Ekonomi ‘Satın aldığımız zincirler bize laboratuvar oluyor’

‘Satın aldığımız zincirler bize laboratuvar oluyor’

19.11.2010 - 02:38 | Son Güncellenme:

Şu anda satın almak için görüştükleri market zincirinin olmadığını söyleyen Carrefoursa Kurumsal İlişkiler ve Hukuk Direktörü Merter Özay, “Ama bu yöndeki tekliflere açığız. Bir zinciri satın aldığımızda bizim için bir laboratuvar gibi oluyor. Böylece çalışma stillerini, market içindeki bölümleri nasıl işlettiklerini yakından inceleyebiliyoruz” diyor

‘Satın aldığımız zincirler bize laboratuvar oluyor’

Mayıs ayında Alpark’ı 45 milyon liraya satın aldıklarını hatırlatan Carrefoursa Kurumsal İlişkiler ve Hukuk Direktörü Merter Özay, “Halihazırda satın almak için görüştüğümüz bir market zinciri yok. Ama bu yöndeki tekliflere açığız. Aradığımız özellikler ise lokasyonun iyi olması ve fiziki standartlarının Carrefoursa’ya uyması” diyor.
Önümüzdeki yıl katlanarak büyüme planlarının olduğunu söyleyen Özay, 2009 yılında 54, bu yıl ise 70 mağaza açtıklarını, 2011’de aynı agresif büyümeyi sürdüreceklerini belirtiyor.

‘Zammı yansıtmadık’
Et fiyatlarında yaşanan sorunun kısa süre içinde sonuçlanacak bir durum olmadığını ifade eden Özay, “Biz Carrefoursa olarak tüketicimizin et yiyebilmesi için kar marjını düşük tutuyoruz. Aynı şekilre de ekmekte de durum böyle. Ekmek fiyatlarındaki artışı reyonlarımıza yansıtmadık” diyor. Özay şunları söylüyor:
“Etten sonra insanların ekmekte de aynı fiyat şokunu yaşamasını istemediğimiz için, ekmek zammıyla ilgili açıklamalarımızda hammadde fiyatlarının artmasından kaynaklanan maliyet artışlarını tüketiciye aynı oranda kesinlikle yansıtmayacağımızı belirtmiştik. Geçen yıldan beri Carrefoursa mağazalarında ekmek fiyatı ortalama 0.87 TL olarak seyrediyor. Bu anlamda, ortalama ekmek fiyatlarımıza bakıldığında son 2 yıldır herhangi bir değişiklik olmazken, satışlarımızda yaklaşık yüzde 2.5 oranında artış yaşandı.”
Özay, domates fiyatlarıyla ilgili olarak da “Fiyatlar geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 19 artarken, satışlar geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 1.5 azaldı” diyor.
Carrefoursa olarak 2009 yılında 2 bin adet paketli kurbanlık satışı gerçekleştirdiklerini kaydeden Özay, “Aynı yıl yaklaşık 15 bin adet canlı kurbanlık sattık. Kurban satışlarımızın başladığı ilk 10 günlük satışlar baz alındığında bu yıl, canlı kurbanda 2009’daki satış rakamlarının aşılacağı öngörülüyor”
diyor.

Haberin Devamı

‘Tekliflere açığız’
Ciddi bir büyüme istedikleri için tekliflere açık olduklarını söyleyen Merter Özay, “Bir zinciri satın aldığımızda bunlar bizim için bir laboratuvar gibi oluyor. Böylece yerel marketleri daha iyi ve yakından inceleyebiliyoruz. Çalışma stillerini, market içindeki bölümleri nasıl işlettiklerini görebiliyoruz.”

‘Et ithalatını düşünmüyoruz’
Tüketicinin ithal ete sıcak bakmadığını söyleyen Merter Özay, “Bu nedenle et ithalatı yapmayı düşünmüyoruz. Zaten yerel firmalarla çalışmayı tercih ediyoruz” dedi. Özay ayrıca Carrefoursa olarak ithalat için başvuruda bulunmadıklarını belirtiyor.

‘Satın aldığımız zincirler bize laboratuvar oluyor’

Eser Pınar Basralı

Bu mağazada “Herşey aşk’tan”
“Ah mine’l-aşk” yani Türkçesiyle “Ah aşktan ya da aşk yüzünden...” Bu mağazadaki hemen her ürünün üzerinde böyle yazıyor. Mağazanın adı da bu: “Herşey aşk’tan.”
Markanın sahibi Eser Pınar Basralı bunun nedenini, “Hayatım boyunca aşık olduğum işleri yaptım. Sonuçta ilahi hakikat aşkla başlar” diye açıklıyor.
Her zaman bir iş kurmayı hayal ettiğini söyleyen Basralı, “Hediye sektöründe olmayı tercih ettim. Ne zaman özel bir günü kutlamak istesek mesaj verebileceğimiz şahsi bir hediye bulamadığımızı farkettim. Ben de bu boşluğu doldurmak istedim” diyor.
İstanbul Bebek ve Tünel’de iki mağazası bulunan Basralı, Bağdat Caddesi ve Nişantaşı’nda mağaza açmayı düşünüyor. Mağazada satılan ürünler ise özel olarak Basralı tarafından elde üretiliyor.
“Kutuların süslemesini tek tek ben hazırlıyorum. Ben üretmezsem müşterim bunu hisseder. Hepsini farklı ruh hallerinde ürettiğim için birbirinden farklı ürünler ortaya çıkıyor” diyor.

Lokum, ezme, şeker...
Mağazada birbirinden farklı hediye kutuları, takılar ve dekoratif ürünler var. Bunların üzerinde “Ah mine’l-aşk” yazılı özel bir süsleme yer alıyor. Ayrıca mağazada Fatma’nın Eli ve semazen figürlü hediyelikler de bulunuyor.
Tüm bunların yanı sıra “Herşey aşk’tan” mağazasında lokum, ezme ve şeker de satılıyor.
Ailesinin Mardin’de 140 yıldır şeker üretimi ve ticareti gerçekleştirdiğini anlatan Basralı, “Dayım Besim Ayla, hala bu işi yürütüyor. Zaten mağazalarımızda da dayımın büyük emek ve aşkla yaptığı bu ürünüler satılıyor. Şu anda dayımın geleneksel yöntemlerle ürettiği 8 çeşit lokum, badem, ceviz ve fıstıklı olmak üzere 3 çeşit ezme satıyoruz. Ayrıca badem ve akide şekerimiz de var” diye anlatıyor.
Ürünlere özellik Arap turistlerin ilgi gösterdiğini söyleyen Basralı, “Buradaki anlam ilahi aşk. Bu aşka ulaşmak için kulu sevmek, işini sevmek ve en başta da insanın kendisini sevmesi gerek. Biz de insanların birbirlerine hediyeyle vereceği mesajlara tatlı yolla vesile olmak istiyoruz” diyor.

Haberin Devamı

Winx perilerinin sihri ürün satışlarına yaradı
Winx Club’ın 35 milyon dolar harcanarak çekilen ikinci filmi Winx Club 3D Sihirli Macera, ilk hafta 150 bin kişi tarafından izlenerek markanın lisanslı ürün satışlarının artmasına neden oldu.

‘Satın aldığımız zincirler bize laboratuvar oluyor’

Winx Club’ın ana lisansörü Filma’nın Yönetici Ortağı Karaca Sarıoğlu, “Filmin ana karakterleri için bugüne kadar 300 bin euro yatırım yaptık. Filmin elde ettiği başarıyla birlikte 50 milyon euro olan perakende değeri 70 milyon euro’ya ulaştı. Biz filmle birlikte lisanslı ürün pazarını da büyüttük” diyor.
Winx Club 3D Sihirli Macera filminin gösterime girdiği 2010 yılı satış rakamları kriz öncesi 2008 yılı değerlerini geride bıraktığını belirten Sarıoğlu, sadece 2010 yılında Türkiye’de Winx Club markalı 2.5 milyon euro’luk tekstil ürünü satıldığını, çantada bu değerin 10 milyon euro’ya ulaştığını kaydediyor. Karaca Sarıoğlu, ayakkabıda ise lisanslı ürün satışının bu yılın ilk üç ayında 5 milyon euro’yu geçtiğini belirtiyor.

Haberin Devamı

AMPD Zirvesi’nde bu yıl yatırımlar konuşulacak
Bu yıl 9 Aralık’ta düzenlenecek olan 13. AMPD Perakende Zirvesi’nin teması perakende yatırımları ve sürdürülebilirlik olacak.
Zirvede Deloitte’un ‘düşünce liderlerinden’ Ira Kalish de bir konuşma yapacak. Perakendecilikte dünyanın önde gelen isimlerinden olan Dr. Ira Kalish, Türkiye’nin dünyanın önde gelen perakende yatırımcılarının radarında olduğunu söyleyerek, “Brezilya, Mısır, Hindistan, Meksika, Endonezya, Rusya, Vietnam ve Türkiye... Birbirinden çok farklı olan bu ülkelerin artık ortak bir noktası var: Perakende yatırımcılarının radarındalar” diyor.
Ödüller sahiplerini bulacak
Zirve kapsamında AMPD ödülleri de sahiplerini bulacak. Bu yıl ödül verilecek kategoriler ise şöyle: “Yılın AVM’si, Yılın Perakende Kuruluşu, Yılın Pazarlama Kampanyası, Yılın Yaratıcı Perakende Konsepti, Yılın Müşteri Memnuniyeti Projesi, Perakendede Yılın Teknoloji Uygulaması, Perakendede Yılın İnsan Kaynakları Uygulaması, Yılın Sosyal Sorumluluk Projesi ve Jüri Özel Ödülü.’

Haberin Devamı

Haftanın kulisi
Baklavaya doğdu makaroncu oldu

Bir süredir açılışı yılan hikayesine dönen son olarak kapılarını bayram sonrası açacağı söynen Bebek’teki ünlü Fransız pastanesi Laduree’nin Türkiye’deki işletmecileri arasında ilginç bir isim var.
Bu ünlü pastaneyi, kebapçı ve tatlıcı Hacı Bozanoğulları’nın sahiplerinden Ali Bozanoğlu’nun kızı Beyza Bozanoğlu işletecek.
25 yaşındaki Bozanoğlu’nun Laduree’ye çocukluğundan beri hayranlığı varmış. Eğitimini de fransız mutfağı ve pastanesi üzerine yapmış. Yemek işiyle uğraşan bir aileden gelen Bozanoğlu Cordon Bleu’de de aşçılık eğitimini tamamlamış.
Gelelim Laduree’ye... Fransa’nın başkenti Paris’in en köklü geçmişi olan çay salonlarından birisi. Makaronları ve kendine has dekorasyonuyla Laduree dünyaca ünlü bir klasik.
Yani bundan sonra Beyza Bozanoğlu’nun gündeminde baklava yerine makaron olacak gibi görünüyor.
Konuyla ilgili Fatih Terim’in kızı Buse Terim’in moda bloguna açıklamalar yapan Bozanoğlu, “Sanırım yine en popüler ürün makaron olacak. Diğer ülkelerde de olduğu gibi... Ama Laduree’nin bütün ürünleri eşsiz bence” diyor.

Haberin Devamı

Akıllı yatak Hastens, kışın ısıtıyor, yazın serinletiyor
Angelina Jolie, Brad Pitt, Tom Cruise, Berlusconi ve İsveç Kralı’nın da tercih ettiği el yapımı Hastens yatakları artık addresistanbul’da.
1852 yılından bu yana doğal malzemelerden geleneksel el işçiliğiyle üretilen Hastens yatakları 25 yıl garanti sunuyor. Yataklarda pamuk, keten ve saf yün kullanıldığını söyleyen Hastens yetkilileri, doğal malzemelerin vücut üzerindeki basıncı azalttığını belirtiyor. Gerçek at yelesinin doğada bulunan en elastik ve esnek dolgu malzemelerinden birisi olduğunu kaydeden yetkililer şunları söylüyor:
“Hastens yatakları deneyimli ustalar tarafından geleneksel yöntemlerle dikiliyor. Yünün ısıtma ve soğutma özelliğinden dolayı yataklarımız tüketicimize her zaman doğru ısıyı sunuyor.”