11.12.2004 - 00:00 | Son Güncellenme:
Şu sıralar yeni albümleri ve bir müzikal olan "Alice Harikalar Diyarı"nın bestesiyle uğraşan Alphaville, 15 Aralıkta saat 21.00de Yeni Melekte bir konser vermek için İstanbula geliyor. Berlinde yaşayan Marian Gold sorularımızı telefonla cevapladı. Hiç havlu çorap giyip vatka takmamış olabilirsiniz ama 1980lerin hit şarkılarından "Big in Japan"e kulağınız o veya bu şekilde aşina olmalı. Bu şarkı, müzik dünyasındaki 20nci yılını kutlayan Alphavillein de ilk çıkış parçası. İlk albümünü 1984te yayınlayan Alman grup "Sounds Like a Melody" ve "Forever Young" gibi şarkılarla pop müzik tarihinde kendisine kalıcı bir yer edindi. Bugüne kadar 10 albüm çıkartan Alphavillein çekirdek kadrosu şu an grubun beyni ve solisti Marian Gold, klavyeci Rainer Bloss ve müzik direktörü Briton Martin Listerden oluşuyor. Evet, ama bunun müzikle alakası yoktu. Tam tersine müzik beni ayakta tutan şey oldu. Müzikal anlamda sıkılsaydım anında bırakırdım. 20 yıl önce eğlenmek için müziğe başladım. Eğlenmesem şu an vazgeçerim. 20 yıllık kariyeriniz boyunca hiç bıktığınız ve müziği bırakmak istediğiniz oldu mu? Müzik dünyasında bir çeşit saygınlık kazandık. Çok içten ve samimi olduğumuzu düşünüyorum. Hepsi bu. Çok basit. Alphavillei yıllarca ayakta tutan nedir? Evet ve bu harika bir duygu tabii ki. Sahnede olmaya bayılırım. Müziğin en güzel yanı yaptığın şarkıyı insanların önünde çalabilmektir. Tabii zamanla birçok şey değişti. Şu anda 50 yaşındayım. Yaşlandım ve büyüdüm. Artık eskisi gibi değilim, kızların bana tapması hayattaki en önemli şey değil. Kendinizi hâlâ hayranlarının taptığı bir pop yıldızı gibi hissediyor musunuz? Üç tane çocuğum oldu. En önemli şey onlar. Sizin önem verdikleriniz ne artık? "Berlinde yaşadığım için Türk halk müziğini biliyorum" 1993 yılında Beyrutta bir konser vermiştik. İç savaştan hemen sonraydı. Şehir tamamıyla yok olmuştu. Ve karşımızda tüm olanlara rağmen mutlu olabilen bir sürü dinleyici vardı. Müziğin yaraları iyileştirebileceğini öğrendim. Kariyerinizdeki en unutulmaz an nedir? Geleceği hiç düşünmüyorum. Benim hayatımda doğaçlama gelişir her şey. Eğer geleceği düşünseydim müzisyen olamazdım. Gelecekle ilgili en büyük hayaliniz ne? Son 15 yılda 3 kere geldim. İstanbula ve İzmire gittik. İstanbul fantastik bir şehir. İzmirde de plajda oturduğumuzu hatırlıyorum. Türkiyeyle ilgili izlenimleriniz neler? Dünyanın en büyük üçüncü Türk şehrinde yaşıyorum. Yani Berlinde. Tabii ki dinledim. Mesela Türk halk müziğini biliyorum. Hiç Türk müziği dinlediniz mi?