Dünya Çeteler kapıya dayandı

Çeteler kapıya dayandı

23.02.2011 - 02:42 | Son Güncellenme:

Libya’da çalışan inşaat mühendisi Koray Tüy, Kufra kentinde yaşadıklarını Milliyet’e anlattı: Silahlı Libyalılar kampımızı bastı. En son bir ambulansımız kalmıştı, onu da alıp gittiler. Şantiyelerdeki arkadaşlarım korku içinde

Çeteler kapıya dayandı

Libya’da mahsur kalan 25 bin Türk işci ve çalışanı kurtarılmayı beklerken yaşadıklarını internet ve telefon aracılığıyla dünyaya duyurmaya çalışıyor. Tekfen İnşaat’ın Libya’nın güneyindeki Kufra kentine yakın şantiyelerinden birinde çalışan inşaat mühendisi Koray Tüy, dün gece saat 02.32’de Milliyet’e gönderdiği e-postada yardım istedi. Tüy, “10 dakika kadar önce eli silahlı Libyalılar kampımızı bastılar, araç istediler. En son elimizde ambulans kalmıştı onu da alıp gittiler. Sanırım telefondan bana ulaşamadınız ama internet hızımız şu anda iyi durumda isterseniz skype’dan görüntülü konuşabiliriz. Ama en kötü yetkililere durumumuzu iletirseniz sevinirim” diye yazdı. Milliyet’in sorularını yanıtlayan Tüy, konsolosluğun kendilerine yardımcı olmaya çalıştığını ancak bölgedeki koşullar nedeniyle hala tahliye edilemediklerini söyledi. Diğer şantiyelerdeki arkadaşlarının da korku içinde beklediğini anlattı.
Milliyet’e ulaşan Yusuf Özcan isimli okuyucu ise oğlunun Misurati kentinde mahsur kaldığını anlattı. Özcan TML İnşaat isimli şirkette topoğraf olan oğlu Ferhat’ın (28) ve 200 kadar çalışma arkadaşının şantiyeleri yağmalandıktan sonra bir ofise sığındıklarını söyledi. Burada çetelerle çatışmaya girdiklerini, havaalanlarına ulaşamadıkları için aç susuz kurtarılmayı beklediklerini anlattı. Endişeli baba oğlunun sığındığı büronun koordinatlarını verdi, resmi makamların kendisine yardımcı olmasını istedi.
Halk ayaklanmasının sürdüğü Libya’dan Türkiye’ye gelen 150 kişilik ilk kafiledeki işçi Mesut Kahraman (48) ise ayaklanma çıkaran grupların Türklere karşı herhangi bir düşmanlığı bulunmadığını söyledi. Libya’da halkın tepkisini genellikle insanlara değil mallara zarar vererek gösterdiğini söyleyen Kahraman yaşadıklarını şöyle anlattı:
“Geçen cumartesi günü bizden Türkiye’ye dönüş için hazırlıklı olmamız istendi. Eşyalarımızı toplayıp valizlerimizi hazırladık ve beklemeye başladık. İnşaat sahası Al Marj kent merkezine 10 kilometre uzaklıktaydı. Buraya kadar geleceklerini tahmin etmiyorduk. Cumartesi gecesi kalabalık bir grup geldi ve bizim şantiyeden çıkmamıza izin verdiler. Daha sonra kaldığımız koğuşları yıkıp ateşe verdiler. Biz de şirkete ait ciplere valizlerimizi yükleyerek Bingazi’ye doğru yola çıktık. Bingazi’de şirketin bir kimya tesisi vardı. Orada Türkiye’den gelen uçağın inmesini beklemeye başladık. Arap bekçiler bizi koruma altına aldı, bulunduğumuz yeri kimseye belli etmediler. Daha sonra uçağa binip İstanbul’a ulaştık.”