Ege Yitirip inancını kaybetme direncini

Yitirip inancını kaybetme direncini

16.03.2022 - 00:30 | Son Güncellenme:

İzmir’in koca çınarı Altay ve Göztepe, kurtuluş savaşı veriyor. Süper Lig’de 18 yıl aranın ardından iki takımla birden temsil edilen kent, sezon sonunda hüsran yaşamakla karşı karşıya. Yazarlarımız “Kötümser değiliz. Lakin iyimser olmak için de kenetlenme şart” dedi.

Yitirip inancını kaybetme direncini

Bülent Buda: Taraf olunca objektif olmakta zorlanıyorsunuz. Kazanmak çoğu zaman olumsuzlukları örtüyor. Rakip Malatya ligin dibine çökmüş, kıvranıyor. Altay da sorunlu. Ama daha iyimser bir konumda. Yeniyorsunuz, puanlar kazanıyorsunuz. Ama bir türlü şöyle ağız dolusu sevinemiyorsunuz. Nedeni, sorunlu süreç bitmiş değil. Maç sonrası Malatya teknik sorumlusu Cihat Arslan konuşuyor, “Devre arası başkan aradı. İkinci yarıya çıkmayın dedi”. Ülkedeki futbolun manzarası budur. Deniyor ki Altay maçı, hakemin ve VAR’ın katkılarıyla kazandı. Ne denir ki? Dinime küfreden Müslüman olsa... Neyse Altay istekli, iştahlıydı ama yeterli üretkenlikte değildi. Lis ile ona katılan birkaç arkadaşıyla kazanıyorlar. Kazanılan üç puan elbette değerli. Ancak çok daha ötesine geçildiğinde soluklanmak olası.

Haberin Devamı

Fatih Tanfer: Altay, zoru başarmak adına inanılmaz bir mücadele veriyor. Galibiyet serisi Malatya maçıyla devam etti. Takımdaki fiziksel eksiklikler giderilmiş. En önemlisi mental olarak maçlara üst düzeyde hazırlanıyorlar. Kaleci Lis tek kelime ile harika. Stoperler İbrahim ve Murat, proaktif oynadılar. Pozisyonları iyi süzdüler. Modern futbolda orta saha çok önemlidir. Thaciano ve Poko ile çok önemli problemlerini hallettiler. Serkan Hoca’nın doğru zamanda doğru müdahalelerinin takım üzerinde pozitif etkisi var. Kalan dokuz maçta ismini saydığım oyuncuların yanına Bamba ve Rayan’ın hücumda yapacağı katkılar çok önemli diye düşünüyorum. Bu haftaki Sivasspor maçının önemini anlatmaya gerek yok.

Mehmet Demirtaş: Halı gibi bir zeminde soğuk da olsa güneşin tüm İzmir’e gülümsediği cumartesi öğleden sonrası kritik maçların bir durağı oldu. Dolu tribünler önünde start alan müsabakada oyun belki istenen düzeyde değildi ancak izleyenleri ekrana kilitleyecek kıvamdaydı. Yeterli oyuncu grubuna sahip olmayan iki takımın maçında yetenekler kısırken yürek topla temas halindeydi. Kimi zaman tempo yükseldi, nabızlar arttı. Bazense sahada futbol adına çok az şey vardı. Altay’ın bu maçı kazanmasının en büyük etkeni, bu oyunun kalbi orta sahaydı. Poko’nun driplingleri, Thaciano’nun topla uyumu onlar için bu maçın kilidiydi. Kenar çizginin krizi yönetmesi, işin içinden çıkmak için gösterdiği çaba harikaydı. Altay bundan sonra hiçbir maçtan puansız ayrılmamalı.

Haberin Devamı

Ayağa kalkın artık!

Bülent Buda: “Yağ satarım. Ustam öldü ben satarım”. Maç bitmiş. Yayıncı kuruluşun ünlü yorumcularını dinliyorum. “Ya ben farklı bir maç mı izledim?” diye söyleniyorum. Bütünüyle savunma hataları, yanlışları ile kaybedilmiş bir maç. İkiden fazlasını atabilecekleri bir gün. Korkusuzca, yürekli oynadıkları bir oyun. Trabzon’da tribünlerdeki 40 bin umurlarında değil. Yedikleri gollerin zaman aralıklarına bakın, savunmanın yaşadığı açmazlar, yerleşim, adam paylaşımı sorunları, İrfan Can’ın giderek savrulmaları, orta alanın baskın oyunu, gol arayışlarındaki cesaret ile kaçırdıkları... Kötümser değilim. Lakin iyimser olmak için de o ışığı göremiyorum. Sorun, attıklarından fazlasını kaçırmalarında. Ve de çok ucuz goller yemelerinde.

Haberin Devamı

Fatih Tanfer: Trabzonspor karşısında alınan altıncı mağlubiyet, Göztepe adına ben dahil herkeste hayal kırıklığı yarattı. Halil’in golüyle öne geçiyorsun. Bir dakika sonra anlamsız bir şekilde beraberlik golünü kalende görüyorsun. Mağlup duruma düşüp beraberliği sağlıyorsun. Sonrası savunma hattındaki hatalar, Angel’in ıskası ve gelen mağlubiyet. Birinci devrenin son beş haftasına bakıyorum. Ve altı maçta alınan mağlubiyetlere. Göztepe’yi seven herkesin bu dramatik duruma üzülmemesi mümkün değil. Birinci yarıda takım kötü giderken şöyle yazmıştım : “Asıl olan Göztepe’dir. Mühim olan da ligde kalmasıdır. Yönetimi, futbolcusu, taraftarı her zamankinden fazla birlik ve beraberlik içerisinde olmalıdır.” Daha oynanacak dokuz maç ve 27 puan varsa hakikaten enseyi karartmaya gerek yok.

Haberin Devamı

Mehmet Demirtaş: Eğer ligde şampiyonluk ya da üst sıraları hedefliyorsanız, hücum gücünüz belli bir seviyede olacak. Ligde kalıcı olmak istiyorsanız da savunmada fark yaratacaksınız. Trabzon deplasmanında bordo mavililerin ön bölge aksiyonları ne denli iyiyse sarı kırmızılıların gerisi o kadar kötüydü. Sezon başından bu yana bulduğu akınları sonuçlandırmada başarılı olan bir takıma karşı yapılan bireysel hatalar, Göztepe için intihardı. 2-2 biten ilk yarı sonrası ikinci devrenin hemen başında Angel’in hediyesi, Ndiaye-Atınç ikilisinin anlaşmazlığı hayrete düşürecek cinstendi. Neredeyse her maç böyle basit hatalarla karşı karşıyayız. Umarım önemli olan mevzunun üçlü ya da dörtlü savunma hattının değil bireysel hataların boyutu olduğu anlaşılmıştır. Büyük resimde haftalar daralırken kötü gidişata dur demek artık bir gereklilik değil, zorunluluk niteliğinde.