14.06.2025 - 07:00 | Son Güncellenme:
■ İsrailli üst düzey bir kaynağın, “Jerusalem Post” gazetesine yaptığı açıklamaya göre, İsrail, Perşembe gecesi yapılan güvenlik kabinesi toplantısını “kasıtlı olarak” rehine müzakereleri görüşmesi olarak duyurdu. Bakanlara da gündemin bu olduğu söylendi. Amacın Tahran’ı sakin tutmak, yani “uyutmak” olduğunu söyleyen söz konusu kaynak, kabinenin, toplantının yüksek güvenlikli bölümünde yapılan oylamada askeri operasyona onay verdiğini, hatta her bir bakanın “sırrın koruyucusu” denilen katı bir gizlilik anlaşması imzalandığını anlattı.
■ Planın tamamı, kabine bakanlarının büyük bölümünden gizlenirken, sadece Başbakan Binyamin Netanyahu, Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer, Mossad Direktörü David (Dedi) Barnea ve üst düzey savunma bakanları gibi bir avuç yetkiliye okundu.
■ Başbakanlık Ofisi, bir dizi yanlış bilgi yaydı. Yardımcıları, Netanyahu’nun aile tatili planladığını ve oğlu Avner’in düğününe katılacağını açıkladı. Yani, yakın gelecekte büyük bir askeri harekat olmayacağı izlenimi yaratıldı. Ardından, Başbakanlık Ofisi, Dermer ve Barnea’nın Cuma günü Washington’a giderek, ABD’nin Orta Doğu Elçisi Steve Witkoff ile Umman’da İran-ABD nükleer görüşmelerinin “6. turu” için görüşeceklerini iddia eden bir açıklama yayınladı. Böyle bir şey yoktu.
■ Netanyahu’nun ofisi, Başbakan ile ABD Başkanı Trump arasında muhtemel bir saldırı konusunda anlaşmazlık yaşandığı konusundaki iddiaları reddetmedi, böylece diplomatik çatlak hissi yaratarak İran’ın alarm seviyelerini düşürmeyi amaçladı.
■ Bununla birlikte koalisyonun çökebileceği yönündeki spekülasyonlar da, operasyonu perdelemede kullanıldı.
■ Bazı kaynaklar, bazı İsrail uçaklarının, İran operasyonu öncesinde şaşırtmaca amacıyla gece yarısı uçuş yaparak üslerine döndüğünü de öne sürüyor.
CAMİYE ‘İNTİKAM BAYRAĞI’ ÇEKİLDİ
İran’a gerçekleştirdiği geniş çaplı saldırının yankıları sürüyor. İran’ın Kum kentindeki Cemkeran Camii’nin kubbesine İsrail’in saldırılarının ardından “intikam” anlamına gelen ve üzerinde Arapça “Hüseyin’in intikamı” yazılı kırmızı bayrak çekildi. İran halkının camide toplandığı görüldü.
İRAN’IN ASKERİ GÜCÜ SAYICA DAHA İDDİALI
İsrail’in saldırılarına gereken yanıtı vereceğini belirten İran, özellikle 600 binin üzerindeki asker sayısıyla Orta Doğu’daki en büyük ordularından birine sahip. Ayrıca Hizbullah, Şii milis gruplar, Husiler gibi bölgesel vekil güçler üzerinden yürüttüğü asimetrik savaş stratejisiyle öne çıkıyor. Uzun menzilli füze programı, nükleer faaliyetleri, İHA teknolojileriyle de uluslararası kamuoyunda gündem yaratabiliyor. İşte İran ordusuna ait bazı rakamlar:
Asker Sayısı: 600 binin üzerinde aktif personel, 350 bin civarında da yedekler.
Hava Gücü: Çoğu eski model 300 civarında savaş uçağı, 130’a yakın helikopter.
Deniz Kuvvetleri: 398 gemi, 6 firkateyn, (bazıları nükleer silah taşıma kapasitesine sahip) 34 denizaltı, korvet ve devriye gemileri, sürat tekneleri ve füze botları.
Füze Programı: Gelişmiş 2 bin km menzilli balistik füzeler (Sehab gibi), seyir füzeleri, çok sayıda drone (SİHA) geliştirme kapasitesi.
Nükleer Program: Zenginleştirilmiş uranyum stoku nedeniyle nükleer silaha oldukça yakın olduğu öne sürülüyor.
Siber Güç: Son yıllarda siber savunma ve saldırı kapasitesini artırdı.
HEM HAVADAN HEM DE KARADAN...
İsrail basınının iddiasına göre, Mossad, İran içindeki mini üslerinden havalanan İHA’ların yanı sıra elemanlarının sırtından ateşlenebilen İsrail yapımı “Spike” taşınabilir güdümlü tanksavar füzeleriyle de saldırılar düzenledi. Bu silahların bir kısmı, nükleer tesislerin tahrip edilmesi için kullanılırken, bir bölümü de, İran’ın savunma amaçlı olarak gönderdiği seyyar füze sistemlerinin etkisiz hale getirilmesini sağladı. Ayrıca İsrail’in, öncelikle İran’ın hava savunma sistemlerini etkisiz hale getirdiği tahmin ediliyor.
İran’ın üst düzey yetkililerinin yanı sıra nükleer ve stratejik tesislere yönelik saldırılarda da, “F-16I Sufa” ve F-35 uçakları kullanıldı. İsrail ordusunun paylaştığı ve operasyona katılan jetlere ait olduğu belirtilen görüntülerde, F-16’ların üzerinde 8’er adet GBU-39 SDB ve 2’şer adet de AIM-120B AMRAAM mühimmatı dikkat çekiyor. ABD yapımı GDU-39 SDB, yaklaşık 1 metrelik betonu delme gücüne sahip.
Bununla birlikte İsrail’in, Tahran’daki saldırılarda özel pervanelere sahip, karmaşık teknolojili füzeler kullanmış olabileceği de belirtiliyor.