15.03.2008 - 01:00 | Son Güncellenme:
MÜGE ÇELEBİ
Bugün dünyanın en tanınmış markalarından biri olan Lacoste’un isim babası ve kurucusu 1920’li ve 30’lu yılların ünlü Fransız tenis oyuncusu Rene Lacoste. 1933 yılında ortaya çıkan timsah logosunun ve markanın doğuşu da Rene Lacoste’un bu tenisçi kimliğinden kaynaklanıyor.
1925 yılında Amerika’da oynayacağı bir maç dolayısıyla Lacoste, rakibiyle bir mağazada görüp beğendiği timsah derisi çanta üzerine iddiaya girer. Lacoste maçı kaybeder ama iddiayı duyan ve meydan okumaları heyecanla karşılayan Amerikan basını, Rene Lacoste’un sahada bir timsah gibi savaştığını ifade ederek kendisine timsah lakabını takar. Böylece sekiz yıl sonra ortaya çıkacak giyim markasının logosu doğmuş olur.
1920’li yıllarda tenis oyuncuları uzun kollu gömlekler giyerek maçlara çıkıyordu. Ancak gömlekle oynamak hem rahat değildi hem de bunlar teri yeterince emmiyordu. Rene Lacoste da kendi ihtiyaçlarından yola çıkarak tenisçiler için daha kullanışlı bir ürün tasarlamak istedi. O tarihlerde polo oyuncularının kullandığı ürünleri geliştirdi ve çıktığı tenis maçlarında kullanmaya başladı. Bu ürünler büyük yankı uyandırdı ve başta sporcular olmak üzere herkes bunlardan kullanmak istedi.
Logo kullanan ilk marka
1927 yılında Rene Lacoste’un arkadaşı Robert George bir timsah resmetti. 1933’te ise Lacoste’un bir diğer arkadaşı Andre Gillier, Lacoste’un ürünlerinin patentini alarak, lakabı olan timsahı logo olarak ürünlerde kullandı. Böylece tarihte ilk defa bir tekstil ürününün üzerine, görülür şekilde bir logo konulmuş oldu.
Lacoste markası bugün kullanıcılarına tekstil ürünlerinin dışında ayakkabı, çanta, kemer, saat, gözlük ve parfüm de sunuyor.
Fransa’nın güneybatısındaki yaşam tarzından ilham aldı
Markanın 75’inci yılına özel bir koleksiyon tasarlayan ve Lacoste’un 2000 yılından beri kreatif direktörü olan Christophe Lemaire “Bu koleksiyon, markanın köklerinin kutlaması niteliğindedir” diyor. Lemaire, Lacoste markasının tarihinden ve markanın kurucusunun yaşam tarzından ilham aldığını ifade ediyor.
Koleksiyonda klasik çizgilerle beraber gençlere yönelik ürünler de var.
Lacoste ailesinin diğer değerleri arasında önemli bir yere sahip olan ve ailenin golf kulübünün de bulunduğu Fransa’nın güneybatı bölgelerindeki yaşam tarzlarından etkilenen Lemaire, bu bölgelerde oynanan “pelote Basque” adlı bir oyunda giyilen formalardan da etkilendiğini belirtiyor.
Lacoste’un 75’inci yıla özel ilkbahar-yaz koleksiyonunda 1927 yılında resmedilen büyük timsah işlemesi beyaz renkte kullanılıyor. Koleksiyonda beyaz blazer ceketler, pastel renklerin kullanıldığı vücudu saran polo yaka tişörtler, yüksek belli denizci pantolonları, çizgili ve puantiye pike kumaşlarla hazırlanan tişörtler ve elbiseler dikkat çekiyor.
Her tişörtte 20 km uzunluğunda iplik
*Lacoste tişörtlerinde üretildiği ilk günden beri Mısır pamuğu kullanılıyor.
*Her bir tişört 20 kilometrelik pamuk ipliğinden oluşuyor. “Petit Pique (Pöti Pike)” dokuma tekniği sayesinde balpeteği yapısında dokunan kumaş, giysinin konforlu ve hafif olmasını sağlıyor.
*Bir Lacoste tişörtün ağırlığı 230 gram.
*13 saat süren bir boyama işlemiyle ipliğin boyayı tamamen emmesi sağlanıyor.
*Kullanılan düğmeler sedeften yapılıyor.
*Lacoste tişörtleri 55 ayrı renkte üretiliyor.