Eğitim Osmanlıcılık Fikir Akımı Nedir Ve Temsilcileri Kimlerdir?

Osmanlıcılık Fikir Akımı Nedir Ve Temsilcileri Kimlerdir?

16.06.2021 - 12:15 | Son Güncellenme:

Osmanlı Devleti sınırları içinde yaşayan Müslim, Gayrimüslim halka yeni haklar vererek onların arasında eşitlik sağlamak için Osmanlıcılık fikrini benimser. Dil, din, ırk ayrımı yapmaksızın çok büyük bir Osmanlı milleti oluşturmayı amaçlıyordu. Osmanlıcılık fikir akımı nedir ve temsilcileri kimlerdir? İşte, merak edilen tüm detaylar.

Osmanlıcılık Fikir Akımı Nedir Ve Temsilcileri Kimlerdir

Fransız İhtilali’nin etkisi ile birlikte milliyetçilik fikrinin yayılmaya başlaması, Osmanlı toprakları üzerinde yaşayan gayrimüslimlerin kendi devletlerini kurmak istemelerine neden oldu.

Haberin Devamı

Osmanlıcılık Fikir Akımı Nedir?

Tanzimat Fermanı’ndan sonra etkili olmaya başlayan bir düşünce akımıdır. Osmanlı devletinde yaşayan tüm tebaanın yani halkın din, dil, ırk farkı gözetilmeksizin eşit olması gerektiğini savunan bir fikir akımıdır. Tanzimat ve Islahat Fermanı bu akımın bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Çünkü bu fermanlarda azınlıklara ilk defa geniş haklar tanınmıştır.

Osmanlıcılık fikir akımı, Genç Osmanlılar Cemiyeti tarafından benimsendi. Bu akımın en önemli temsilcileri ise, Ziya Paşa, Namık Kemal ve Şinasi’dir. Osmanlıcılık fikir akımı, Balkan Savaşları’na kadar geçerliliğini korumuştur. Balkan Savaşları’nda (1912) Osmanlı Devleti’nin içinde yer alan Balkan azınlıklarının düşmanlıkları ortaya çıkınca bu fikir akımı etkisini zamanla kaybetmiştir. Balkan Savaşları’ndan sonra ise, İslamcılık fikir akımı daha etkili bir hale gelmiştir. 

Haberin Devamı

Osmanlıcılık Fikir Akımının Temsilcileri Kimlerdir?

Osmanlıcılık fikrinin en önemli savunucuları arasında Fuat Paşa, Ali Paşa, Mithat Paşa ve Genç Osmanlılar bulunuyordu. Genç Osmanlılar ismi ile örgütlenen bu kadro, Osmanlı tabakasına eşit haklar tanıdığı ve bu hakların yasalarla güvence altına alındığı, meşrutiyet yönetiminin benimsendiği görüşünde birleştiler. 

Osmanlı Devleti’nin kurtuluşu Osmanlı sınırları içinde yaşayan bütün topluluklar arasında din, dil, ırk ve mezhep farkı gözetmeden herkesin Osmanlı vatandaşı olması ile ancak mümkün olacaktı. Tanzimat’ın ilanından sonra sosyal alanda da aktif olarak uygulanmaya başlanan bu fikir, Genç Osmanlıların II. Abdülhamit’e meşrutiyeti kabul ettirmesi sonucunda siyasi alanda da yerini aldı.