Sonucunda da mutlaka oluyor. Yani özgür bir hayat yaşamanın çok hayalini kurdum, inanın çok kurdum. E bu kadar hayalini kurup peşine düştüğümde de mutlaka benim olacağını biliyordum, oldu da.
Evet telaşsızlık var. Bununla ilgili şöyle bir örnek vereyim. geçen sene bir çiftle tanıştım, işi gücü bırakmışlar ve yollara düşmüşler karavanlarıyla.
Çok sevindim onları izledim bir süre, sabah erkenden kalkıp denize giriyorlar, falanca saatte yemek yiyip filanca saatte spor yapıyorlar. Ama o kadar hızlı davranıyorlar ki, kahvaltı hazırlamak 10 dakikalarını alıyor maksimum.
Daha gözlerine açmadan denize girmeye çalıştıkları bir gün uyardım onları. Dedim ki; arkadaşlar tatille çıkmadınız. Tüm zamanınızı değerlendirmeye çalışmayın.
Siz artık bu şekilde yaşıyorsunuz, durumu fark ettiler ve yavaşladılar. Şimdi kahvaltı hazırlamaları 1 saat sürüyor, yemeleri 2 saat:)
Yani bir yere yetişmiyorum, birilerinden kaçmıyorum, trafik gibi derdim yok. Acıktığımda yiyorum, uykum geldiğinde uyuyorum. Saate oldum olalı bakmıyorum, vücudum ne isterse onu yapıyorum.
Şu an karavanla Instagram’dan takip eden arkadaşları gezdiriyorum ve onlara haftalık tatiller yaptırıyorum.
Genelde Instagram’dan ulaşıyorlar. Konaklama kahvaltı şoförlük sunuyorum ben onlara. Onlar da denizin keyfini çıkarıyorlar. Karavanım da 4 kişi konaklayabiliyor.
Büyük kalem bir giderim yok. Elektriğim güneş panellerinden, suyum çeşmelerden. Sadece aracın yakıtı diyebilirim büyük gidere. O da olduğu kadar geziyorum.
Ben kamp alanlarında konaklamadım hiç. Çok güzel kamp alanlarımız var ancak bir çoğu yetersiz.
Karavanlar dip dibe, doğadan eser yok, her yer karavan ve çadır. Orada kalacağıma apartmanda kalmak daha sakin olur diye düşünüyorum. Bu yüzden hiç gitmem kamp alanlarına.
Temiz su dolumu genelde petrol ofislerinden camilerden çeşmelerden vs oluyor. Gri suyumu rögardan içeri boşaltıyorum.
Ancak kimyasal deterjanlardan zaten uzak duruyorum. Tuvaletimde kasetli tuvalet doldukça petrol ofislerine ya da ücretli tuvaletlere gidip boşaltıyorum.
Konaklayacağım yer genelde keşif ruhuyla belirleniyor. Dur bakalım az ileride ne var daha ileride ne var diye diye gün sonunda mutlaka güzel bir yer buluyorum.
Ama nasıl buluyorsunuz derseniz de asfalt olmamasına özen gösteriyorum. Çünkü asfaltın gittiği yerler çok kalabalık oluyor.
Güvenliğimi hiç düşünmem, kapım pencerem açık uyurum. Bence kötü insanlar kötü şeyler yapmak için bu kadar dağ bayır tırmanmazlar. Onlar daha çok şehirdelerdir.
Yerleşik hayatı hiç düşünmedim, düşünemiyorum da:)