Çiftçi ayakkabılarından dünyaya açılmanın 20’nci yılına

İspanyol kökenli marka için Paris’in ayrı bir yeri var çünkü kendi ülkeleri dışında tanınmaları ve dünyaca ünlü bir marka olmaları St. Germain semtindeki o mağaza sayesinde olmuş. Aile şirketi olan Camper’ın genç CEO’su Miguel Fluxa Orti ile çiftçi ayakkabıları üretmekle başlayan hikayelerini, İstanbul’da otel açma planlarını ve Paris’teki yıldönümünün önemini konuştuk.
Son birkaç sezondur markanın iş birliği yaptığı en önemli tasarımcılardan biri olan Romain Kremer ise hem tasarladığı koleksiyonu hem de ayakkabı trendlerini anlattı.

“İstanbul’da otel açmayı düşünüyoruz”

MIguel Fluxa OrtI - Camper’ın CEO’su

Camper çok köklü, uzun geçmişi olan bir marka...

Kökleri 1877’ye kadar uzanan bir aile şirketiyiz. Ailem yüzyıllardır ayakkabı işinde ama bugün bildiğimiz Camper markasının kurucusu babam. Kaliteli ayakkabılar, rahatlık ve sahip olduğumuz kültür mirası kurulduğundan beri markanın temellerini oluşturuyor.

Aileniz ayakkabı işine nasıl girmiş?

Camper, Katalancada ‘çiftçi’ demek. İlk ürünlerimiz geri dönüşümlü malzemelerden çiftçiler için yapılan ayakkabılarmış yani kökenimiz moda dünyası değil.

Siz ne kadar zamandır markayla ilgileniyorsunuz?

Kendimi bildiğimden beri diyebilirim çünkü bu aile işi (gülüyor). Camper benim doğduğum yıl olan 1975’te kuruldu bir marka olarak. Ben de ekonomi okudum, profesyonel olarak neredeyse 10 yıldır işin içindeyim.

Hâlâ İspanya’da mı yaşıyorsunuz?

Evet, Mayorka’da.

Camper Loves Paris (Camper Paris’i seviyor) diye bir sloganınız var son günlerde. Bugün de markanın Paris’teki 20’inci yılı için buluştuk. Burası neden önemli sizin için?

Paris bizim için çok önemli, çünkü 1992’de burada, St. Germain semtinde mağaza açtık. İspanya dışında Avrupa’ya açılmamız da bu mağazayla oldu. O zamana kadar neredeyse sadece İspanya’da tercih edilen bir markaydı. Bir anlamda kaderimiz değişti. Ayrıca Paris bir moda başkenti. Yani stratejik önemi de var.

Kimler Camper giyiyor?

Özel tasarımlara ve rahatına düşkün herkes diyebilirim ama daha çok 25-45 yaş arası insanlar. Seyahat etmeyi, sanatı, mimariyi, kültürü sevenler, reklamcılar, gazeteciler, tasarımcılar...

Türkiye’de durumunuz nedir?

Türkiye’de çok hayranımız var. Ayakkabıya tutku duyan bir millet.

İstanbul’a hiç geldiniz mi?

Geldim. Çok etkileyici ve güzel bir şehir. Farklı kültürlerin bir araya geldiği güzel bir yer.

Casa Camper otellerinizle turizm işinin de içindesiniz. İstanbul’a yatırım yapma planınız var mı?

Var. Aslında yer bakıyoruz (gülüyor) ama biraz zaman alacak.

Kaç çift ayakkabınız var? Hepsi kendi markanızdan mı?

Tenis ayakkabılarım dışındakilerin hepsi Camper. 20 çiftten fazla değildir ayakkabılarımın sayısı.
Bir ayakkabıyı uzun yıllar kullanıyorum zaten.

Farklı tasarımcılarla yaptığınız iş birlikleri son yıllarda mı önem kazandı?

Aslında uzun yıllardır farklı isimlerle iş birliği yapıyoruz. Fakat son birkaç yıldır dünya daha da değişti. Çeşitlilik var, insanların birbiriyle iletişimi hızlandı. Bu yüzden bu konu daha çok gündemde.

En çok satan

Camper’ın bu ayakkabısı her sezon en çok satan klasikleşmiş modellerden biri. Bu sezon da en çok kahverengi tercih ediliyor. Fiyatı 329 TL.

“Her kadının en az bir çift yüksek topuklu ayakkabısı olmalı”

RomaIn Kremer - Tasarımcı

Bu işe nasıl başladınız?

Fransa’nın kuzeyinde büyüdüm ama 12 yıldır Paris’te yaşıyorum. 2000’de moda okumak için gelmiştim, Duperre Sanat Okulu’nu bitirdim. 2005’te Hyeres Uluslararası Moda ve Fotoğraf Festivali’nde Özel Yaratıcılık Ödülü aldım. Christian Dior erkek bölümünde çalıştım ama kendi markamı kurmayı çok istiyordum. Aldığım ödül de bana bunu yapma gücü verdi. Bir süre kadın giyimi de yaptım, sonra tamamen erkeğe karar verdim. Şimdilerde Thierry Mugler modaevinde erkek bölümünün kreatif direktörlüğünü yapıyorum.

Camper ile nasıl bir araya geldiniz?

İlk kez 2009’da kendi markam için çalışırken tanıştım. Çünkü özellikle erkek defilelerinde ayakkabı bulmak her zaman büyük bir mesele oluyor. Ayakkabı yapmak kıyafet tasarlamaktan daha zor diyebilirim. O zaman ilk kez Camper ile birlikte çalışmıştık ve çok güzel bir iş birliği olmuştu. Okulda ayakkabı yapımıyla ilgili dersler almıştım ve
yaratım sürecine hakimdim ama ilk kez Camper’la ayakkabı tasarladım.

Siz nasıl ayakkabılar giymeyi tercih ediyorsunuz kişisel olarak?

Stilim çok değişken. Bazen klasik bazen de sportif olabiliyor. Belirli bir şey söyleyemem, ama en önemlisi rahatlık.

Son zamanların ayakkabı trendlerinden bahsedersek...

Spor ve şık olanı kombinlemek önemli. Klasik şekli olan ama sportif detaylara sahip ayakkabılar örneğin.
Bu aralar tekne ayakkabıları özellikle erkekler için çok popüler.

Her kadının sahip olması gereken ayakkabı nedir sizce?

Bence her kadının en az bir çift yüksek topuklu ayakkabısı olmalı.