Cumartesi“Kocam magazinde yer almayı istemedi, magazinin göbeğiyle evlendi”

“Kocam magazinde yer almayı istemedi, magazinin göbeğiyle evlendi”

14.02.2009 - 01:00 | Son Güncellenme:

Seda Sayan: “Gene çok güzel bir Sevgililer Günü olacak. Ben sevgimi çok hissettiririm, yapış yapış severim. Şanslıyım, Onur bana olan sevgisini çok güzel yaşatıyor. Oğlum da hiçbir Sevgililer Günü’nü atlamaz, yatak odama kadar güller serpiştirir”

“Kocam magazinde yer almayı istemedi, magazinin göbeğiyle evlendi”

Gazino havasındaki dev stüdyodayım. Programı sonrasında Sevgililer Günü için röportaj yapacağız. Işıltılar, kristaller, orkestra; sette her şey tamam. Sabahların Sultanı’na bugün Umut Akyürek konuk. Bir de bebekleri Suudi Arabistan’da karışan ve DNA testleri sonucunda gerçek yavrularına kavuşan aileler... Seda Sayan, pırıltılı kostümü içinde, her sabah olduğu gibi. Bir mahzun, bir neşeli; bir sosyal-toplumsal, bir oynak-cilveli; bir masum-yarı çocuk, bir mesaj veren bilirkişi; bir öğrenmeye can atan muhabir, bir öğretici-bilge-abla-bacı...
Telsizler nerede? Fakslar kimde, çabuk gelsiiiin!
Her gün bu koşuşturma, bu adrenalin.
“Reklamdan dönüyoruz, VTR bitimine son 20, stüdyo sessizlik; Umut hanımın şarkısıyla giriyoruz; son on...”
Umut Akyürek “Vallahi kimse beni senin gibi yakmadı” şarkısıyla sahnede. Stüdyo şefi Süleyman Kont, seyircilere nerede alkışlamaları gerektiğini hatırlatıyor. Şarkı, göbek havasına bağlanıyor. Tüp bebek isteyenler, zayıflamaya uğraşanlar, sigarayı bırakanlar alkışlıyor. Seda ufak dans figürleriyle, izleyiciyi avucunun içine alıyor.


Sevgililer Günü nasıl geçecek?
Ben her şeyi seven bir kadınım. Annemin gözü dalsa ağlarım. Kimseyi incitmedim, incitmek de istemem. Sevmeyi seviyorum, sevilmeyi daha çok seviyorum. Eşimin bana olan sevgisini çok yoğun hissettirmesi, beni daha da yüksekte tutuyor. Ben yapış yapış severim, sevgimi çok hissettiririm. Dokunarak sevginin daha çabuk geçtiğine inanırım. Onur bana olan sevgisini çok güzel yaşatıyor. O konuda çok şanslıyım. Sevgililer Günü’nde Emel Sayın’la birlikte sahneye çıkıyor. Ben de onları dinlemeye gideceğim. Tabii bir aşkım daha var, oğlum!

Tabii. Oğulcan sizin için Sevgililer Günü’nde ne yapar?
Hiçbir Sevgililer Günümü atlamaz, yatak odama kadar güller serpiştirir... Gene çok güzel bir Sevgililer Günü olacak. Ama Allah herkesi mutlu etsin, kimsenin gözündeki ışığı söndürmesin.

Fakat bu tempo inanılmaz bir şey. Nasıl bir enerji bu?
Valla 17 yıldır böyleyim. 17 yıl! Ben hep böyleyim be... Sabahları erkenden ve çok mutlu uyanıyorum. Ne kadar şanslıyım. Allah bana her şeyi vermiş. Daha nasıl güzel uyanmayayım? İstediğim her şeyi elde etmişim, halk beni bir yerlere getirmiş... Ben mutlu uyanmayayım da kim uyansın? Herkese bir şeyler yapabilmek için çırpınıyorum, Allah’ıma şükürler olsun... Bana bak, bir şey iç hadi. Ne içersin, her şey var.

“Kocam magazinde yer almayı istemedi, magazinin göbeğiyle evlendi”



“Üzerimdeki kıyafeti isteyen oluyor, vallahi billahi veriyorum”


Su o zaman. Sağ olun. Evet, gerçekten halka yardımcı oluyorsunuz. Hatta “En güvenilir kişi” seçiliyorsunuz.
Bana üç saat verilmiş televizyonda; “İnsanlara nasıl yardımcı olabilirim?” diye düşünüyorum. Başımı yastığa rahat koyuyorum o zaman. Mutlu uyanmama vesile... İki yıla yakındır hep birinci benim. Ben ne yaptım? Ben benim. Sadece görevlendirildiğime inanıyorum, insanlara yardım ediyorum.

Yardımın da bazen sonu, sınırı olmaz.
Valla kim ne istiyorsa vermeye çalışıyorum. Kimi “Üzerindeki elbiseyi versene, mezuniyet törenim var” diyor. Vallahi billahi veriyorum. Vokalistliğime yarışmalardan çıkan mağdur bir genci aldım. 19 yaşında, Erhan. Evlat gibi... Mesela o elbiseleri paketleyip yolluyor.

Yanınızda kaç kişi çalışıyor?
Aşağı yukarı 40 kişi. Bu kadar insana ekmek kapısı açıyorum işte. Belki ben direkt para vermiyorum, ama yapımcı şirketten maaşlarını alıyorlar. Resmen fabrika gibi. Bir de çok büyük bir sülalem var, onlara da bakıyorum. Ay amaaan, boşver; helali hoş olsun be! Allah bana sağlık versin de...

Belki de sizi çok sevilir kılan bu mudur acaba? Bir de “hem güzel kadın hem de bacı” durumunuz var.
Aslında söylediğin çok doğru bir şey. Vücudunun elverdiği yerleri dekolteyle destekleyen ve eline yüzüne bakılır bir kadın olarak bu kadar kadın tarafından sevilmek çok önemlidir. Kadınlar kadınları sevmez çünkü. Beni zararsız görüyorlar. “Bu yapmaz” durumu yani. Erkekler de “Abla” diye sarılıyorlar. Bak ne söyleyeceğim, ben konserlerde en çok kadınlar tarafından taciz ediliyorum.

Nasıl yani?
Basbayağı. Yemin ederim. Erkekler mum gibi. Kadınlar göğsümü, kalçamı, her yerimi elliyorlar. “Canım canım” diye severken elliyorlar. Hani sıka sıka seversin ya, öyle işte. Nasıl sevmekse! Bayi toplantılarında bile kadınların kucağındayım. Kucaktan kucağa program yapıyorum. Bir de beni sevenin sınıfı yoktur. Kapalısı da kucağına oturtuyor, en kalantoru da...

Siz de insanlar arasında bir sınıf ayrımı yapmıyorsunuz, ondandır belki de.
Ah tabii... İnanılmaz bir insan sevgim var; dedim ya başta da. Zaten onun için çırpınıyorum. Bak bu klima senin sırtına dokunacak. Kız şu klimayı kapatın, adamı buradan hasta yollamayalım. Şerifeeeee!


“Estetikten sonra gözümdeki şişliğin inmesi için doktor bir yıl bekledi”
Hamilelik söylentilerini okudum. Öyle bir durum varsa sağlığınıza dikkat edin.
Ah çok güzel oldu. Senin aracılığınla cevap versem çok iyi olacak: Bizim medya habere doymuyor! Uludağ’da bizi görüntülediler.
1 Şubat evlenme yıldönümümüzdü, Uludağ’a gittik. Onur bana sürpriz yapmış, helikopterle Uludağ’a götürdü. Benim de medyaya karşı agresifliğim vardı. Bu gözlerimdeki şişkinlikle ilgili çok üzüntülüydüm. Göz altlarıma bir şey enjekte ettirmiştim, o da topak oldu kaldı. Ah bir sene ne ağladım, ne ağladım... Neyse, adam ne güzel beni helikopterle, çiçeklerle Uludağ’a götürmüş; işte al sana ne güzel haber. Gene “Hamile misiniz?” diye soruyorlar. “Evet dedim, hamileyim!” Doğru olmadığını biliyorlar... “Bakın dedim, ben de televizyoncuyum, size ‘Az Sonra’yı verdim, açılımını yapmadım...” Hani bir deli bir kuyuya taş atar ya... Demek ki doğurmamı çok istiyorlar. Daha erken yahu...

Göz altlarınızdaki sorunla ilgili son durum ne? Tamamen iyileşti mi?
Ayol; ben botoks yıllardır yaptırırım, çok severim. Bunun ne olduğunu kimse bilemedi. Bir sıvı enjekte ettiler, bana kabus yaşattılar... Ben adam gibi tokalaşırım, adam gibi karşımdakinin gözüne bakarak konuşurum. Dimdirek kadınım... Benim gibi kadın, göz temasından kaçmaya başladım. Medyanın da bunu yakalayıp üstüme gelmesinden çok üzüldüm. Bir anda etlerim dökülüyor falan gibi geldi. Kendimi Michael Jackson gibi görmeye başladım... Doktorum Serdar Eren bir sene şişliğin inmesini bekledi. İyice şişlik aşağı inince, Köln’e Serdar Eren’e gittim. Aman Allah ne kötü bir görüntüydü... Dokular tahrip olmuş hayatım... Benim yüzüme daha neşter değmemişti, şimdi değdi. Allah o Serdar Eren’den razı olsun... Adaklar adanmıştı ayol...


“Kocam magazinde yer almayı istemedi, magazinin göbeğiyle evlendi”



“Onur dualarımın karşılığı, tam çocuk doğurulacak adam”

Konuklar da çok mutlu oluyorlar programa geldikleri için.
Çok... Çok iyi konuk ağırlarım. Geçen gece İbrahim Tatlıses’in programında Bülent Ersoy da aynı şeyi söyledi, çok iyi konuk ağırlarım valla.

Evde de böyle konuk ağırlar mısınız?
Yaparım be, onu da yaparım. Bak arkadaşlarıma sor, evde de çok iyiyimdir.

Evlilik nasıl gidiyor?
Valla çok iyi gidiyor. Bir sene oldu evleneli. Onur’a “Dualarımın karşılığı” diye bakıyorum. Çok iyi, çok köklü, müzisyen bir aileden gelen, çok iyi bir eş. Dedesinin bestelerini okuyor benim eşim. Magazinin içinde asla olmak istemeyen ama magazinin göbeği ile evlenen bir adam! O iyi bir yorumcu, yaptığı işle anılmak istiyor. İnşallah babalığa da çok uygun olacak. Tam doğurulacak adam yani!

Çocuk konusundaki haberleri de boşa çıkarmamak lazım belki...
Bir kadın regl olduğu sürece doğurganlığı devam eder. Dalga geçenler bile oldu. Ne kadar ayıp. Allah isterse, inşallah olur. “Doğuramaz” ne demek? İnat için beş tane doğurmamı mı bekliyorlar? Beni mi aşağılıyorsun, eşimi mi küçümsüyorsun? Biz gerçekten çocuk istiyoruz, ama sonunda evleneli daha bir yıl oldu. İnsanlara çok olmuş gibi geliyor da, bir yıl nedir ki? Göz önünde olmanın, her gün ekranda olmanın dezavantajı bu. Belki de bu röportaj nazar boncuğu olur... Hayır küçümsemek ne demek? İnsanlara eskiden yaş sorulmazmış; şimdi yaş diye bir şey kalmadı. Herkes yaşsız artık. Şimdi insanlara kilosunu sormak ayıp.

Ne kadar çok kıyafet var burada...
Ben sponsordan kıyafet giyinmiyorum, bunların hepsi kendi kıyafetlerim. Burada ciddi bir servet var. Ablam yakında “Seda Sayan Second Hand” dükkanı açacak. Yazlıktaki ev, ablamın ve annemin evleri, tabii ki kendi evim, benim kıyafetlerimle dolu. Bu stüdyodan çıkmadan üç ay giyinecek kostüm var.

Burası da ev gibi zaten.
Bak bu arkandaki kapı mutfağım, burası dinlenme odası, yan taraf gardırop odası. Kanalda bu konfor bir tek bende var. Çirkeflik yaparım diye korkuyorlar herhalde... Ama sabah 7’de buradayım, herkesten önce gelirim. Çok çalışıyorum, “Bu kadın bunu istiyorsa bir bildiği vardır herhalde” diye düşünüyorlar.

Bu yoğun hayatta oğlunuzla da ilgilenecek vakti nasıl yaratıyorsunuz?
Aa, ne demek? Oğlum 18 yaşına girdi, Bahçeşehir Üniversitesi’nde okuyor, aynı zamanda da Beşiktaş’ta top oynuyor. Çok iyi bir çocuk. Anneannesi ile oturuyor, ama yeni değil, o hep anneannesi ile oturdu. Ama her gün beraberiz; Oğulcan yatar, ben evime öyle geçerim. Hâlâ ona balık yedirme günüm vardır. Yani biz aslında hepimiz beraber oturuyoruz gibi.
KEŞFETYENİ
Sevenlerini korkutmuştu! Kaza sonrası yeni paylaşım
Sevenlerini korkutmuştu! Kaza sonrası yeni paylaşım

Cadde | 14.05.2025 - 07:51

Berk Atan, taburcu olduktan sonra sosyal medya hesabından yeni paylaşımlar yapmaya devam ediyor.

Yazarlar