Bu söz kendi kedine ortaya çıktı. Muharebe döneminde bu söz çıktı ve sonradan mim oldu. Evdeyse muharebe bittikten sonra Mihriban Hanım bir ricada bulundu dedi; Ne olur "Ne oldu Paşinyan?" söyleme. Her şey bitti bu da bitsin.
Sevinç içerisindeydik ve her gün hem sevinçli hem kederli anlar yaşadık. Çünkü savaşın ilk gününde biz artık zafer elde ettik. Ordumuza moral verildi, ancak her gün biz insanlarımızı kaybettik. Her gün şehitler verildi. Her gün bana verilen rapor içimizi yaktı, her ölen bizim evladımızdır.
Aynı zamanda her gün zaferle dolu anlar yaşadık. 44 gün içerisinde bizim hayatımızın yarısı sevinçli yarısı kederliydi. Bütün Azerbaycan halkında inanç vardı. Savaşın ilk günlerinde biliyorum ki, bazıları "Duracak mı durmayacak mı?" diye düşünüyordu, "Durduracaklar mı durdurmayacaklar mı? Aliyev sona kadar gidecek mi gitmeyecek mi?"
Savaş devam ettikçe sonuna kadar gideceğimiz görüldü. Paşinyan bize tarih versin ne zaman bizim topraklarımızdan çıkarsa ertesi gün biz muharebeyi sonlandırırız. 9 Kasım'da o tarihi verdi 10 Kasım'da gece teslim oldu, imzalandı. Yeniden sözümüzü tuttuk. Ermenilerden farklı olarak biz etnik temizleme yapmadık, sivilleri vurmadık.