06.10.2021 - 09:36 | Son Güncellenme:
Buradaki insanların yaşlanmanın olası etkilerini ortadan kaldırmışa benziyor. Öyle ki orta yaş 70 ve 90 sonrası yaşlı kabul ediliyor.
90 yaşın üzerindeki pek çok insan da kendi işlerini fazlasıyla yerine getirebiliyor. Spor yapabiliyor ve bisiklete binebiliyorlar. Bu adada yaşayan insanların demans, diyabet, kalp hastalıkları ya da kansere yakalanma oranlarının yok denecek kadar az olduğu da araştırmalarla kanıtlanmış bulunuyor.
Araştırmacılar burada yaşayan insanların alışılmadık derecede sağlıklı ve uzun yaşamlarının nedenini araştırıp anlamaya çalışırken, beslenme şekillerinin önemli bir faktör olduğunda karar kıldılar.
Peki ama bu insanlar neler yiyip içiyor. Öncelikle şunu söylemek gerekiyor, midelerinin tamamını doldurmaktan kaçınıyorlar.
Az yiyorlar ve spor yapıyorlar. Sebze tüketip, soya ve deniz ürünleri açısından zengin bir diyet listeleri bulunuyor. Tatlı patates, yeşil yapraklı ve sarı kök sebzeler, soya peyniri, az miktarda deniz ürünü, yağsız et, meyve ve çay günlük yiyeceklerini oluşturuyor.
Taze demlenmiş yasemin çayı ve Miso (geleneksel bir Japon çorbası) çorbası da vazgeçilmezler arasında. Uzmanlar, bu diyetin birebir aynısını yapmanın, farklı ülkelerde çok olabileceğini.
Okinawa’ya özgü bazı yiyecekleri bulmakta insanların zorlanabileceğini fakat benzer beslenme şekilleri ile daha sağlıklı bir hayat sürebileceklerini dile getiriyor.
Sofradan doymadan kalkmak, sebze ağırlıklı beslenmek, paketlenmiş gıdalardan uzak durmak sağlığınız açısından çok daha iyi. Bilim insanları, sağlıklı ve uzun yaşamın sırrının hem genlerde hem de sağlıklı beslenmede de olduğunu söylüyor.
Diğer Japonlardan çok daha az pirinç tüketen Okinawa yerlileri, ağırlıklı olarak tatlı patates tüketiyor.
Çoğunlukla Akdeniz beslenme şekline benzeyen Okinawa diyetinde tuz, şeker ve yağ oranı çok düşüktür. Sebze ve meyve ağırlıklı bu beslenmeye sınırsız yasemin çayı ve zerdeçal gibi antioksidan yönünden zengin bir baharat eşlik ediyor.
Düşük protein, yüksek karbonhidrat ağırlıklı beslenen bu halk, spor ve yoga yapmayı da asla ihmal etmiyor.
Ancak uzmanlar, herkesin bu tarz bir beslenme yapmasının doğru olmadığını da savunuyor. Okinawa halkı, kaç yaşında olurlarsa olsunlar, cilt bakımlarına dikkat ediyor, vücutlarını mümkün olduğunca esnetmeye özen gösteriyorlar.
Sigara içme oranı çok düşük olan halk, tarım ve balıkçılıkla geçindikleri için gün içindeki fiziksel aktiviteleri de yerine getiriyorlar. Burada yaşlılar, oldukça aktif bir hayat sürüyor.
Daima hareket halindeler ve sosyal bağları çok kuvvetli. Her zaman yanlarında arkadaşları veya sevdikleri insanlar bulunuyor.
Bu da mutlu bir hayat yaşamalarını sağlıyor. Uzmanlar yalnız kalmanın günde 15 sigara içmek kadar vücuda zarar verdiğini söylüyorlar.
Burada yaşayan insanlar sosyal hayatları, az kalorili yiyecekleri, genleri ve günlük aktiviteleri ile dünyanın en uzun yaşayan insanları. Uzun yaşamalarının sırrı elbette sadece bunlar değil.
Halk aynı zamanda telaşsız ve endişesiz yaşamaya özen gösteriyor. Stresten uzak duruyor, yavaş konuşuyor ve yavaş yemek yiyorlar. Kilodan hiç hoşlanmıyor, kiloyu öldürücülüğü yüksek bir hastalık olarak görüyorlar.
Dünya üzerinde Papua Yeni Gine ve Güney Amerika’da benzer bir Akdeniz diyeti ile beslenen farklı topluluklar bulunuyor.
İşte size hayatınızı daha sağlıklı ve uzun yaşamanız için bazı Okinawa yerlilerinden tüyolar.
Dengeli beslenin ve midenizin tamamını değil yalnıza yüzde 80’ini doldurun. Sofradan tam olarak doymadan kalkın.
Hangi yaşta olursanız olun sosyal ve hareketli olun. Bedeninizi ve zihninizi sağlıklı tutun. Egzersiz yapmayı ve bedeninizi esnetmeyi ihmal etmeyin.
Paketli ve işlenmiş gıdalardan uzak durun. Sebze ve meyve ağırlıklı beslenin. Zerdeçal, kuruyemiş, ceviz ve deniz ürünleri ile besinlerinizi destekleyin. Günde en az 2 litre su tüketin.
Sizi hayata bağlayacak bir amacınız olsun. Her zaman bir şeylerle meşgul olun. Bu sizi tembellikten uzak ve zihninizi sağlıklı tutar.
Her gün hafif tempoda yürüyüşlere çıkın. Acele etmeyin ama bunu he gün mutlaka yapın. Hareket etmek sizi sağlıklı kılacaktır.
Aileniz ve dostlarınızla vakit geçirin. Onlarla küçük buluşmalar yapın ve ilişkilerinizi her zaman sıcak tutun.
Her gün yeni bir şeyler öğrenin. Yaşınız kaç olursa olsun, öğrenecek çok şey olduğunu unutmayın.
Kendinizi yok yere strese sokmaktan kaçının. Elde ettiğiniz bu hayatı doyasıya yaşamak için elinizden geleni yapın.