıbrıs’ta yemek bulamazsınız, yanınızda bir şeyler götürün’ demişler. Nasıl olur? İnanılmaz, ama annem yine de ne olur ne olmaz diye yanımıza ne kadar hazır yemek konservesi
13 Mayıs’ta (bugün) başlayacak 78. Cannes Film Festivali ile ilgili çok ilginç bir haber okudum dailymail.co.uk’de... Habere göre festivali organize edenler, geçmiş yıllardaki gibi giydikleri aşırı dekoltelerle galasına katıldıkları filmleri gölgede bırakacaklara Cannes’da izin vermeyecekler.
Yeni kıyafet kuralları ilk kez Fransız yönetmen Amélie Bonnin’in ‘Leave One Day’ adlı filminin galasında uygulanacak.
Organizatörlerin kırmızı halıda ünlülerin giydiği ‘çıplak elbise’ trendini (başka bir deyişle, gizlediğinden çok daha fazlasını ortaya çıkaran kışkırtıcı kıyafetler) engelleme girişiminin yanı sıra yayınlanan kıyafet kuralları listesinde, “Kırmızı halının yanı sıra festivalin diğer alanlarında da çıplaklık yasaktır” ifadesi var.
Buna göre, festivalde karşılama yapan ekipler, bu kurallara uymayanların kırmızı halıya girmesini yasaklamakla yükümlü olacak.
Cannes Film Festivali’nin yeni kıyafet uygulamasını geniş şekilde işleyen haberde şu ilginç ayrıntılar da var:
“Bu ikonik mekânın artık
Nilgün Belgün ve Saba Tümer’le oynadıkları “Kaynat Bakalım”ı Bostancı Gösteri Merkezi’nde izlemeye gittiğim akşam Nükhet Duru’yla karar verdiğimiz röportajı Nişantaşı’nda yaptık. Mesleğim gereği 44 yıllık tanışıklığım ve iyi bir hukukum olan sanatçıyla bir araya geldiğimizde önce ortak anıları tazeledik. Sonra sanatçının Nilgün Belgün’le birlikte bir hafta süren ABD seyahatini konuştuk.
Nilgün Belgün’le birlikte oynadıkları “Yedi Kocalı Hürmüz”le başlayan arkadaşlıklarının kesintisiz sürdüğünü anlatan Nükhet Duru, bir haftalık New York seyahatinde bolca müzikal seyredip, alışveriş yaptıklarını söyledi ve ekledi: “Gereksiz harcamayı sevmem. Çılgın alışverişler yapmam. Olmayan, çok özel bir şeyi bulursam bir bilezik mesela kaçırmam alırım. Bu seyahatte de üç bin dolar civarında bir harcamam oldu. New York’ta Nilgün’ün stylingçisi idim, o bayağı bir şeyler aldı.”
Sonra ses kayıta bastım ve Nükhet Duru ile “Kaynat
Kriz yönetmek herkesin üstesinden gelebileceği bir iş değildir. Kriz yönetimi, bu işin profesyonellerinden yardım gerektirir. Kriz yönetme beceriniz yoksa ve konunun uzmanlarından hizmet almıyorsanız, yaratılan algı, olgunun önüne geçer, siz de “Nasıl oldu bu iş?” diye hayıflanırsınız.
Şov dünyasında kriz yönetme konusunda her zaman sınıfta kalan ünlülerden biri olan Hadise, Avrupa turunun son durağında, “konserleri dolmuyor” eleştirileri konusunda kendisini dinlemeye gelenlere şöyle dert yandı:
"Bir fotoğraf çekilmiş bir konserimizden, insanlar içeriye girerken arka taraflar daha tam dolmamışken. 'Hadise salonları dolduramıyor.' Şimdi bakın bu kötü niyet değil de ne? Böyle magazin yapılır mı sizce? Bana gelince saatlerce beni konuşabiliyorlar."
Bu sözlerinden anlaşılan o ki, Hadise yalan haberlerle hakkında oluşturulan algı ve bunun üzerine magazin masalarının mezesi olmaktan rahatsız…
O zaman Hadise’nin yapması gereken, gerçeği yansıtmayan haberleri sineye çekip en sonunda dinleyicisiyle dertleşmek değil, şu olmalıydı:
Hadise’nin
Yargıtay 9. Ceza Dairesi eski futbolcu Ümit Karan’a, ‘Sarkıntılık düzeyinde kalan basit cinsel saldırı’ suçundan verilen 1 yıl 8 ay hapis cezasını onadı.
Karar Bakırköy Adliyesi’ne ulaşınca Karan, cezasını çekmek için Metris Cezaevi’ne gönderildi. Ancak Karan, aynı gün denetimli serbestlikten yararlanıp hapisten çıktı.
Aynı gün medyada yine eski bir futbolcuyla ilgili de şu haber vardı:
Beşiktaş’ın eski futbolcusu Nihat Kahveci’nin 2014’te anlaşmalı boşandığı Pınar Kaşgören, eski eşinin iki çocuğuna hakaret ederek pedagojik gelişimlerine zarar verdiği iddiasıyla mahkemeye başvurup, koruma tedbiri istedi. Mahkeme, Nihat Kahveci’nin iki ay süreyle çocuklarına 500 metreden fazla yaklaşmamasına ve iletişim kurmamasına karar verdi.
Nihat Kahveci ile Ümit Karan, ekranlarda ve YouTube’da futbol yorumculuğu yapan iki isim.
Türk yargısının ‘basit cinsel saldırı’dan ceza verdiği Ümit Karan ile ‘çocuklarına yaklaşmama cezası’ alan Nihat Kahveci’yi her hafta ‘kanaat önderi’ olarak ekranlara
“İspanya’nın boğaları kadar saldırgan düşmanları defettim. Benim için de çanlar çaldı, kıskançlık mermileri üstüme yağdı, ama beni öldüremediler.
3.5 yaşında Muhsin Ertuğrul’un kucağında başlayan sanat yolculuğunda insan gücünü aşan ağır yükleri taşıdım. Meleği de gördüm, iblisi de...
Bugün 78 yaşındayım, sanat hayatı 75 yılı bulan tek sanatçıyım.”
Neşe Karaböcek’in ‘İşte Benim Masalım’ kitabının girişindendi bu satırlar.
4 yaşındayken Nazım Ülgen, Tekin Akmansoy, Sevim Babam, Agah Hün, Müşfik Kenter, Necla İz, Cengiz Koraltan, Gülniz–Şeniz Kardeşler ve Nurhan Damcıoğlu ile oynadığı ‘Karaböcek’ piyesiyle ünlenen Neşe Göktürk’e, dönemin Cumhurbaşkanı İsmet İnönü, “Sen küçüksün, ama marifetin büyük. Başarını ve seni takdir ettim. ‘Karaböcek’i çok güzel canlandırdın. Senin sanat adın ‘Karaböcek’ olsun” der. Emir büyük yerden gelince Göktürk’ün yerini