Ergürer, daha önceki kazılarda elde edilen bulgularda Milattan önce 3. yüzyıla kadar gittiklerini belirterek, şöyle konuştu:
"2020 çalışmalarında, bir bölgede Demir Çağ dediğimiz milattan önce 9. yüzyıla kadar geriye giden seramikler bulduk. Antik kentteki yapıların büyük kısmı bugüne kadar korundu. Burada yaşayanlar hem jeolojik yapıyı, mimariye uydurmuş hem de mimariyi jeolojik yapıya uydurarak kendi sistemlerini kullanmış. Kentteki önemli sistemlerden biri de altyapı. Kentte gördüğümüz özelliklerden biri de su sisteminin, yani şebeke sisteminin kentteki büyük yapılar kurulmadan önce hazırlanmış olması. Kanalların sarnıçlara bağlanması. Özellikle hamamda bunu görebiliyoruz.
Kentin doğal su kaynaklarını çok güzel kullanmışlar, suyu da depolamışlar. Vaftiz Mağarası denilen bir yer var. Burası mağara içinde oluşturulmuş dini bir mekandır. İçinde vaftiz havuzu ve duvarlarında freskleriyle bölgedeki tek örnek olarak karşımıza çıkıyor."
Kentteki bazı yapıların işlevlerini henüz çözemediklerine değinen Ergürer, kentin en iyi korunmuş yapısı hamam bölgesinde kazı çalışmalarının yoğunlaştığını söyledi.
Ergürer, buldukları sikkeler ve yazıtlarda bu bölgede güreşçilerinspor kompleksinin olduğunu gördüklerini ifade ederek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Görkemli bir mimariye sahip Sütunlu Cadde, Syedra'nın merkezi konumunda. Granit sütunların yükseldiği bu alan, çatıyla kapatılmış, arkasında da büyük dükkanlar yapılmış. Kentte tespit edilen çok sayıda işlik, burada zeytinyağı ve şarap işçiliğinin yoğun şekilde yapıldığını gösteriyor. Seramik atölyelerinde üretilen 'amphora' dediğimiz çift kulplu büyük kaplar, farklı kentlere ihraç edildiğini biliyoruz. Bunun dışında Sütunlu Cadde'de tespit edilen yazıtlardan kentin bir meclisi olduğu anlaşılmıştı. Daha önceki çalışmalarda meclis binasının kentin aşağısında olduğu düşünülmüştü. Ancak son çalışmalarda meclis binasının Sütunlu Cadde'deki terasta olduğunu tespit ettik."