“Kimsenin bilmediği bağımsız sanatçıları bulup tanıtıyoruz”

Ayşe Telci (31) ve Aslı Arduman (30) çok yakın iki arkadaş. 2008 yılında kurdukları “pandispania” isimli bloglarında müzik yazıları yazıyorlar. Bir senedir de Pandaloop adıyla çeşitli mekanlarda DJ’lik yapıyorlar. Aslı, Amerika’da psikoloji ve Fransız dili edebiyatı okumuş. Ayşe ise Yeditepe Üniversitesi’nde Sinema Televizyon eğitimi almış. Ortak noktalarıysa müzik. İkisi de günde en az dört saat internette müzik sitelerini gezip “indie” sanatçı avına çıkıyor. “İşimiz kimsenin bilmediği bağımsız sanatçıları bulup insanlarla paylaşmak” diyen ikiliyle Ulus 29’da DJ’lik yapacakları gün buluştuk ve grupları Pandaloop hakkında sohbet ettik.

Bir yıldır Pandaloop adıyla DJ’lik yapıyorsunuz. Nasıl tanıştınız?
Aslı Arduman: Ortak arkadaşlar vasıtasıyla altı yıl önce tanıştık. İkimiz de bir dönem Bağdat Caddesi’nde oturuyorduk, bu yüzden hafta sonları hep karşılaşırdık. Göz aşinalığımız vardı.
Ayşe Telci.: Tanıştıktan sonra da aynı zevklere sahip olduğumuz için hemen samimi olduk.

“Pandispania hoş bir kelime. ‘Bundan iyi grup ismi olur’ dedik”

Pandaloop ne anlama geliyor?
Aslı A.: 2008’den beri “pandispania” adında bir müzik blogumuz var.
Ayşe T.: Pandispania hoş kelime. “Bundan iyi grup ismi olur” dedik.
Aslı. A.: Blogu kurduktan dört ay sonra da DJ’lik yapmaya başladık. “İsmimiz ne olsun?” derken de aklımıza “pandispania”dan panda geldi. Arkasına da Loop’u ekledik.
Ayşe T.: Loop tekrar demek. Bir parçayı 8’lik ya da 16’lık loop’lara alabilirsiniz. Parçanın o ölçülerde tekrar etmesi anlamına geliyor.

DJ’lik eğitimi aldınız mı?
Aslı A.: Çevremizde bu işi yapan insanlar vardı. Metehan Çorumluoğlu (DJ Style-ist) ve Gökçe Özücoşkun (DJ Jazztrover) yakın arkadaşlarımız. “Siz neden bir yerde bu bulduklarınızı çalmıyorsunuz?” dediler.
Ayşe T.: Babylon Lounge’un üst katında arkadaşlarımızdan mikser kullanmayı öğrendik. Zaten “Harika geçişler yapıyoruz, süper remiksler düzenliyoruz” diye bir iddiamız yok. Derdimiz, parçalar arasında uyumlu geçişler yaratabilmek.

Bir setiniz ne kadar sürüyor?
Ayşe T.: Bir setimiz dört saat sürüyor. Ara vermeden çalıyoruz.
Aslı A.: Çaldığımız müzik türü de indie. İsmini bağımsız anlamına gelen “independent” kelimesinden alıyor. Büyük şirketlere bağlı olmayan müzisyenler için de bu terimi kullanabiliriz.

Favori gruplarınız neler?
Ayşe T.: Yeah Yeah Yeahs, Passion Pit, Wild Beasts, Animal Collective, Phoenix, Yacht, Yeasayer, Vampire Weekend, Pixies, The Cure, MGMT, Cut Copy. Ayrıca John Talbot, Holy Ghost!, Fred Falke ve Aeroplane Remiks’leri.

Şimdiye kadar hangi mekanlarda çaldınız?
Aslı A.: Kulp, Babylon, Tamirane, Peyote, Beat, Lokal ve Kiki.


“Kadın olmanın negatif etkisini yaşamadık. Biz sadece sevdiğimiz şarkıları insanlarla paylaşıyoruz”
İki kadın olarak gece hayatında çalışmak zor mu? Rahatsız edildiğiniz oluyor mu?
Aslı A.: Hiç rahatsız edilmedik. Açık saçık giyinmediğimiz yani dış görünüşümüzle ön planda olmadığımız için de iki kadın olmamızın negatif etkisini yaşamadık.

Boş zamanlarınızda neler yapıyorsunuz?
Ayşe T.: Sık sık Tünel ve Kuledibi taraflarındaki mekanlara ve galerilere gidiyoruz. Ayrıca Babylon konserlerini kaçırmıyoruz.
Aslı A.: Pazar akşamı klasiğimizse Kanyon’da sinema.

Sevgililerinizi seçerken müzik zevki sizin için önemli bir kriter mi?
Aslı A.: Tabii ki önemli.
Ayşe T.: Sonuçta ilişkiler ortak bir paylaşım gerektiriyor ve müzik bizim hayatımızda çok büyük bir yere sahip.
Aslı A.: Zaten müzik sayesinde yerli yabancı birçok insanla tanışıyoruz. Çevremiz müzik meraklısı insanlardan oluşuyor. ¨