26.05.2010 - 10:57 | Son Güncellenme:
Boynuna magandanın silahından çıkan saçma isabet ettiNail KAHRAMAN/BURSA, (DHA)BURSA'da okuldan çıktıktan sonra evine giderken bir magandanın tüfeğinden çıkan saçma ile boynundan yaralanan lise öğrencisi 17 yaşındaki Sema Yardımcı ölümden döndü. Öğrencinin boynundaki saçma, vücuduna zarar vermediği için alınmadı.Kestel İlçesi'nde Kız Teknik ve Meslek Lisesi 2'nci sınıf öğrencisi Sema Yardımcı, geçen çarşamba günü okuldan evine giderken, Değirmenönü Mahallesi'nde boynunda yanma hissetti. Taşın çarptığını düşünüp boynundaki kanamayı görünce peçete ile müdahale edip evine gitti. Annesi ile birlikte aynı gün sağlık ocağına giden Sema Yardımcı, kendisine tanı konulmadan pansuman yapılarak evine gönderildi. Annesi ile birlikte 1 gün sonra bu kez Şevket Yılmaz Devlet Hastanesi'ne giden Sema Yardımcı'nın boynuna isabet edenin taş değil saçma olduğu, mucize eseri ucuz kurtulduğu söylendi. Şevket Yılmaz Devlet Hastanesi'ndeki hekimler vücuduna zarar vermediği için saçmanın bu aşamada alınmasının uygun olmadığını belirterek kendisini evine gönderdi.Kızlarının boynuna isabet edenin saçma olduğunu öğrenen Sema Yardımcı'nın annesi Armağan ve babası Muttalip Yardımcı dün kızlarını Muradiye Devlet Hastanesi'ne getirdi. Doktorlar filmini çektikleri Sema Yardımcı'yı Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne sevk ettiler. Sema Yardımcı, Tıp Fakültesi Hastanesi'ne pazartesi günü gidecek.Kendisinin büyük idealleri olduğunu söyleyen Sema Yardımcı, “O saçma beni öldürüp sakat bırakabilirdi. Sağlık ocağında bunun anlaşılamaması, doktorların ‘Sağlığına zararı yok’ diyerek beni eve göndermelerinden korkuyor, endişe ediyorum. Bir an önce bundan kurtulmayı ve beni yaralayan magandanın ise bulunmasını istiyorum” dedi.
KAYSERİ’de dün akşam sosyal paylaşım sitesi ‘Facebook’ta belirlenemeyen bir nedenle tartıştıktan sonra parkta buluşan 4 kız kavga etti. Kavgada, 18 yaşındaki A.K. geçen yıl mezun olduğu Mehmet Akif Ersoy Lisesi öğrencisi 17 yaşındaki G.K.’yi bacağından bıçakladı.Dün akşam ‘Facebook’ta sohbet eden A.K. ile İ.B., belirlenemeyen bir nedenle tartışmaya başladı. Tartışmanın büyümesi üzerine A.K., İ.B.’yi Battalgazi Mahallesi’ndeki Çeçenistan Parkı'nda buluşmaya davet etti. Bu sabah A.K., arkadaşı G.Ü. ile İ.B. de teyzesi Mehmet Akif Ersoy Lisesi öğrencisi G.K.’yi yanına alarak bulunan parka geldi. Parkta yeniden tartışmaya başlayan kızlar bir süre sonra kavga etmeye başladı. Kavgada A.K., çantasından çıkarttığı bıçakla G.K.’yi bacağından yaraladı.G.K., yeğeni tarafından Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırılırken, A.K. ve G.Ü. ise polis tarafından gözaltına alındı.Hastanede ayakta tedavi edilen G.K., “Kursa gidiyordum. Yeğenim İ.B. ‘Çabuk gel’ diye mesaj attı. Çantalarına bıçak saklamışlar. Daha öncesinden okulda ve ‘Facebook’ta da tartışmıştık. Herkese sataşıyorlardı” dedi. Sağlık kontrolü için Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesi Adli Tıp’a getirilen G.Ü. ve A.K.’nin neşeli tavırları ve kameraya el sallaması dikkat çekti. Polis, olayla ilgili soruşturma başlattı. İsmet KÖZELO/KAYSERİ, (DHA)
ADANA’da 41 yaşındaki Abdullah Oharoğlu’nun av tüfeğiyle öldürülmesiyle ilgili tutuklu yargılanan sanığın olay günü yaptığı telefon görüşmesi, tesadüfen uyuşturucu tacirlerine yönelik teknik takip yapan polisin dinlemesine takıldı.Geçen 16 Mart’ta meydana gelen olayda, kafeterya işletmecisi Abdullah Oharoğlu ile nikahsız yaşayan 24 yaşındaki Cevher Seden Uruk, akşam yemeği sonrası 2 aylık kızlarına mama almak üzere, bebeği evdeki annesi 47 yaşındaki Leyla Uruk’a bırakıp, Abdullah Oharoğlu ile birlikte markete gitti. Market dönüşü Oharoğlu, sokakta 28 yaşındaki Soner Özkan tarafından av tüfeğiyle vurularak öldürüldü. Olayı soruşturan polis, Cevher Seden Uruk’un saldırganı tanımadığını söylemesine karşın, cinayeti, annesi Leyla Uruk ve sevgilisi olduğu iddia edilen Soner Özkan ile birlikte planlayarak işledikleri sonucuna vardı.Olayla ilgili Cevher Seden Uruk, Soner Özkan ve Leyla Uruk tutuklanırken, olaya karıştıkları ve cinayete yardımcı oldukları öne sürülen Uruk’un kardeşi 26 yaşındaki Sezgin Uruk, 24 yaşındaki Süleyman Akkabak ve 21 yaşındaki Hatice Tıdım tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Tutuklu 3 sanık ile tutuksuz sanıklardan Sezgin Uruk hakkında, ‘Planlayarak bir kişiyi öldürmek ve bu suça iştirak’ suçlarından ağırlaştırılmış müebbet, Akkabak ve Tıdım hakkında ise ‘Tasarlayarak öldürmeye iştirak’ suçundan 20’şer yıla kadar hapis cezası istemiyle Adana 2’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı.HAKİM TELEFON GÖRÜŞMESİNİ AÇIKLADI Yargılanmalarına başlanan sanıklardan anne Leyla Uruk suçu kabul etmedi, cinayetin planlanmasında veya Oharoğlu’nun öldürülmesine karışmadığını söyledi. Bunun üzerine mahkeme başkanı, polis dinlemesine takılan cinayet sanığı Soner Özkan’la yaptığı telefon görüşmesini açıkladı. Dinleme kayıtlarına göre Leyla Uruk, Soner Özkan'a “Kapının önünde yapma” diyor, sanık Özkan'ın “Nereye gittiler?” sorusuna da, “Yolun başındaki markete” diyerek onu yönlendiriyor. Anne Uruk, bu görüşme kaydının açıklanması üzerine, “Ben sadece vuruşacaklarını zannediyordum. Öldüreceğinden haberim yoktu. O yüzden komşulara karşı rezil olmayalım diye ‘kapının önünde yapmayın’ dedim. Silahla vuracağını bilseydim polisi arardım” diye konuştu.‘KAPININ ÖNÜNDE ÖLDÜRECEK KADAR CAHİL DEĞİLİM’ Cinayeti planlamadıklarını savunan Soner Özkan da, “Planlamış olsaydım kapının önünde yapmazdım. Kapının önünde yapacak kadar cahil değilim. Bir anda olan bir olaydır” dedi. Cevher Seden Uruk ile sadece arkadaşlıkları olduğunu iddia eden Özkan, “Cinsellik boyutunda bir ilişkimiz olmadı. Sadece telefonla görüşüyorduk. Bir defasında espri niyetiyle ‘seni kocandan kurtarayım’ demiştim. Zaten ikimiz de evliyiz” diye kendini savundu.Cevher Seden Uruk ise, “Olay günü yanımda eşim olduğunu bilsin de beni aramasın diye Soner’e mesaj yollamıştım. Cinayetten önceden haberim yoktu. Benim tek suçum Soner ile arkadaşlık etmem. Ölen kişi benim 2 çocuğumun babası. Zaten 15 günde bir eve geliyor. O gün geleceğini bilmiyordum” diye konuştu.Tutuksuz sanıklardan Sezgin Uruk duruşmaya katılmazken, olaydan sonra silahı ve olayda kullanılan otomobili teslim alan Hatice Tıdım, cinayetten sonra sanık ile birlikte Gaziantep’e gidip gelen Süleyman Akkabak da suçlamaları kabul etmedi.Mahkeme heyeti, tanıkların dinlenmesi için duruşmayı erteledi.Mehmet KAYMAK/ADANA, (DHA)
Yanlış ilişki Adli Tıp Kurumu'ndaNail KAHRAMAN/BURSA, (DHA)BURSA'da, eşinden boşandıktan sonra kızı ve felçli annesiyle birlikte yaşayan 39 yaşındaki Gülsüm Çetin'in evine alkollü olarak gelen sevgilisi 53 yaşındaki Ahmet Yılmaz, sızdıkan sonra bir ara uyandığında odaları karıştırıp yanlışlıkla Gülsüm Çetin'in annesi konuşamayan 76 yaşındaki Ayşe Çetin'le cinsel ilişkiye girdi. Yılmaz, kadının parmağını ısırması sonucu yaptığı yanlışlığı anladı. Hakkında 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nce tecavüz suçundan 18 yıla kadar hapis cezası istenen Yılmaz'ı tahliye eden mahkeme heyeti, ölen yaşlı kadının ruh sağlığının ne denli bozulup bozulmadığının belirlenmesi için evrakları Adli Tıp Kurumu'na gönderdi.Olay, 18 Ağustos 2008 tarihinde Kestel İlçesi'nde meydana geldi. Evli ve 3 çocuk babası Ahmet Yılmaz'ın, birlikte alkol aldığı 35 yaşındaki Mehmet Tokmak aracılığıyla tanıştığı ‘fuhuş’tan suç kaydı bulunan sevgilisi Gülsüm Çetin'in evine gitti. Gülsüm Çetin'in isteği üzerine tavuk, kola ve şarap alan Ahmet Yılmaz, burada arkadaşı Mehmet Tokmak'la birlikte alkol almaya devam etti. Kör kütük sarhoş olan Yılmaz, olduğu yerde sızdı kaldı. Mehmet Tokmak ile Gülsüm Çetin gece bahçede konuştukları sırasında kendine gelip, ilişki kurmak için Gülsüm Çetin'in odasına girmek isteyen Ahmet Yılmaz, odaları karıştırınca yanlışlıkla Ayşe Yılmaz'ın odasına girdi. Işığı açmayıp yer yatağına giren Ahmet Yılmaz, cinsel ilişkiye girdiği hareket edemeyen yaşlı kadının direnmesini ve iniltisini, sesini çıkarmadığını sandığı Gülsüm Çetin'in farklı tepkileri olarak yorumladı.Olay, Yılmaz'ın elini yüzüne getirdiği Ayşe Çetin’in parmağını ısırması sonucu ortaya çıktı. “Ne oluyor?” diyerek ışığı açmayıp cebindeki çakmağı yakan Yılmaz, karşısında yaşlı kadını görünce “Allah’ım çarpıldım” diyerek, Ayşe Yılmaz'ın elini öpüp odadan çıktı. Bahçede otururken duyduğu gürültü sonucu eve giren Gülsüm Çetin, odasına gittiği annesinin halini görünce polise haber verdi. Kısa sürede belirtilen adrese gelen ekipler, Ahmet Yılmaz ile birlikte Gülsüm Çetin ve Mehmet Tokmak'ı da gözaltına aldı. Sorgulamalarından sonra adliyeye çıkartılan Ahmet Yılmaz tutuklanırken, Gülsüm Çetin ve Mehmet Tokmak tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.Hakkında Bursa 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde, ‘mağdurun beden ve ruh sağlığını bozacak şekilde nitelikli cinsel saldırı’ suçundan dava açılan Ahmet Yılmaz ile ‘cinsel saldırı suçuna iştirak’le suçlanan Gülsüm Çetin ve Mehmet Tokmak'ın yargılanmasına devam edildi.Mahkeme heyeti, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bıraktığı Ahmet Yılmaz'ın yanlışlıkla cinsel ilişkiye girdiği ve olaydan bir süre sonra yaşlılık nedeniyle yaşamını yitiren yatalak ve konuşamayan yaşlı kadının ruh ve beden sağlığının ne denli bozulduğunun evraklar üzerinden incelenmesi için dosyayı Adli Tıp Kurumu'na gönderdi. Adli Tıp Kurumu, olaydan sonra Ayşe Çetin'i muayene eden doktorun ve psikoloğun hazırladığı raporlar üzerinde inceleme yapıp kararını mahkemeye bildirecek.
Yargıtay, evli bir kadınla ilişki yaşayan ve bu ilişkiden olan çocukları kadının resmi nikahlı eşinin nüfusuna kaydettiren kişinin, kadının resmi nikahlı eşine manevi tazminat ödemesine karar verdi.Edirne Keşan’da yaşayan Mustafa A, resmi nikahlı eşiyle uzun süre ilişki yaşayan Salim E’nin bu ilişkiden olan 2 çocuğunun kendi çocuğuymuş gibi nüfusuna kaydedildiğini, eşi hakkında açtığı boşanma davasında Adli Tıp Kurumu’ndan alınan raporda bu çocukların kendisinden olmadığının belirlendiğini belirterek, yaşadığı tüm olaylar nedeniyle psikolojisinin bozulduğu iddiasıyla Salim E. aleyhine manevi tazminat davası açtı.Davayı görüşen Keşan 1. Asliye Hukuk Mahkemesi, Mustafa A’nın manevi tazminat talebini reddetti.Mahkemenin gerekçesinde, davacı Mustafa A’nın eşi nedeniyle haksızlığa uğradığı ve manevi zarar gördüğü belirtilerek, bu eylemden doğan zarardan davalı Salim E’nin sorumlu tutulamayacağı kaydedildi.Yerel mahkemenin kararının davacı Mustafa A. tarafından temyiz edilmesi üzerine dava dosyası Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nce görüşüldü.Daire, Salim E’nin davacı Mustafa A’nın resmi nikahlı eşi ile cinsel ilişkiye girerek 2 çocuk sahibi olduğuna ve bu çocukların babasının kendisi olduğunu gizleyerek, Mustafa A’nın nüfusuna kaydettirdiğine işaret ederek, bu durumun manevi tazminat konusu olduğuna hükmetti.Yerel mahkemenin manevi tazminat isteminin reddi yönünde verdiği kararı oy birliğiyle bozan Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, "kişilik haklarına saldırı niteliğindeki olay nedeniyle davacıya tazminat ödenmesine" hükmetti.Yargıtay’ın bozma kararının ardından, dava Keşan 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde tekrar görüşülecek. Yerel mahkeme, ilk kararında direnirse ve bu karar da temyiz edilirse, dosya Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nda karara bağlanacak.
ADANA'da 22 yaşındaki F.Ç., 2 yıl önce tanıştığı, 29 yaşındaki N.C.'nin, arkadaşı 23 yaşındaki K.A. ile birlikte kendisini Karataş İlçesi'ne götürdükten sonra sahilde kendisine tecavüz ettiğini, ardından dövdüklerini öne sürdü. Genç kızın kızın şikayeti üzerine yakalanan 2 şüpheli, N.C.'nin isteği üzerine ilişkiye girdiklerini, onu dövmediklerini söyledi.Olay, 22 Mayıs cumartesi gecisi Karataş sahilinde meydana geldi. Çocuk bakıcısı F.Ç., N.C. ile Adana kent merkezinde buluşarak dolaşmaya başladı. N.C., arkadaşı K.A.'yı da çağırdı. Otomobille gelen K.A., N.C. ve F.Ç.'yi de aracına alarak Karataş İlçesi'ne hareket etti. Sahilde bir süre dolaşan N.C. ile K.A., F.Ç. ile ilişkiye girmek istediklerini söyledi. Kabul etmeyen F.Ç., bıçak tehdidiyle yere yatıran şüpheliler, sırayla defalarca tecavüz etti. Tecavüz sonrası demir çubuk ve sopa ile dövdükleri F.Ç.'yi otomobille Adana'ya getirip, bırakan 2 arkadaş kaçtı.Hemen hastaneye başvuran F.Ç., tecavüze uğradığına ve dövüldüğüne dair rapor aldıktan sonra Cumhuriyet Savcılığı'na şikayet dilekçesi verdi. F.Ç. ifadesinde, “Ben N.C.'yi 2 yıl öncesinden tanırım. Cumartesi akşamı dolaşmak üzere buluştuk. Bir arkadaşını çağırdı. Daha sonra birlikte Karataş'a gittik. Sahilde bana bıçak çekip, sırayla tecavüz ettiler. Daha sonra beni dövüp şehir merkezine bırakıp kaçtılar” dedi.Savcılığın talimatı üzerine 2 şüpheli gözaltına alındı. Tecavüz suçlamasını kabul etmeyen şüpheliler, F.Ç. ile isteği üzerine ilişkiye girdiklerini, onu dövmediklerini söyledi. Şüpheliler, ‘Tecavüz’ suçlamasıyla adliyeye sevk edildi.Murat KİBRİTOĞLU/ADANA, (DHA)
'YAKALANIRSAM DEVLET YAKALANMAZSAM VATANDAŞ BAKIYOR'KIRIKKALE'de, kapısını tornavida ile açıp girdiği aparman dairesinde hırsızlık yapan 2 çocuk annesi 40 yaşındaki Rukiye Y., ev sahibi tarafından suçüstü yakalandı. Sorgusunun ardından Adliye'ye sevk edilen kadın, “Yakalanırsam devlet, yakalanmazsam vatandaş bakar” dedi.Kentin, Fabrikalar Mahallesi'nde bir apartmanın 4'üncü katında bulunan daireye kapısını tornavidayla açarak giren Rukiye Y., eşyaları karıştırdığı sırada gelen ev sahibi tarafından suçüstü yakalandı. İhbar üzerine gelen polisler tarafından gözaltına alınan ve sabıkalı olduğu öğrenilen Rukiye Y., polis merkezine götürüldü. Rukiye Y., polisteki sorgusundan sonra Adliye'ye sevk edilirken, rahat tavırlarıyla dikkat çekti ve gülümseyerek “Yakalanırsam devlet, yakalanmazsam vatandaş bakar” dedi.Erhan GÖĞEM/KIRIKKALE, (DHA)