30.06.2020 - 16:45 | Son Güncellenme:
milliyet.com.tr
Arkeologlar, yüzyıllardır toprak altında olan mezardaki 115 cesedin yüzde 70'ten fazlasının çocuklara ait olduğunu söylüyor.
Cesetlerin 1500'lü yılların sonunda gömüldüğü ve Hristiyanlık dönemi öncesi gelenekleri de yansıttığı belirtiliyor. Çocuk iskeletlerinin ağızlarındaki madeni paralar dikkat çekiyor.
Arkeolog Katarzyna Oleszek, "Sikkeler kesinlikle inançlarını yansıtıyor" diyor. Uzman Oleszek, cesetlerin özenle toprağa verildiğini söyleyip ekliyor:
"Bence burası bir toplu mezar değil, cesetler gelişigüzel atılmamış. Hristiyanlık öncesi geleneklerin örnekleri var veya ölümden sonraki hayata hazırlığın göstergeleri.
İskeletlerin yerleşim düzeni, muhafaza şekli bir Katolik kilisesi mezarlığı olduğunu da gösteriyor. Bir mezar diğerine zarar vermemiş."
Uzmanlara göre, çocukların ağzına dünyadan ahirete ruhları taşıdığına inanılan yerel efsane Charon'a verilmek üzere madeni paralar konuluyordu.
Topraktan çıkarılan cesetler, antropologların incelemesinin ardından bir başka yerel mezarlığa defnediliyor.
Polonya'da yaklaşık 5 bin yıl önce yaşayan 15 kadın, çocuk ve genç erkeğin iskeletlerinin yer aldığı toplu mezarla da dünya gündemine gelmişti.
2011 senesinde ortaya çıkarılan toplu mezarı inceleyen bilim insanları, yedi yılın sonunda kurbanların her birinin başlarının kesildiğini belirlemişti.
Ancak buna rağmen iskeletlerin yanında düzgün şekilde yerleştirilmiş hediyeler bulunmuş, söz konusu gizem uzmanları şaşırtmıştı.
DNA sonuçları ise başka bir sürprizi ortaya çıkarmıştı. Kurbanların tümü aynı ailedendi, üç nesil bir arada gömülmüştü.
Koszyce köyünde bulunan iskeletleri değerlendiren Kopenhag Üniversitesi'nden bilim insanı Morten Allentoft, ailenin soy ağacını çıkardıklarını açıklamıştı: "Annelerin yanında çocukların yattığını görebiliyoruz, yanlarında erkek kardeşleri var. Aileyi kim öldürmüşse, onları tanıyordu."
Mezarda hiç yetişkin erkek cesedi yoktu, yalnızca eşi ve erkek çocuğuyla gömülmüş bir adam bulundu. Morten Allentoft, şu bilgileri vermişti: "Katliam gerçekleştiğinde bu aile yerleşimde değildi, daha sonradan gelip yakınlarını toprağa verdiler."