EkonomiZiraat Bankası'na 700 trilyonluk görev zararı daha
Ziraat Bankası'na 700 trilyonluk görev zararı daha
20.01.1999 - 00:00 | Son Güncellenme:
Ziraat Bankası'na 700 trilyonluk görev zararı daha
ZİRAAT Bankası Genel Müdürü Selçuk Demiralp, TBMM İç Borçları Araştırma Komisyonu'nun 1,8 katrilyon lira olarak belirlediği görev zararlarının 2,5 katrilyon liraya ulaştığını açıkladı. Demiralp, tüm kamu bankaları dikkate alındığında 4 - 5 katrilyon liraya yaklaştığını vurguladığı görev zararlarının yüksek faizlerin nedenlerinden biri olduğunu söyledi. Demiralp'in, kamu bankalarının görev zararı için telafffuz ettiği rakamın, yaklaşık 24 katrilyon lira olan Türkiye'nin 1998 bütçesinin beşte birini geçtiğine dikkat çekildi.
Görev zararlarının kamu kuruluşlarının birbirlerine olan borçlarının silinmesini öngören Tahkim Yasası'nın çıktığı 1993 yılından bu yana, Hazine'nin yeterli ödeme yapmaması nedeniyle sürekli arttığını anlatan Demiralp, Milliyet'e şu açıklamayı yaptı:
"Tahkim 1993 yılında yapıldı. Bizde tahkimden kalan kağıt var. Çok uzun vadeli, nakde çeviremediğimiz kağıtlar var. Likidite sıkıntımızın bir kısmı ondan kaynaklanıyor. Çok düşük faizli yüzde 30 faizli kağıtlar. Piyasada sirküle edilemeyen, repo yapamadığımız kağıtlar. Bu zararımızı arttırıyor. Görev zararlarımız 1997 yılı sonunda 1 katrilyon lira civarındaydı. Şu anda 2,5 katrilyon lira civarına ulaştı."
Görev zararlarını geçmişten gelen kütlü pamuk destekleme alımları hesabında belirlediklerini kaydederek "Tarım kesimine açtığımız kredilerden ötürü bir görev zararı almıyoruz. Bakanlar Kurulu bu konuda bir yetki vermedi. Bunun yerine kütlü pamuktan alacaklarımızı değerlendiriyoruz" diyen Demiralp, şunları söyledi:
"Görev zararlarının 1997 sonunda 1 katrilyondu. Ona yüzde 160 ticari faiz uygularsan 2,5 katrilyon liraya ulaşır. Otomatik olarak oraya eşitliyor. Kütlü pamukta ticari krediye uygulanan faizi uyguluyoruz. Oradan oraya ulaşıyoruz, ama bunun içerisine bütün zararlarımızı da koyuyoruz. Hazine'yle bizim karşılıklı hesabımız bu."
Demiralp, şöyle devam etti:
"Bizim 180 trilyonluk özkaynağımız var, ama benim şu anda varlıklarım 6 katrilyon lira. Sadece bu sene zirai kredi olarak açtığım kredi 1,3 katrilyon. Bu kredileri yüzde 54 - 65 arasında faizle açıyoruz. Kaynağı ise, yüzde 100 faizle topluyoruz. 1,3 katrilyonu, 150 - 180 trilyonluk bir özkaynakla açmaya kalktığın zaman mutlaka bir yerden likidite bulman gerekiyor. Dolayısıyla bu sistem bu halde devam devam eder, bizim özkaynaklarımız güçlendirilmediği, görevlendirilmemiz durdurulmadığı sürece biz bunları yapmaya devam edeceğiz ve piyasadan borçlanmayı sürdüreceğiz. Bu durum faizleri de olumsuz yönde etkilemeyi sürdürecek."
Görev zararlarının yüzde 15'inin ödenmesi için 1999 Bütçesi'ne ödenek konduğunu da anımsatan Demiralp, "Ancak bu az bir rakam. Bu demektir ki, biz bu açık finansmanla devam edeceğiz" dedi. Diğer kamu bankaları da hesaba katıldığında görev zararlarının 4 - 5 katrilyon lirayı bulduğuna dikkat çeken Demiralp, "Sadece Ziraat değil, tüm kamu bankalarının nakit açıkları, faizlerin tırmanmasının nedenlerinin başında gelir" diye konuştu.
Sorunun çözümünün Hazine'nin nakit vermesine bağlı olduğunu vurgulayan Demiralp, ancak kesin çözümün IMF ve Dünya Bankası önerdiği gibi tarımsal destekleme sisteminin değiştirilmesi ve kredi faizlerinin yükseltilmesi olduğunu bildirdi.
Görev zararlarının kamu kuruluşlarının birbirlerine olan borçlarının silinmesini öngören Tahkim Yasası'nın çıktığı 1993 yılından bu yana, Hazine'nin yeterli ödeme yapmaması nedeniyle sürekli arttığını anlatan Demiralp, Milliyet'e şu açıklamayı yaptı:
"Tahkim 1993 yılında yapıldı. Bizde tahkimden kalan kağıt var. Çok uzun vadeli, nakde çeviremediğimiz kağıtlar var. Likidite sıkıntımızın bir kısmı ondan kaynaklanıyor. Çok düşük faizli yüzde 30 faizli kağıtlar. Piyasada sirküle edilemeyen, repo yapamadığımız kağıtlar. Bu zararımızı arttırıyor. Görev zararlarımız 1997 yılı sonunda 1 katrilyon lira civarındaydı. Şu anda 2,5 katrilyon lira civarına ulaştı."
Görev zararlarını geçmişten gelen kütlü pamuk destekleme alımları hesabında belirlediklerini kaydederek "Tarım kesimine açtığımız kredilerden ötürü bir görev zararı almıyoruz. Bakanlar Kurulu bu konuda bir yetki vermedi. Bunun yerine kütlü pamuktan alacaklarımızı değerlendiriyoruz" diyen Demiralp, şunları söyledi:
"Görev zararlarının 1997 sonunda 1 katrilyondu. Ona yüzde 160 ticari faiz uygularsan 2,5 katrilyon liraya ulaşır. Otomatik olarak oraya eşitliyor. Kütlü pamukta ticari krediye uygulanan faizi uyguluyoruz. Oradan oraya ulaşıyoruz, ama bunun içerisine bütün zararlarımızı da koyuyoruz. Hazine'yle bizim karşılıklı hesabımız bu."
Demiralp, şöyle devam etti:
"Bizim 180 trilyonluk özkaynağımız var, ama benim şu anda varlıklarım 6 katrilyon lira. Sadece bu sene zirai kredi olarak açtığım kredi 1,3 katrilyon. Bu kredileri yüzde 54 - 65 arasında faizle açıyoruz. Kaynağı ise, yüzde 100 faizle topluyoruz. 1,3 katrilyonu, 150 - 180 trilyonluk bir özkaynakla açmaya kalktığın zaman mutlaka bir yerden likidite bulman gerekiyor. Dolayısıyla bu sistem bu halde devam devam eder, bizim özkaynaklarımız güçlendirilmediği, görevlendirilmemiz durdurulmadığı sürece biz bunları yapmaya devam edeceğiz ve piyasadan borçlanmayı sürdüreceğiz. Bu durum faizleri de olumsuz yönde etkilemeyi sürdürecek."
Görev zararlarının yüzde 15'inin ödenmesi için 1999 Bütçesi'ne ödenek konduğunu da anımsatan Demiralp, "Ancak bu az bir rakam. Bu demektir ki, biz bu açık finansmanla devam edeceğiz" dedi. Diğer kamu bankaları da hesaba katıldığında görev zararlarının 4 - 5 katrilyon lirayı bulduğuna dikkat çeken Demiralp, "Sadece Ziraat değil, tüm kamu bankalarının nakit açıkları, faizlerin tırmanmasının nedenlerinin başında gelir" diye konuştu.
Sorunun çözümünün Hazine'nin nakit vermesine bağlı olduğunu vurgulayan Demiralp, ancak kesin çözümün IMF ve Dünya Bankası önerdiği gibi tarımsal destekleme sisteminin değiştirilmesi ve kredi faizlerinin yükseltilmesi olduğunu bildirdi.
