Cumartesi“Artık büyük oynuyoruz”

“Artık büyük oynuyoruz”

05.11.2016 - 02:30 | Son Güncellenme:

İkinci albümü “Beklenen”i yayınlayan ve albümle birlikte her şarkının görsel bir karşılığını bulabileceğiniz bir sergi açan Yökş: “Alternatif müziğin yanlış algısını kırmak istiyoruz. Artık büyük oynuyoruz”

“Artık büyük oynuyoruz”

Geçtiğimiz hafta “Beklenen” adlı albümü yayınlayan müzik grubu Yökş, albümle birlikte her şarkının görselleştirildiği bir de Yökş Şarki Sergisi açtı. Grubun üyeleriyle sergi alanında buluşarak sergi ve albümlerini, alternatif müziği konuştuk.

Haberin Devamı

İsminiz “Yok Öyle Kararlı Şeyler”di, şimdi “Yökş” oldunuz.

Erdem Topsakal: 2011’de grubu kurduğumuzda Yok Öyle Kararlı Şeyler’di. Şimdi biraz da devir ekonomi devri olduğu için ikinci albümümüzde Yökş olarak çıktık. Biz değişmedik. Kadro, şarkılar, tarzımız aynı.

“Artık büyük oynuyoruz”

Albümünüz “Beklenen” çıktı. Nasıl bir albüm, neler bulacak dinleyenler?

Erdem T.: Her müzisyenin doğru zaman ve hislerde yapmak için beklediği bir albüm vardır. Bu albüm bizim için onu simgeliyor. Bizi çok beklettiği için ismi “Beklenen”. Prodüktörümüz Volkan Gürkan’la beraber çalıştık. 10 yeni şarkı var. Bu Yökş için alternatif tarzdan biraz da ana akım tarza geçiş albümü oldu diyebiliriz. Söz yazımında sadelik ve anlam arttı. Müzikte de daha hacimli bir sound’a eriştik. Çok daha geniş bir kitlenin dinleyebileceği bir albüm olduğunu düşünüyoruz.

Çağrı Özer: İnce eleyip sık dokuduk. Beklemenin ve çok çalışmanın verdiği o iniş çıkışları da ister istemez albümün içine katmak durumunda kaldık. O yüzden biraz daha samimi. Çünkü tam olarak o dönem yaşadıklarımızı anlatan bir albüm oldu.

Boğaç Soydemir: Aslında ilk albüm maceramız birazcık toyluğu atma süreci gibi olmuştu. Şimdi ayakları yere basan, daha olgun bir çalışma çıkarttık.

Haberin Devamı

“Aşkı Yökş olarak anlattık”

Şarkıları kim yazıyor?

Erdem T.: Genelde söz-müzik benim oluyor. Bu şarkıların çıkışı geçen yaz çatıdan düşüp iki ayağımı kırmamla oluştu. Bana üretim olarak yansıdı, nicedir üretemediğim şeyi o boşlukta ürettim. Beslendiğim şeyler genelde toplumun yansımaları. İlk defa klişelere yöneldim bu albümde. Klişelerden kaçınan, işin daha espri tarafında, mizah yönünde bir gruptuk. Biraz daha marjinal, daha küçük bir kitlenin algılayabileceği bir tavrımız varken burada benzer konuları ama kendi dilimizden yapalım, “aşkı Yökş olarak anlatalım” dedik. Sadece aşk değil, birçok ruh halini inceledik. İnsanın karakter sorgulamaları, kalabalıklar içinde o yalnız kalma durumu…

İlk albümünüzde yaptığınız gibi bu albüm lansmanı da bir sergiyle oldu.

Erdem T.: Fikir tamamen Yökş’e ait. “Şarkı çizmek” üniversitede arkadaşlarla yaptığım bir hobimdi. Pink Floyd, Mor ve Ötesi albümleri dinleyip gördüklerimizi çizmeye çalışırdık. İlk albümde de yaptık ama şu an Zorlu PSM ve Sony sayesinde çok daha profesyonel, güçlü bir iş çıkarıyoruz. Ne mutlu ki daha önce uygulayan olmamış; yurtdışında bile. Güzel bir fikir bulduğumuzu düşünüyoruz ve şarkılarımızla birlikte bunu sürdürmek hayalimiz. Takipçisi olduğum 10 farklı illüstratöre mail atıp “Bir şarkımı çizmek ister misin?” dedim. O şarkıda ne görüyor, hissediyorlarsa çizdiler. Mr. Hure’un boyadığı duvarın üzerine bizzat kendimiz monteledik eserleri. Yökş beş kişi ama Sony Music’ten Neslihan Özata ve menajerimiz Can Şener olmadan ne bu sergiyi ne de konserleri yapabilirdik.

Haberin Devamı

Ramazan Kırdım: Özellikle Nilipek’in “Yolların Sonundayım” illüstrasyonu çok dikkatimi çekti.

“Artık büyük oynuyoruz”

Bir yıl önce “Ah Lunapark”ı bir roman için kaydetmiştiniz sanırım.

Erdem T.: Evet. Bahadır Cüneyt Yalçın’ın ikinci romanı için benden bir ricasıydı. Bana eskizini yolladı. Karakterlerinsözlerinden etkilenip bir şarkı yaptık. Farklı disiplinlerin müzikle birleşmesi çok hoşumuza gidiyor.

Haberin Devamı

Ne düşünüyorsunuz alternatif müziğin durumu hakkında? Birçok yeni grup çıktı. Büyük Ev Ablukada, Adamlar, Yüzyüzeyken Konuşuruz, Son Feci Bisiklet... Bir de bu gruplara değişik isimler koyma modası nedir?

Erdem T.: 2010 yılında Büyük Ev Ablukada’yla başladı. Her dönem kendi akımını yaratıyor. Bu da 2010’lu yılların Türkçe müzikteki bir modasıydı. Belki isimlerin uzun ve ilginç olması daha çok kitleye ulaşmamıza sağladı. Ya da seven kadar sevmeyen de sağladı ama olayın yüzeyseline değil içeriğine bakmakta fayda var. Alternatif müziğin ana akım müzikle başa baş ilerlediğini düşünüyorum. Sadece ana akım medyada çok fazla yer almadığımız için insanların az haberi olduğu gruplar bunlar. Oysa yaptığımız iş aynı titizlikte, şarkılar aynı dertlerde, konserler aynı mekanlarda, gelen insanlar aynı insanlar... Sadece “Bu alternatif demek ki amatör, bu ana akım demek ki profesyonel” gibi bir algı var piyasada. Bunu kırmak için de artık olabildiğince büyük oynuyoruz hamlelerimizi. Cesurca, korkmadan söylüyoruz her şeyi.

Haberin Devamı

“Dinleyicilerle piknik yapıyoruz”

Sizin için özel parçalar hangileri?

Ayhan Akbaş: “Bu Ben Miyim” ve “Yolların Sonundayım”ı çok seviyorum. “Yolların Sonundayım”ın çok ilahi bir havası var. Daha önce hiç böyle bir parçamız olmamıştı.

Erdem T.: “Yolların Sonundayım” daha ruhani, divan edebiyatından, oradaki beyitlerden esinlendiğim bir şarkıydı. Evimin terası Mevlevihaneye bakıyor. Orada yazdım. Bir ömrü tanrının yoluna adayan insanların yazdığı dizelerden çok etkilendim. Oradaki yaşanmışlıkların, o maneviyatın şarkıya geçtiğini düşünüyorum. “Ben Niye Şanssızım” şanssızlığın toplumdaki yansımaları üzerine araştırmamla çıktı. Google’a “ben niye”, “ben neden” yazıp arattım. Çıkan sonuçları inceledim. Kızlarsoruyor.com, gelinlerin tatlı telaşı, ekşi sözlük falan çok inceledim, nabız tuttum. “O’nun Şarkısı” da en kısa sürede ve en içten yazdığım şarkı. 4 yıldır beraber olduğum kız arkadaşıma yazdım, benim için çok özel. Sergide de eseri elle çizilen tek şarkı.

“Artık büyük oynuyoruz”

Dinleyicilerinizle iletişiminiz nasıl?

Çağrı Ö.: Çok fazla şey paylaşıyoruz, muhabbet ediyoruz. Araya büyük bir sınır koymadan, olabildiğince samimi şekilde devam ediyoruz ilişkilerimize.

Çok aktif bir sosyal medya yönetimimiz var.

Boğaç S.: “Ne Var Ne Yökş” adında etkinlikler düzenliyoruz. Konsere gelemeyecek olan arkadaşlarımızla konser öncesinde buluşup bazen piknik yapıyoruz. Halı saha maçı yapıyoruz, yeniyorlar genelde bizi. Cafe buluşmaları oluyor. Diğer şehirlerde uyguluyoruz genelde, devam edecek o da.

KEŞFETYENİ
Sevenlerini korkutmuştu! Kaza sonrası yeni paylaşım
Sevenlerini korkutmuştu! Kaza sonrası yeni paylaşım

Cadde | 14.05.2025 - 07:51

Berk Atan, taburcu olduktan sonra sosyal medya hesabından yeni paylaşımlar yapmaya devam ediyor.

Yazarlar