01.05.2020 - 12:28 | Son Güncellenme:
milliyet.com.tr
Corona virüs dünyaya tam anlamıyla diz çöktürmeye devam ediyor. Vaka sayısının kontrol altına alınamadan artış gösterdiği bu günlerde, virüsün kesin kaynağını belirlemek için çeşitli araştırmalar yürütülüyor. Son olarak dün ABD Başkanı Donald Trump'ın açıklamaları tüm dünyada birinci gündem maddesi haline geldi.
ABD Başkanı Donald Trump, bir gazetecinin, "Corona virüsün kökeninin Wuhan Viroloji Enstitüsü olduğundan emin olmanızı sağlayan herhangi bir şey gördünüz mü?" sorusuna, "Evet, gördüm" dedi. Beyaz Saray'da düzenlediği basın toplantısında Trump, Çin'i yeni gümrük vergileri uygulamakla tehdit etti. Dünya Sağlık Örgütü'nü de "Çin'in halkla ilişkiler ajansı gibi çalışmakla" suçladı.
Trump'ın bu sözleri ABD istihbarat yetkililerinin koronavirüsün insan yapımı olmadığı bulgusuna ulaştıkları açıklamasıyla çelişiyor. Trump aynı zamanda koronavirüsün nereden, kimden, nasıl geldiğine dair araştırma yaptıklarını, bu araştırmayı bilimsel olarak yürüttüklerini de ekledi.
Covid-19 riskine rağmen Çin'i insanların seyahat etmesine izin vermekle suçlayan Trump, "Çin ya virüsün yayılmasını durdurmadı ya da yayılmasına izin verdi" dedi.
Çin'in kasıtlı olarak virüsün yayılmasına izin verdiğini mi kastettiğine dair bir soruya da, "Nerede olduğunu göreceğiz. Nereden geldiğini göreceğiz" yanıtını verdi. Trump, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'i yaşananlardan sorumlu tutup tutmadığına ilişkin olarak ise yorum yapmadı.
Trump, Dünya Sağlık Örgütü'nü (DSÖ) de "Çin'in halkla ilişkiler ajansı gibi çalışmakla suçladı. Trump, "DSÖ kendinden utanmalı. Çin'in halkla ilişkiler ajansı gibi çalışıyor. Biz DSÖ'ye 500 milyon dolara yakın para ödüyoruz, Çin ise 38 milyon dolar ödüyor… İnsanlar korkunç hatalar yaparken bahane bulmamaları lazım." diye konuştu.
ABD Ulusal İstihbarat Direktörlüğü ise corona virüsün insan yapımı olmadığı ya da Çin'de laboratuvar ortamında geliştirilmediği sonucuna varmıştı. ABD Ulusal İstihbarat Direktörü'nün bürosundan yapılan yazılı açıklamada, istihbarat yetkililerinin corona virüsün insan yapımı olduğuna ya da genetiğiyle oynandığına inanmadıkları belirtildi.
Alışılmadık yazılı açıklamada "İstihbarat topluluğu, Covid-19 virüsünün insan eliyle yapılmadığı ya da genetiğiyle oynanmadığı yönündeki yaygın bilimsel uzlaşıya katılıyor" denildi.
Ancak Amerikan istihbaratı hala virüsün kökenini araştırıyor. Açıklamanın devamında, "İstihbarat topluluğu, salgının enfekte hayvanlarla temastan mı, yoksa Wuhan'daki bir laboratuardaki kazadan mı kaynaklandığını belirlemek için ortaya çıkabilecek bilgileri ve istihbaratı titizlikle incelemeye devam edecek" ifadeleri kullanıldı.
BBC ABD Dışişleri Bakanlığı Muhabiri Barbara Plett, Amerikan istihbaratının ilk kez konuyla ilgili olarak net bir açıklama yaptığını aktardı. Barbara Plett'e göre ABD istihbarat servisleri böylece koronavirüs salgınının kökenine yönelik en aşırı komplo teorilerini reddetmiş oldu.
Bu teorilere göre Çin, koronavirüsü geliştirmiş ve biyolojik silah olarak kullanmıştı. Amerikan istihbarat servisleri buna karşın virüsün Çin'in Wuhan kentinde bulaşıcı hastalıklarla ilgili bir laboratuvardan yanlışlıkla sızdırıldığı ihtimalini dışlamıyor.
New York Times gazetesi, Trump yönetiminde ve eski yönetimlerde yer alan bazı kaynaklara dayandırdığı bir haberinde, üst düzey Trump yönetiminin, Wuhan'daki bir laboratuvarın corona virüs salgınının kaynağı olduğu yönündeki iddiayı destekleyecek deliller bulmaları için Amerikan istihbaratına baskı yaptığı iddia ediliyor.
Haberde, bazı istihbarat uzmanlarının, yönetimden gelen baskının virüsle ilgili değerlendirmelerin çarpıtılmasına ve Çin'e karşı siyasi silah olarak kullanılmasına yol açacağına dair endişelerini dile getirdikleri belirtiliyor.
İngiliz Daily Mail gazetesi geçtiğimiz haftalarda, pandemi haline gelen salgının doğduğu yer olabilecek laboratuvarda, bilim adamlarının salgının kaynağı olduğuna inandıkları mağaradaki yarasalar üzerinde araştırmalar yaptığını yazmıştı.
Ortaya çıkan belgeler, Wuhan Viroloji Enstitüsü'nün Yunnan'ın bin 600 kilometre uzağında bulunan mağaralarda yakalanan memeliler üzerinde deneyler yaptığını gösteriyordu. Üstelik bu deneylerin, ABD hükümetinden 3.7 milyon dolarlık hibe ile finanse ediliyor olması ortaya çıkmıştı. Gazetenin geçen hafta ortaya çıkardığı bu belgelerin ardından, yetkililer salgının enstitüden sızan bir virüsden kaynaklanmış olabileceğinden korkuyorlardu.
Amerikan CNN Televizyonu da, ABD istihbaratının, dünya genelinde yüz binlerce insanın ölümüne yol açan Covid-19 virüsünün Çin'de salgının başladığı Wuhan kentinde yarasa virüslerinde araştırmalar yapan bir viroloji laboratuvarından yayıldığı iddialarını araştırdığını öne sürdü.
Gazete, Wuhan Viroloji Enstitüsü laboratuvarını ziyaret eden iki elçilik görevlisinin Ocak 2018'de Dışişleri Bakanlığı'nı laboratuvarın güvenlik önlemlerinin yetersiz olduğu ve burada yapılan çalışmaların SARS benzeri bir salgının başlamasına neden olabileceği konusunda uyardığını yazdı.
ABD'nin teknolojik ve mali desteğiyle kurulduğu belirtilen laboratuvarın internet sitesinin geçen hafta Amerikalı yetkililerin ziyaretiyle ilgili haberi kaldırdığı belirtiliyor. Laboratuvar, salgının çıkış noktası olduğuna inanılan vahşi hayvanların da satıldığı balık pazarına birkaç kilometre mesafede.
CNN istihbarat kaynaklarına dayanarak Amerikalı yetkililerin virüsün bir biyolojik silah olarak geliştirildiğine inanmadığı ancak Covid-19'un buradan kazayla yayıldığı ya da burada çalışan bir kişinin hastalığı başkalarına da bulaştırmış olabileceği ihtimalini araştırıyor.
CNN, virüsün Wuhan'daki laboratuvardan kaynaklandığı teorisinin Trump'ın destekçileri ve Kongre'deki Cumhuriyetçiler tarafından gündemde tutulduğunu açıklamıştı. CNN bu grupların dikkatleri krizi yönetim biçimi eleştirilere hedef olan Trump'tan uzaklaştırmaya çalıştığını savundu.
ABD Başkanı Donald Trump'ın, Çin'i hedef alarak, "salgından kasten sorumluysalar elbette bunun sonuçları olur" açıklamasına, salgının merkezindeki Wuhan'dan "bunlar imkansız ABD teorileri" yanıtı verildi.
Wuhan kentinde yer alan Viroloji Enstitüsü'nü hedef alan iddialar, ABD yönetiminin en üst düzey isimleri tarafından gündeme getirilmiş durumda. Dışişleri Bakanı Mike Pompeo'nun, virüsün dünyaya nasıl yayıldığı konusunda bir incelemenin devam ettiğini duyurması sonrası, son olarak Donald Trump da basın toplantısında konuya değindi.
Başkan Trump, virüsün doğal yollarla yayılmış olabileceği teorilerine değinmeden, "Bir hata sonucu mu bu salgın kontrollerinden çıktı, yoksa bunu kasten mi yaptılar?" ifadesini kullandı.
Trump, "İlişkilerimiz çok iyi gidiyordu. Bir anda bu ortaya çıktı. Çok ciddi bir değişim bu. Çin'e kızmalı mıyız diye sorarsanız cevabım gayet gür bir sesle 'evet' olurdu." dedi.
Çinli bilim insanları ise virüsün büyük olasılıkla Wuhan'daki bir vahşi hayvan pazarından yayıldığını savunuyor.
Corona virüs salgınının başladığı Wuhan kentinde yer alan Viroloji Enstitüsü'ndeki P4 Laboratuvarının başında olan Yuan Zhiming, devlet televizyonunda yer alan röportajında "Virüsün bizden yayılmış olması olasılığı yok" dedi.
ABD'den yapılan yardımlarla deney yapması için yetkilendirilen Wuhan laboratuvarının, bir proje kapsamında yarasalar üzerinde deney yaptığı ileri sürülmüştü.
Araştırmanın sonuçları Kasım 2017'de 'SARS ile ilişkili corona virüslerin zengin gen havuzunun keşfi, SARS corona virüsünün kökeni hakkında yeni görüşler sunuyor' başlığı altında yayınlandı.
Çalışma şöyle özetlendi: 'Yunan'daki bir mağarada bulunan yarasalar yakalandı ve laboratuvar deneyleri için kullanılan coronavirüsler için örneklendi."
"Tüm örnekleme prosedürleri, Wuhan Viroloji Enstitüsü Hayvan Etiği Komitesinin onayı ile veterinerler tarafından gerçekleştirildi."
"Yarasa numuneleri, Nisan 2011 ile Ekim 2015 tarihleri arasında Çin'in Yunnan Eyaleti, Kunming'de tek bir yerde (mağarada) doğal yaşam alanlarında farklı mevsimlerde on kez gerçekleştirildi. Yarasalar tuzağa düşürüldü ve dışkı sürüntü örnekleri toplandı."
Nisan 2018'de yayınlanan bir başka çalışma, 'yarasa kökenli HKU2 ile ilişkili bir corona virüsün neden olduğu ölümcül domuz akut ishal sendromu' olarak adlandırıldı ve araştırmayı şu şekilde açıkladı:
"Çin'deki domuz çiftliklerinde 2016 yılında yarasalardan yayılan bir corona virüs salgını sonrasında, yarasalar bir mağarada ele geçirilmiş ve numuneler alınmıştır."
Bilim adamları, virüsü laboratuar ortamında büyüttü ve üç günlük domuz yavrularına enjekte ettiler. Hasta domuzcuklardan alınan bağırsak örnekleri öğütüldü ve diğer domuz yavrularına da verildi.
Üst düzey yetkililer, son istihbaratlarla beraber, virüsün hayvanlardan kaynaklandığı yani 'zoonotik' olduğunu söylerken, bir Wuhan laboratuvarından sızdıktan sonra insanlara yayıldığını göz ardı etmiyor.
Geçen hafta, Wuhan Jinyintan Hastanesi'ndeki bir doktor olan Cao Bin'in açıklamalarından sonra sonra hayvan pazarı teorisine şüphe ile bakılmaya başlandı.
Açıklamaya göre enfeksiyon teşhisi konan ilk 41 hastanın 13'ünün pazarla herhangi bir teması olmadığını ortaya çıkmıştı. Doktor Bin, "Deniz ürünleri pazarının virüsün tek kaynağı olmadığı açık görünüyor" ifadelerini kullanmıştı. Çin'deki en en gelişmiş laboratuvar olarak bilinen 250 milyon Lira değeridneki Wuhan Viroloji Enstitüsü, kötü şöhretli yaban hayatı pazarından 16 kilometre uzaklıkta bulunuyor.