Sonraki yıllar son Osmanlı padişahı Vahdettin’in kızı Sabiha Sultan Halife Abdülmecit’in oğlu Ömer Faruk Efendi ile evlenerek Müşir Zeki Paşa Yalısı’na yerleşti. 4 Mart 1924’te hilafet kaldırıldı ve Osmanlı Hanedanı’nın sınır dışı edilmesine karar verildi..
Ayrıca Boğaz Köprüsü'nün hemen altında yer alan Zeki Paşa Yalısı, dünyanın en pahalı gayrimenkulü olarak anılıyor.
II. Abdülhamid’in oğlu Burhaneddin Efendi için, amcası Abdülaziz’in 1911’de satın aldığı 64 odalı bina, Boğaz’ın en büyük yalılardan biri. Şehzade Burhanettin Efendi’nin aşk hayatı çok karışık. Babası II. Abdülhamid, tahtını İttihatçılara kaptırırken, Şehzade Burhanettin Efendi ilk eşi Hidayet Hanım’dan sonra aşık olduğu ikinci eşi Aliye Hanım’ı Maliyeci Cavid Bey’e kaptırmış.
Şehzade yalıyı 1912’de kendi zevkine göre yeniden yaptırmış. I. Dünya Savaşı’ndan sonra İstanbul’dan ayrılan Burhaneddin Efendi, New York’a yerleşmiş ve 1949’da orada ölmüş. Emine Valide Paşa, Amcazade ve Kıbrıslı yalılarından sonra en uzun rıhtıma sahip. Türk asıllı Mısırlı Ahmed İhsan Bey yalıyı satın alınca halk arasında “Mısırlılar Yalısı” olarak da bilinmiş. Arka bahçesinde büyük bir kışlık köşk bulunan yalıyı 1985’te Erbilgin ailesi satın almış.
10 yıl boyunca tadilattan geçen yalı 150 milyon dolara satışa çıkarıldığı için dünyanın en pahalı beş evinden biri oldu. 2015’in Martı’nda Katarlı iş adamı Abdulhadi Mana A SH Al-Hajri’ye satıldı.
Sait Halim Paşa YalısıSait Halim Paşa Yalısı’nın geçmişi 1820’lere uzanıyor. Yalı, Ayan Meclisi üyesi Nikolas Aristarhis’in mülkiyetine geçmiş sonraları. 1863’te Aristarhis Ailesi, eski binanın yerine yeni bir yalı yaptırmış. Yalıyı alan Abdülhalim Paşa, istediği büyüklükte olmamasından ötürü, Petraki Adamanti’yi daha büyüğünü yapması için görevlendirmiş. Paşanın oğlu Said Halim, sekiz kardeşinin hisselerini satın alarak yalının tek sahibi olmuş.
Kavalalı Mehmed Ali Paşa’nın torunu olan ve Osmanlı’ya 1913’ten 1917’ye kadar sadrazamlık yapan Said Halim Paşa, tarafsız kalmak için uğraşmışsa da Osmanlı’nın Almanya’yla beraber I. Dünya Savaşı’na girmesine engel olamamış. İki devlet arasında yapılan o gizli anlaşmayı bu yalıda ve padişah adına imzalamak zorunda kalmış paşa. Ardından da Malta’ya sürgüne gönderilmiş.
1921’de Roma’da bir suikast sonucu hayatını kaybetmiş. Önündeki heykelden dolayı “Aslanlı Yalı” olarak da bilinen neoklasik mimariye sahip yalı, 1995’te şaibeli bir yangının kurbanı olmuş. Geçirdiği restorasyondan sonra şimdilerde özellikle düğünler için kullanılan popüler bir mekan.
Fethi Ahmed Paşa Yalısı18. yy’da geleneksel mimariyle yapılan diğer adıyla Pembe Yalı, Kuzguncuk’ta. Fethi Ahmed Paşa, Sultan Abdülmecid’in ablası Atiye Sultan’la evli. Osmanlı’da müzeciliği kuran paşa, 1833’te Osmanlı’nın ilk Viyana sefiri oluyor. Besteci Strauss’un renkli kişiliğiyle ünlenen Fethi Ahmet Paşa’ya yaptığı bir beste bile var. Daha sonra Paris sefiri olan paşa, 1839’da İngiltere Kraliçesi Victoria’nın taç giyme merasimine gitmiş.
İstanbul Kuzguncuk’taki yalıyı o kadar güzel döşüyor ki; evi çok beğenen Sultan Abdülmecid Dolmabahçe Sarayı’nı yaptırırken sarayın döşenmesi görevini ona vermiş. 1911 ve 1948 senelerinde İstanbul’u ziyaret eden İsviçreli mimar Le Corbusier yalıya hayran kalmış. Besteci Franz Lizst de burada misafir edilmiş. Harem bölümü 1927’de çıkan yangında kül olan yalının sadece selamlık kısmı bugüne ulaşabilmiş. Arka tarafındaki Fethi Paşa Korusu halka açık ve içinde belediyenin manzaralı bir işletmesi bulunuyor.
Mabeyinci Faik Bey Yalısı 1890’da adını taşıdığı kişi tarafından yaptırıldı. Yalının her iki ucunda yeşil külahlı iki kule bulunuyor. Faik Bey, Sultan Abdülaziz dönemi yalı anlayışına hayran olduğundan çağının modasına uymadı ve yalının içini eski Osmanlı zevkine göre yaptırdı. Yalı 1950’lerde yapılan restorasyonda yıkılıp yeniden yapıldığından bazı özellikleri kaybolsa da tıpkı iki katlı cumbası gibi eski Osmanlı zevkinin ağırlığını ve azametini halen taşıyor.
Faik Bey’den sonra yalıya ünlü armatör Nazım Kalkavan sahip oldu. Ardından son halife Abdülmecid’in kızı Dürrüşehvar Sultan’ın oğlu Haydarabad Nizamı Bereket Şah’ın ilk eşi Esra Bereket’in yaşadığı yalı, daha sonra Hacı Sabancı’ya satıldı. Yapı, bir kült olan Topkapı filminde de kullanılmış. 1964 yapımı Melina Mercouri ve Peter Ustinov’un başrollerini paylaştığı filmde hırsızlar Topkapı Hançeri’ni çalmaya çalışıyorlar.
Boğaz yalıları içinde en eskilerden biri olan Sadullah Paşa Yalısı’nın barok tarzdaki üst kat salonu bir Osmanlı otağı şeklinde ve tavan işçiliği de muazzam. Aşı boyalı yalı, Sultan I. Abdülhamid tarafından 18. yy’da Darüssaade Ağası Mehmed Ağa’ya verilmiş. 1872’de yalıyı satın alan Sadullah Paşa, II. Abdülhamid döneminde V. Murad’ı başa geçirmek isteyenlerden olduğu için sürgün edilmiş.
Önce Berlin, sonra Viyana’da büyükelçilik yapan, Tanzimat Edebiyatı’nın da ünlü isimlerinden biri olan Sadullah Paşa, yabancı biriyle bir ilişki yaşamış. Bunun duyulmasından çekindiği için bunalıma girerek 1891’de Viyana’da intihar etmiş. Eşinin öldüğüne inanmayan Necibe Hanım, evi daima Sadullah Paşa gelecekmiş gibi hazır tutmuş.
Necibe Hanım 1917’de vefat edince; çocukları yalıyı Cumhuriyet dönemi bakanlarından Ahmet Ferit Tek’e satmışlar. Ondan da kızı Emel Esin’e kalmış. Esin’in annesi Müfide, Fecr-i Ati dönemi yazarlarından. Paris Üniversitesi’nden sanat tarihi doktorası alan Esin, önce bir Mısır prensiyle, 1941’de de Tokyo’da büyükelçi Seyfullah Esin’le evlenmiş. Tek-Esin Vakfı’nı kuran Emel Hanım 1987’de öldüğünden beri yalı, vakıf masraflarına katkıda bulunması için kiraya veriliyor.
Mahmud Nedim Paşa YalısıOsmanlı’nın Viyana Büyükelçisi Mahmud Nedim Paşa’nın yaptırdığı yalıda en dikkat çeken yapı, Paşa’nın Viyana ve Prag’daki binalardan etkilendiği için inşa ettirdiği kulesi. Paşa, Osmanlı’da valilik ve sadrazamlık görevlerinde de bulunmuş. Rus yanlısı politikası nedeniyle “Nedimof” olarak adlandırılmış.
1875’te Sultan Abdülaziz zamanında devlet, vadesi gelen faizleri ödeyemiyordu. Yakın dostu Rus elçisi İgnatiyef’e durumu anlatan paşa, aynı gün faizler indirilmeden önce elindeki bütün tahvilleri satarak Osmanlı’yı büyük bir borç yükünden kurtarmış. Buna karşılık varını yoğunu bu tahvillere yatıranlar büyük zarar ettiği için isyan edip Mahmut Nedim Paşa’nın bulunduğu Babıali binasını basmış. Mahmut Nedim Paşa kılık değiştirip Sirkeci’ye, oradan bir kayığa binip, yalısına sığınmış.
Görevinden alınan Mahmut Nedim Paşa, önce Çeşme’ye sonra Sakız Adası’na gönderilmiş. II. Abdülhamit padişah olunca affedilmiş. Dahiliye Nazırlığı görevindeyken hastalanıp, yalısında ölmüş. Yalı 1942’de Mahmut Nedim Paşa’nın torunları tarafından sembolik bir fiyata Kızılay’a bağışlanmış. 2004’te Yalçın Sabancı’nın 3 milyon dolara satın aldığı Mahmut Nedim Paşa Yalısı’nın, geçirdiği restorasyon sonrası bugünkü değeri 60 milyon dolar.
Polonya doğumlu Leon Ostrorog, Osmanlı İmparatorluğu’na uzmanı olduğu İslam hukuku konusunda danışmanlık yaptığı dönemde, 1904’te satın almış yalıyı. Galata bankerlerinden Lorando’ların kızı Jeanne ile evlenen kontun misafirleri arasında ünlü Pierre Loti de var. Şa an Rahmi Koç’a ait olan Beykoz Kandilli’deki yalının çalışma odasında, kontun kişisel eşyalarının da bulunduğu Rahmi Koç’un koleksiyonlarından bazılarını görmek mümkün.