21.04.2021 - 17:07 | Son Güncellenme:
Daha önce Bursa'nın Gemlik ilçesinde turşu ve zeytin üretimi yapan Kaçmaz, memleketi Tatvan'a dönerek mantar üretimi yapmaya karar verdi.
Rahva bölgesindeki daha önce hayvan çiftliği olarak kullanılan alandaki binayı onaran Kaçmaz, Antalya'dan getirdiği malzemelerle ilk etapta küçük ölçekli üretim yapmaya başladı.
Ürettiği mantarları Bitlis, Van, Siirt, Muş ve Batman gibi çevre illere gönderen Kaçmaz, tesisi büyüterek tüm Türkiye'ye mantar göndermeyi hedefliyor.
Kaçmaz, gazetecilere, yılda ortalama 240 ton mantar üretimi yaptığını söyledi. Bursa'dan memleketine dönerek ekonomiye katkı sunmak istediğini belirten Kaçmaz, "Bölge mantar üretimine çok uygun. 10 odalık bir tesis kurduk.
Burada iklim ve su soğuk olduğu için rahat üretim yapıyoruz. Böyle ortamda yetişen mantar beyaz ve uzun ömürlü olur. Mantarın ham maddesini Antalya'dan getiriyoruz.
Ambalajlı halde getirdiğimiz ham maddeyi 15 gün içinde köklendiriyoruz. Daha sonra üstünü toprakla kaplayarak yetişmesini bekliyoruz. Hasat döneminde paketleyip marketlere dağıtıyoruz." diye konuştu.
Öte yandan geçtiğimiz günlerde Trabzon'un Ortahisar ilçesinde yaşayan 30 yaşındaki harita mühendisi Merve Ulusoy, yıllık 30 ton mantar üretimi gerçekleştirince mesleğini bırakıp üretici olmuştu. KTÜ'yü bitirerek özel bir firmada harita mühendisi olarak çalışan Merve Ulusoy, aldığı belge sayesinde sera kurup Trabzon ve çevre illere istiridye mantarı satmaya başladı. Ulusoy, "Ofis ortamında olmaktansa toprakla ve doğayla iç içe olmayı tercih ettim" dedi.
Karadeniz Teknik Üniversitesini (KTÜ) bitirip özel bir firmada mühendis olarak çalışmaya başlayan bir çocuk annesi Ulusoy, eşi ile mantar yetiştiriciliği kursuna katılarak belge aldı. Ulusoy, kendi imkanlarıyla Akçaabat ilçesinin Akçaköy Mahallesi'nde sera kurduktan sonra üretime geçerek harita mühendisliğini bırakırken ikinci serasını da oluşturdu.
Eşinin desteğiyle 300 metrekarelik alanda kurdukları seralarda yılda 30 ton istiridye mantarı yetiştiren Ulusoy, Trabzon dahil 5 ile satış yapıyor. Ulusoy, AA muhabirine, mühendis olarak çalışırken hobi olarak başladığı mantar yetiştiriciliğinde kendi işinin patronu olduğunu söyledi.
Toprakla uğraşmayı sevdiğini ifade eden Ulusoy, "Ofis ortamında olmaktansa toprakla ve doğayla iç içe olmayı tercih ettim. Yaptığım araştırmalar sonucunda nem ve sera ortamını sağlayabileceğimi düşündüğüm için mantar yetiştirmek istedim." dedi.
Merve Ulusoy, Trabzon'da çok fazla mantar üreticisi olmadığını belirterek şunları kaydetti: "Çocukluğumu köyde geçirdiğim için serayı da burada yapmanın güzel olacağını düşündüm. İlk seramı kurduktan sonra önümü görmek istedim. Halkımıza da yavaş yavaş mantarı tanıtmaya başladık. İstiridye mantarı vitamin ve besin değeri oldukça yüksek. Protein açısından etle aynı değerde. Müşteri potansiyelini oluşturunca ikinci seramızı da kurduk. Hobi olarak başladığım işte üretici olmayı tercih ederek harita mühendisliğini bırakmış oldum."
İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, Akçaabat Ziraat Odası, Halk Eğitim Merkezince düzenlenen mantar yetiştiriciliği kursuna katıldığını anlatan Ulusoy, "Kursta mantar üretiminin tüm detaylarını öğrendik. Üretirken nelere dikkat edilmeli, yetiştirilmesi ve hangi mevsim hangi tohum ekilir gibi eğitimleri eşimle birlikte alarak belge almaya hak kazandık. O da bana boş zamanlarında yardımcı oluyor." diye konuştu.
Ulusoy, mantar yetiştirmenin çok zevkli olduğunu ancak disiplin gerektiren bir iş olduğunu vurgulayarak şöyle devam etti: "Titizlik ve disiplinle çalışıldığı zaman emeğimizin karşılığını çok rahat aldığımız bir iş. Mantarlar bize ilk geldiklerinde 17 gün kuluçka döneminde kalıyorlar. Gün boyunca ısı ayarını kontrol ediyorum. Beşinci günün sonunda mantarların pinleri çıkmaya başlıyor.
Zaten pinler çıktıktan sonra en heyecanlı kısım oluyor. O yavaş yavaş gözüken pinlerde artık emeklerinizin karşılığını aldığınızı görüyorsunuz. Onlarla birlikte siz de aynı heyecanı yaşıyorsunuz. Tek tek yapraklarına bakıyorsunuz, ıslanmışlar mı, kurumuşlar mı, suyu azaltayım, çoğaltayım derken tek tek çocuk gibi onlarla her gün ilgilenerek her bir yaprağına kadar sevgiyle, emek göstererek büyütüyoruz."
Mantarların bakımlarını kolaylaştırmak amacıyla geliştirdikleri sistemle cep telefonu aracılığıyla takip yaptıklarını aktaran Ulusoy, "Bu iş bakımlarını 24 saat takip etmenizi gerektiren bir iş. Seramıza gelemediğimiz zaman nem, aydınlatma ve sulamalarını telefona kurduğumuz sistemle evimde otururken tek bir tuşla ayarlamasını yapıyorum. Bizim için kolaylık oluyor." dedi. Ulusoy, Doğu Karadeniz'de özellikle Akçaabat'ın iklim şartlarının mantar üretimine elverişli olduğunu dile getirerek Akçaabat Ziraat Odasının desteğiyle ilçeyi merkez haline getirmeyi istediklerini ifade etti.
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) döneminde internet sitesinden istiridye mantarını satışa sunduklarını belirten Ulusoy, "Asıl üretimi salgın döneminde yaptık. Bağışıklık sistemini güçlendirmesiyle mantarın tanıtımını yaptık. Kovid-19 döneminde insanların internet üzerinden alışveriş yapmalarını değerlendirerek biz de kendi sitemizi kurduk, Trabzon merkez ilçeleri, çevre iller ve Ankara'ya kadar siparişlerini müşterilerimize teslim ediyoruz. Ancak bu sipariş ağımızı daha da geliştirmek istiyoruz." dedi.
Akçaabat Ziraat Odası Başkanı Mustafa Hikmet Eyüpoğlu da ilçede aktif olarak 3 üreticinin bulunduğunu bildirdi. Eyüpoğlu, ilçenin iklim açısından mantar üretimine oldukça uygun olduğunu ifade ederek, "Elimizden geldiği kadar üreticilerimize destek olmaya çalışıyoruz. Mantarın üretimini yapıyoruz, pazar konusunda da çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Akçaabat'ı mantarda Doğu Karadeniz Bölgesi'nin üretim üssü yapmak istiyoruz." diye konuştu.