Bana göre “Yaprak Dökümü” artık sona doğru geliyor. Diziyi izlemeye çalıştım. Çünkü kaç kuşak reklam girildi sayamadım. Bu dizinin fanatikleri için ne büyük işkence. Bir sinema filmi uzunluğunda olup bir de araya bu kadar reklam alınca...
Ferhunde, kapatmış Mithat Kara’yı. Mithat da böyle hatunu zor bulur yani. İçine düşüyor. Şimdi şöyle bir sahne var; Mithat’a Ferhunde’yi kötülüyor Leyla. Mithat ayrılmayı istiyor boş kağıda da imza atıp “Ne istersen buraya yaz” diyor. Yani bir don-bir atlet evden çıkacak adam. Böyle bir durumda hangi akıllı kadın imzalar o kağıdı? Akıllı kadın, yavaş yavaş bitirir adamı. Nitekim Ferhunde de öyle yapıyor. Kağıdı yırtıp atıyor. Sonra bi güzel de adamı öpüyor. Ama dizimiz yine bir soru işareti ile bitiyor. Evde yangın çıkıyor. Bence söndürülür yani. Daha erken... Daha Ali Rıza Bey’in felç olma hali var. Onlar gelecek!
Sami Yusuf’a reklam sürprizi!
Sürpriz değil aslında, rezalet yani. Sen adamı kaldır ATV haber stüdyosuna getir, bir de piyano kur. Sezen Aksu’nun kendisi için yazdığı “Giz” şarkısını söylet. Şarkıyı bitirmeden de reklamlara gir. Madem süreyi ayarlayamıyorsun o zaman gevezeliği bırak, çalsın baştan sona. Sonra ne halt edersen et!
Bu kanal ya da o grup kanalı hikâyesi değil. Bu sanata ve sanatçıya saygıdır. Karşındaki herhangi biri değil. Efendilik yapmış, gelmiş üstelik. Kuyruklu piyano da isterdi. Duvar piyanosunu da kabul etmiş. Kendi kendine çalmıştır habersiz. “Efendim şarkı zaten bitiyordu” diye de laf ederler şimdi... “Yeter, işte konserde çalacak orada dinlersiniz” diye de söylerler! Şaşırmam.
Bu arada bizdeki “islami müzik grupları” şarkıları bir dinlesinler nasıl akorlar kullanıyor. Çok sesli müziği biliyor. Ama yok, bizimkiler tek sese devam ederler. Anlayacaklarını sanmıyorum!
Kars kaşarı kaça?
“Ekonomik canlılık kampanyası” adı altında sıkça rastladığımız bir olay var. Reklam değil. Yaman Törüner oyuncakçı, Meliha Okur çiçekçi (Bu arada en iyi ona gitmiş. Emirgan’da fal bakıp çiçek satma durumu yani!), Akın Öngör simitçi ve Deniz Gökçe bakkal olmuşlar. Tüketimi heveslendirmek üretimi arttırmak için buradalar. Hikâyeler güzel hazırlanmış. Ama ben kaşara taktım. Şimdi Deniz Gökçe “Abii Kars kaşarı geldi, bir kilo vereyim mi?” diyor. Mahalle bakkalı. Ben de bizim burada Karadeniz Market var, sordum kilosu kaça diye; “17 TL’den başlar” dediler. 17-18 TL arası. Dört kişilik bir aileye beş gün gidermiş. Mahallede 600 milyon maaş ile çalışan Hamdi kardeşime böyle seslensen ne der?
Üretim için tüketelim de, vallahi biz elimizden geldiğince tüketiyoruz zaten.
