26.11.2020 - 15:20 | Son Güncellenme:
Geçtiğimiz günlerde “Kendinize bir aşı alın” sloganıyla bir fincan kahveden daha ucuz olduğu açıklanan AstraZeneca-Oxford Üniversitesi koronavirüs aşısının yüzde 90’a varan etkinliği olduğu ifade edilmişti.
New York Times’ın haberine göre, Astrazeneca koronavirüs aşısını açıklarken ‘yüzde 90’a varan’ ifadesini kullanması, açıklamada aşıyla ilgili bazı bilgilerin eksik olması ve neden ilk aşının yarım doz uygulandığı soruları merak uyandırdı. Astrazeneca tarafı ve uzmanlar konuyla ilgili açıklamalarda bulundu.
AstraZeneca tarafı, aşının bilgilerinin eksik olduğu, yeni bilgiler almak için ek testlerin devam edip etmeyeceğine dair soruya, aşının son denemelerinde katılımcılara enjekte edilen aşı dozajında hata yaptıklarını kabul etti.
Birçok bilim insanı ve endüstri uzmanı, AstraZeneca'nın başlangıçta verileri ifşa etme biçimindeki eksiklikler, aşının uygulanma şekli gibi birçok hatanın sonuçların güvenilirliğine olan güvenlerini aşındırdığının altını çizdi.
ABD'deki yetkililer, aşının yüzde 90’a varan olarak açıklanan sonuçlarının yaşlıların verilerini yansıtmadığını açıklarken sonuçların net olmadığının altını çizdi.
Yetkililer, ABD ya da başka ülkelerin onay verecek makamlarının AstraZeneca - Oxford Üniversitesi aşısına acil kullanım iznini hızlı bir şekilde verme ihtimalinin azaldığını ve bunun beklenmedik bir aksaklık olduğunu söylediler.
AstraZeneca sözcüsü ise Michele Meixell, denemelerin "en yüksek standartlarda yürütüldüğünü" söyledi.
AstraZeneca'nın araştırma ve geliştirmeden sorumlu yöneticisi Menelas Pangalos tarafından yapılan açıklamada testleri ve aşının açıklanma şeklini savundu.
Dozaj hatasını bir çalışanın yaptığını belirten Pangalos, “Hatayı farkettikten sonra aşıyı denediğimiz yerlere derhal haber verdik” şeklinde konuştu.
Florida Üniversitesi'nde biyoistatistikçi ve aşı deneme tasarımı uzmanı olarak görev yapan Natalie Dean, "Açıklanan tüm bilgilerin nereden ve nasıl bir araya geldiğini anlayamıyorum" dedi.
Ayrıca, AstraZeneca ve Oxford'un "bildirdikleri aşı deneme sonuçları söz konusu olduğunda şeffaflık ve titizlik açısından zayıf bir not aldıklarını" yazdı.
Weill Cornell Tıp Koleji'nden mikrobiyoloji ve immünoloji profesör John Moore, “AstraZeneca, ilaç ve aşı denemelerinin sonuçlarının raporlanmasında standart prosedürden uzaklaşarak, aşısının sonucunu açıklarken İngiltere ve Brezilya'da iki farklı klinik çalışmanın sonuçlarını bir araya getirdi” şeklinde konuştu.
Geçtiğimiz günlerde ingiliz ilaç şirketi AstraZenaca, Oxford Üniversitesi ile birlikte geliştirilen ve iki doz halinde uygulanan "AZD1222" adlı aşının ortalama olarak yüzde 70 oranında etkili olduğunu duyurmuştu.
AstraZeneca tarafından yapılan açıklamada, uygulanan dozlardan birinin ise yüzde 90'dan fazla koruma sağladığı ifade edilmişti.
Geniş kapsamlı klinik çalışmalara, yarısı İngiltere'de, geri kalanı Brezilya'da olmak üzere 20 binden fazla gönüllü katıldı. İki doz aşı yaptıranlar arasında 30 Covid-19 vakası görüldü. Araştırmacılar, aşının ortalama olarak yüzde 70 oranında koruma sağladığını açıklamıştı.
Bununla birlikte, gönüllülere iki "yüksek" doz verildiğinde korumanın yüzde 62 olduğu, ancak insanlara önce "düşük" doz ve ardından yüksek doz verildiğinde bu oranın yüzde 90'a yükseldiği ifade edildi. Ancak, farklı miktarlarda uygulanan dozlarının neden değişik sonuçlara neden olduğu konusunda detay verilmedi.
'Operation Warp Speed' adlı ABD aşı programının başında bulunan Dr. Moncef Slaoui, AstraZeneca aşısının en yüksek etkiyi genç popülasyonda gösterdiğini açıklamasının ardından Oxford Üniversitesi'yle işbirliği içinde geliştirilen aşı bir darbe daha aldı.
Aşı, 55 yaş altındaki kişilere uygulandığında etkisinin yüzde 90 olduğu görülürken 55 yaş üstü kişilerde bu oran yüzde 62 olarak kaydedildi.
Bloomberg'e konuşan Slaoui, "Anlamamız gereken bir dizi değişken var. Onların her birinin etkililik farkının ortaya çıkmasında oynadığı rolü anlamalıyız" dedi.
Testlerin sonuçları, bilim insanları arasında da kuşkulara yol açtı. Nitekim SVB Leerink analisti Geoffrey Porges, AstraZeneca'nın aşının en yüksek etkiyi küçük bir grupta gösterdiğini duyurmasını şirketin aşıyı az gelişmiş ülkelerde teşvik etmek istediğinin bir göstergesi olarak niteledi.
Porges, "AstraZeneca, aşıyı az gelişmiş ülkeler için uygun bir ürün olarak konumlandırıyor. Aşının görece daha uygun depolama koşulları bu ülkelerde avantajlı olabilir" diye konuştu.
ABD Ulusal Alerji ve Enfeksiyon Hastalıkları Enstitüsü Başkanı ve Beyaz Saray Koronavirüs Görev Gücü mensubu Anthony Fauci de yüzde 70'lik oranın yetersiz olduğuna vurgu yapan isimler arasında yer aldı: "Eğer sonuç yüzde 70 ise, bir ikilemle karşı karşıyayız. Zira yüzde 95 etkili aşılar söz konusuyken yüzde 70 etkili bir aşıyla ne yapabilirsiniz?"