Derleyen: Oğuzcan Atış / Milliyet.com.tr – Tahran, İran'ın başkenti ve en büyük şehirlerinden. Bu sebeple de Orta Doğu'nun en kalabalık şehirlerinden biri olarak biliniyor.1950 yılında 1 milyon civarında olan şehir nüfusun, 2025'te yaklaşık 9.7 milyon kişiye ulaşmış olması, İran yönetiminin başkenti taşımayı düşünmesine neden olacak kadar güçlü bir boyuta ulaşmış durumda. Günlük trafik yoğunluğunun ortalama yüzde 60 ila 70 arasında seyrettiği Tahran’da gerçekleşen plansız büyüme altyapı yetersizliği, şehir yönetimi ve çevresel anlamda ciddi sorunlara yol açıyor. Daha da önemli olan ise İran’ın başkenti düzenli olarak çöküyor.
İran Ulusal Kartografi Merkezi (NCC) tarafından yapılan çalışmalara göre İran'daki ortalama arazi çökmesi küresel ortalamanın 5 katı. Yetkililer dünyada yıllık ortalama toprak çökmesinin yaklaşık 3 santimetre olduğunu, İran'da ise ortalama toprak çökmesinin yaklaşık 15 santimetre olduğunu söylüyor. Araştırmalar, yeraltı su kaynaklarının bazı bölgelerde hızlı bir azalma eğiliminde olduğunu ortaya koyuyor. Jeologlar, oluşan durumun geri dönülemez bir noktada olduğunu ifade ediyor.
EN BÜYÜK NEDEN KONTROLSÜZ SU KULLANIMI
İran resmi haber ajansı IRNA’da yer alan haberlere göre ülke genelindeki 609 ovadan 400’ünde çökmeler yaşanıyor. Yeraltında bulunan kaynakların kontrolsüz ve yoğun şekilde kullanılması bu durumun sebebi. Yaşanan çöküntüler, yapısal hasar ve yüksek bakım maliyetleri şeklinde önemli ekonomik kayıplara neden olurken yolları ve ulaşım ağlarını, altyapıyı, kanalizasyon sistemlerini, binaları ve temellerini etkiliyor. Bu da milyonlarca dolar ek maliyete neden oluyor. Uluslararası Deprem Mühendisliği ve Sismoloji Enstitüsü'nde görev yapan Profesör Mehdi Zare, "İran'da özellikle Tahran, Elburz ve İsfahan eyaletlerinde 400 ovada çökme yaşanıyor" dedi. Zare, İran'da yılda yaklaşık 96 milyar metreküp su tüketilirken, ülkenin toplam yenilenebilir su kaynağının sadece 90 milyar metreküp olduğunu da sözlerine ekledi.
Amerikan Jeofizik Birliği tarafından yapılan çalışmalarda da Tahran’ın da etkilendiği çökme sorununun en önemli nedeninin, aşırı yeraltı suyu kullanımı olduğu tespit edildi. İran'daki toprak çökmesinin başlıca nedeni, yüzde 90'dan fazlasının tarım sektörü tarafından çekilen aşırı yeraltı suyu kullanımı olduğu belirtilirken iklim değişikliği ve yoğun nüfusla birlikte durumun daha da büyüdüğü belirtildi. Ülkenin orta kesiminde yer alan ve fıstık üretimi sebebiyle yoğun su kullanan Rafsanjan şehrinin çökmelerin ciddi boyuta ulaştığı, Tahran ve Varamin gibi şehirlerde de benzer sonuçların ortaya çıktığı belirtildi. Deprem riskine sahip olan ve yüksek nüfus sebebiyle hava kirliliği, su kıtlığı gibi ciddi problemlere sahip olan Tahran’da bazı bölgelerde yıllık 25 santimetreye kadar ulaşan çökme oranları gözlemleniyor, bu da şehrin çeşitli alanlarında önemli sorunlara yol açıyor. 2003-2017 yılları arasında uydu fotoğraflarını inceleyen bilim adamları, şehir merkezinin yüzde 10'unu ve kuzeybatıdaki kırsal alanları içine alan bölgenin her yıl 25 santimetre yere battığını tespit etti.
Ülkedeki çökme vakalarının daha net şekilde tespit edilebilmesi adına Ulusal Kartografya Merkezi, 2016 yılında bu alanda bir proje başlattı. Merkez yetkililerinden biri olan Murtaza Seddiqi, ülke genelindeki çökme hızını kontrol etmek için uygulanan yöntemlerden birinin uydu verileri ve görüntüleri olduğunu söyleyerek “Bu görüntüler üzerinden yaptığımız incelemelerde ülke genelinde 252’ye yakın çökme alanı tespit ettik” dedi. Ulusal Kartografya Merkezi'nin eski başkanı Gulam Ali Caferzade, 2021 yılında yaklaşık 29 ilin çökme riski altında olduğunu söylemişti. Caferzade, çevre üzerindeki baskıyı azaltacak tedbirler alınması çağrısı yapmıştı.
'TAŞINMAKTAN BAŞKA SEÇENEĞİMİZ YOK'
Tahran’ın sahip olduğu mevcut sorunlar, İran’ın başkentinin taşınması konusunda daha önce de birçok defa yapılan çalışmaların Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan döneminde tekrardan gündeme gelmesine sebep oldu. Tahran’ın başkent olmasının sürdürülemez bir durum olduğunu ifade eden Pezeşkiyan, “Ülkenin başkenti Tahran, çözülemeyen sorunlarla karşı karşıya. Ne yaparsak yapalım zaman kaybediyoruz. Dolayısıyla ülkenin ekonomik ve siyasi merkezini güneye ve denize yakın bir yere taşımaktan başka seçeneğimiz yok” demişti.
ALTERNATİF BÖLGE BASRA VE UMMAN KÖRFEZİ KIYILARI
İranlı yetkililerin uzun bir süredir yeni başkent tartışmalarında sunduğu alternatif bölge Basra ve Umman Körfezi kıyıları. İran’ın kıyı şeridinde yerleşimin az olması ve bu bölgelerin İran’ın petrol ve doğal gaz rezervlerine yakın olması olası bir yeni başkentin bu bölgede olması halinde yeni kurulacak yerleşimin ekonomik anlamda da canlı olmasını sağlayabilir. Bu alternatifin hayata geçmesi halinde İran’ın yeni başkenti aynı zamanda ticari bir merkezde olabilir ve deniz taşımacılığında önemli bir merkez haline gelebilir. İranlı yetkililer, yapılacak bu değişimle İran'ın, enerji sektöründeki gücünü daha etkin bir şekilde kullanabilmesi hedefliyor.
Bazı hükümet yetkilileri, başkentin aşamalı olarak güney sahil bölgesi Makran'a taşınmasının planlandığını ya da değerlendirildiğini ifade ediliyor. Bu bölgenin düşük deprem riskine sahip olması ve su kaynaklarına daha yakın olması ekonomik sürdürülebilirlik açısından daha uygun görülürken, aynı zamanda çok sayıda iş fırsatı yaratarak istihdama ve ekonomiye de katkı sağlayacağı tahmin ediliyor. Bu konudaki tartışmalar zaman zaman gündeme gelse de İran yönetiminin henüz ciddi bir adım atmış değil. Herhangi ir adım atılıp atılmayacağını ise zaman gösterecek.