Didem Özel Tümer

Didem Özel Tümer

didem.tumer@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, barış için mekik diplomasisini sürdüreceklerini belirtirken ‘Aynı hafta içinde önce Rusya’ya sonra Ukrayna’ya gidebilen bir ülkeyiz. Bu, ülkemize ve Sayın Cumhurbaşkanımıza gösterilen saygının çok önemli göstergesidir. Bu imkânı bölgemize barış getirmek için kullanmaya çalışıyoruz’ dedi.

Moskova-Kiev hattında barış için mekik diplomasisi ‘Barış getirmek için çabalıyoruz’

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Rusya ile Ukrayna arasında 16 Mayıs’ta İstanbul’da yapılan barış müzakerelerinin devamının sağlanması için yoğun bir diplomasi trafiği yürütüyor. Hafta başında 2 günlük Moskova ziyaretinde önemli temaslarda bulunan Fidan, bugün ve yarın ise Kiev’de olacak. Bakan Fidan, barış için mekik diplomasisinin Moskova ayağında, ziyaretini takip eden basın mensupları ile yaptığı sohbette, “Ukraynalılar ile de gidip görüşeceğiz. Tarafların pozisyonlarını kıyasladığımızda, eğer iyi yönetilebilirse, olabilecek çözümler içerisinde bir uzun dönemli ateşkes daha gerçekçi gözüküyor. Kalıcı bir anlaşma yapılması kapsamlı bir çaba gerektiriyor. Bizim bazı formüllerimiz var. Bunları taraflarla paylaşıyoruz” dedi. Rusya-Ukrayna müzakerelerinin yanı sıra, Suriye’den, ABD’nin yeni Orta Doğu politikasına, Avrupa’nın güvenliğini güçlendirme çabalarından, “Terörsüz Türkiye” sürecine ilişkin önemli mesajlar veren Fidan, özetle şunları söyledi: 

Haberin Devamı

Moskova-Kiev hattında barış için mekik diplomasisi ‘Barış getirmek için çabalıyoruz’

TARAFLARIN ZİHNİNİ ANLAMAK ÖNEMLİ: (Putin ile görüşme) Sayın Cumhurbaşkanımızın Sayın Putin’le yıllardır tesis ettiği bir ilişki var. Ama Türkiye’ye karşı teveccühteki artış, tabii savaşta bizim durduğumuz yerle ilgili. Görüşme son derece sıcak bir ortamda geçti, açıkçası. Ağırlıklı olarak Ukrayna müzakerelerini konuştuk. Akkuyu Nükleer Santrali, Türkiye-Rusya ilişkileri, Botaş’ın Gazprom’la ilgili yürüyen sürecini konuştuk. İstanbul müzakereleri sonrası Türkiye olarak birtakım görüşlerimiz vardı, onları aktardım. Kendilerinin reaksiyonunu aldım ki Kiev’e gittiğimde verimli bir ziyaret turu olabilsin. Bu türden görüşmelerde şu önemli; muhatabınızın zihnini anlamak. Tarafların zihnini anlayıp bu denklemi nasıl kuracaksınız, yani ne teklif edilirse iyi olur, buradan nereye gidilebilir, ortaya konulmamış başka ne çaba var? Bunları görebilmek önemli. Nihai karar verme makamı olduğu için Rusya’da Sayın Putin’in konuyla ilgili nüanslarını, hassasiyetlerini, olmazlarını, olurlarını, ara bölgeleri görmek önemli. Bu türden temaslar ve bunları büyük bir samimiyetle tartışabiliyor olmak, gerçekten bir şey yapmak istiyorsanız önemli. Ben o açıdan da çok faydalı buldum. Müzakerelerin Türkiye’de yapılması konusundaki görüşlerini Lavrov basın toplantısında açık şekilde ifade etti zaten. 

Haberin Devamı

FORMÜLLERİMİZ VAR: Rusya, referandum yapıp kendilerine bağladığı yerleri tartışma konusu yapmak istemiyor. Bunu açıkça söylüyorlar zaten. Müzakerelerdeki bir sonraki görüşme tarihi ihtiyaca bağlı olarak belirlenecek. Ruslar şu anda bir sonraki aşama olarak ateşkes şartlarını hazırlıyorlar, bugün yarın bitirip karşı tarafa iletirler. Ondan sonra bir gelişme olur belki. Şimdi Ukraynalılar ile gidip görüşeceğiz. Tarafların pozisyonlarını kıyasladığımızda, eğer iyi yönetilebilirse, olabilecek çözümler içerisinde bir uzun dönemli ateşkes daha gerçekçi gözüküyor. Kalıcı bir anlaşma yapılması kapsamlı bir çaba gerektiriyor. Bizim bazı formüllerimiz var. Bunları taraflarla paylaşıyoruz. Tarafların adımlarını belirleyecek olan en önemli unsurlardan biri de dayanma kapasiteleri tabii. Toplumsal olarak, ekonomik olarak, askeri olarak... Savaş boyunca değişiklikler yaşandı. 

Haberin Devamı

SAMİMİ ÇABA GÖSTERİYORUZ: Savaş devam ettiği sürece birbirlerini hedef almaya devam edecekler. Güven artırıcı önlemler savaşı durdurmuyor ancak önemli bazı faydalar sağlıyor. Özellikle insani anlamda. Biz bu mekik diplomasisine devam edeceğiz. Barışın sağlanması için samimi çaba gösteriyoruz. Aynı hafta içinde önce Rusya’ya sonra Ukrayna’ya gidebilen bir ülkeyiz. Ülkemize ve Sayın Cumhurbaşkanımıza gösterilen saygının çok önemli bir göstergesidir bu. Biz de bu imkânı bölgemize barış getirmek için kullanmaya çalışıyoruz. 

AVRUPA’NIN TUTUMU: Avrupalının gözünde net olan bir husus var; o da Amerika’nın Trump döneminde ‘ben artık bu savaşta yokum’ demesi. Avrupalılar 3-4 ülke geldiler, ‘Liderliği biz yapacağız, boşluk bırakmıyoruz; savaşı devam ettireceğiz, öyle bir yalpalama içerisinde değiliz ama Amerika’nın da tabii desteğinin olması lazım’ dediler. İkincisi ‘Biz Amerika’ya kendimizi bırakamayız. Onun için savunma sanayiinde kendi kendimize yeterli hale gelmemiz lazım’ diye bir somut karar aldılar. Bunun da mekanizmasını kurdular. Savunma sanayiinde kendilerini güçlendirme meselesinde oluşturdukları fonlama sistemi. 

UYGULAMAYA BAKACAĞIZ: Üye ülkeler, aday ülkeler ve partner ülkeler diye üçe ayırıyorlar. Kim ne kadar ve nasıl rol alacak? Orada kâğıt üstünde Türkiye’nin tabii ki rol alabileceği bir alan var. Hem ortaklaşa hem ayrı olarak. Teoride diğer aday ülkelerle aynı haklara sahibiz. Uygulamada bu nasıl olacak? Başlangıçta teoriyle de ilgili, dil ile ilgili sıkıntılar vardı. Toplantılarda sürekli bu konuyu gündeme getirdik. Uygulamaya bakacağız. Bizim sanayi, savunma sanayi firmaları bir duruma bakacaklar. Biz Avrupalılara da açığız, bu yaptırım konuları olduğu zaman diyoruz ki; sen Türkiye’yi menfaat paylaşımında yanında görmek istemiyorsun, külfet paylaşımında yanında görmek istiyorsun. Bu stratejinin temel kuralına aykırı. Sorunu böyle tanımladığın zaman zaten denklem düşüyor. 

Moskova-Kiev hattında barış için mekik diplomasisi ‘Barış getirmek için çabalıyoruz’
Hakan Fidan, 16 Mayıs’ta İstanbul, Dolmabahçe’de yapılan görüşmelerde, MİT Başkanı İbrahim Kalın, Ukrayna heyetine başkanlık eden Savunma Bakanı Rüstem Umerov ve ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile bir arada.

Erdoğan ve Trump’ın ziyaretleri

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Başkanı Trump’ın ziyaretleri için takvim üzerinde çalıştıklarını belirten Fidan, şunları söyledi: “Sayın Cumhurbaşkanımızın Washington’u ziyareti olabilir. Sayın Trump’ın Türkiye’yi ziyareti de söz konusu olabilir. Öncesinde Lahey’de NATO Zirvesi’nde görüşebilirler. Sık sık telefon görüşmeleri yapılıyor zaten. Görüşmeler son derece verimli.

Terörsüz Türkiye

Kendini kâğıt üstünde fesheden örgütün pratikte de feshetmesi gerekiyor. Bunu nasıl yapacak göreceğiz. Yapıp yapmadığını da biz kontrol edeceğiz. Birtakım çalışmalar var. Şimdi biraz konular olgunlaştırılmaya çalışılıyor. Önemli olan psikolojik eşiğin aşılması, bu kararın alınmasıydı. Türkiye’deki Terörsüz Türkiye projesi çalışmalarının da o konuya doğrudan ve dolaylı yardımcı olacak.

Güçlü yönetim

Bizim birinci önceliğimiz Suriye’deki yeni yönetimin güçlü şekilde ayağını yere basması. Terörle mücadele kendisi için de önemli. Petrol yatakları burada. El Hol Kampı üzerinde bir çalışma devam ediyor. Hapishaneler üzerinde çalışmalar devam ediyor. Dışişleri, Milli Savunma, MİT organize şekilde çalışıyoruz. Irak’la, Suriye ile Ürdün’de yürüttüğümüz çalışmalar, hepsiyle beraber yürüttüğümüz çalışmalar var.

Akkuyu önemli

Akkuyu’nun finansmanı konusunu nasıl halledebiliriz, onunla ilgili modaliteleri konuştuk. Ortada yaptırımlar ve bundan dolayı ortaya çıkan bazı problemler var. Sanayi ihracatçısı bir ülkeyiz, enerjiye ihtiyacımız var. Ne kadar çok enerji olursa o kadar ucuz olur, daha rekabet edebiliriz. Bu bizim için olmazsa olmaz. Neredeyse 4.800 megavat, 5 gigawattlık bir nükleer güç reaktörü, türünün nadir bulunan örneklerinden. Sayın Putin de söyledi, ‘Yurt dışında devam eden 22 tane santralimiz var’ dedi. Akkuyu da onlar için önemli bir proje. Burada birtakım modaliteler var. Onun üzerinde onlar da çalışıyor, biz de çalışacağız.”

‘Orta Doğu’ya yeni bir bakış’

Bakan Hakan Fidan, Orta Doğu’ya yeni bir bakışın emarelerini gördüğünü söyledi ve şunları dedi: “Durduğu yerden dış politikaya bakıldığı zaman daha az masraf ve daha fazla sorumluluğu bölgenin sakinlerine yükleme politikası. Çünkü hegemonyayı bu türden bölgelerde kullandığı güç üzerinden üretmemeye yönelik bir anlayışı var. Bir önceki yönetimin hegemonya anlayışı biraz daha farklıydı. Avrupalıların şok olduğu nokta bu. Buralarda hangi önemli aktörler, yakın bildiğimiz ülkeler var. NATO üyesi Türkiye’yle iyi bir diyalog geliştirebiliyor. (ABD ile Suriye görüşmeleri) Suriye’ye yönelik yaptırımların kaldırılması konusunda anlaştık. İsrail’in müdahalesi var, PKK var, DEAŞ çocukları, kadınları var. 6-7 alan var. Bu alanlarda anlaşmaya çalışma üzerinde anlaştık Amerika’yla. Sayın Trump, Sayın Cumhurbaşkanımıza saygı duyduğunu her fırsatta dile getiriyor.”