26.09.2012 - 02:30 | Son Güncellenme:
MUSA KESLER İstanbul
MİT'in "efsane" yöneticilerinden Hiram Abas, yaklaşık 30 yıl görev yaptığı MİT'ten 1988 yılında emekli olduktan sonra, 26 Eylül 1990'da Çiftehavuzlar'da aracının içinde uğradığı saldırı sonucu öldürüldü. Suikastin üzerinden tam 20 yıl geçti. Olayı o dönem birçok benzer suikasti gerçekleştiren Dev-Sol üstlense de Abas'ın öldürülme sebebi ve faillerin kimliği hep meçhul kaldı. Abas'ın en yakın çalışma arkadaşlarından eski MİT Kontr- Terör Daire Başkanı Mehmet Eymür "Suikastten kısa bir süre önce, Özal'ın kendisine yeni bir görev vereceğini söylemişti" derken, yine Abas'ı yakından tanıyan dönemin Emniyet Kaçakçılık Dairesi Başkanı Atilla Aytek ise "Emekli olduğu dönemde 'Neler yapıyorsun' diye sormuştum, o da 'Sayın Özal'ın verdiği bazı işler var, onlara bakıyorum' demişti." diye konuştu. Abas'ın hangi göreve getirileceği ya da emekli iken dönemin Cumhurbaşkanı Özal için hangi "işleri" yaptığı ise bir "sır"...
İşte tanıyanların "MİT'in Asi Çocuğu" olarak nitelendirdiği Hiram Abas'ın öyküsü...
Ziverbey sorgularından ASALA operasyonlarına
Hiram Abas, görevde olduğu dönemde MİT'in en önemli operasyonlarının planlama ve uygulanmasında görev aldı. 12 Mart 1971 muhtırası döneminde ünlü Ziverbey Köşkü'ndeki sorgularda bizzat yer aldığı iddia edildi. 12 Eylül Darbesi'nden sonraki süreçte dönemin ünlü birçok "mafya babası" ve kaçakçısının gözaltına alındığı "Babalar Operasyonu"nu planladı ve yönetti. Ermeni terör örgütü ASALA'ya karşı yürütülen operasyonların da planlanmasında görev aldı. 1978 yılında emekli oldu. Ancak 1983 yılında yeniden "teşkilata" dönerek üst düzey görevler üstlendi. Dönenim Başbakan'ı Turgut Özal'a çok yakın olduğu belirtilen ve Müsteşar Yardımcısı Abas'a "MİT'in ilk sivil müsteşarı" olacağı gözüyle bakılıyordu. 1988 yılında ortaya çıkan "MİT Raporu" olayının ardından emekliye ayrıldı. Emekli olduktan 2 yıl sonra da susturucu silahla yapılan saldırı sonucunda öldürüldü. Cinayeti Dev-Sol örgütü üstlendi. Abas suikastini gerçekleştiği iddia edilen Ferit Eliuygun ise Beşiktaş'ta bir hücre evine yapılan baskında öldürüldü. Ancak cinayetin gerçek sebebi ve arkasında kimlerin olduğu bugüne kadar aydınlatılamadı. Abas'ın en yakın çalışma arkadaşı Mehmet Eymür ve birlikte birçok önemli operasyon yaptıkları dönemin Emniyet Kaçakçılık Dairesi Başkanı Atilla Aytek'e Abas'ı sorduk:
Mehmet Eymür: "Özal'dan yeni bir görev almıştı"
"Hiram Bey doğuştan istihbaratçıydı. Bir istihbarat uzmanında olması gereken bütün özelliklere sahipti. Doğuştan cesur ve korkusuzdu. Belki o korkusuzluğun bedelini ödedi. Öyle koltuğunda, yatağında ölecek bir insan da değildi. Hareketli ve mücadeleciydi. Başkalarına nasihat verirken kendisi aynı hatayı yaptı. Evine gidip gelirken hep aynı yolları kullandı. Bu belki ondaki sınırsız özgüvenin sonucuydu herhalde. Hiram Bey Türkiye için çok büyük bir kayıptır. Ama dikkat ediyorum da çok çabuk unutuldu. Herhangi popüler, sansasyonel bir olay bile daha çok gündeme geliyor.
"Emri verenler bulunmalı"
"Ölüm emrini kimlerin verdiğinin araştırılması gerekir. Dev-Sol bazı cinayetleri ısmarlama olarak işliyordu. Dolayısıyla emri kimin verdiği de çok önemli... Ben son dönemde araştırılan, soruşturulan faili meçhul olaylar arasında Hiram Bey'in öldürülmesi olayının da araştırılmasını istiyorum. Ama benim istememle olmuyor tabii... MİT'in 2. adamıydı. Birşeyler beklediği dönemde bu cinayet gerçekleşti. Turgut Özal'ın kendisine önemli bir görev vereceğini bana söylemişti ama ne olduğunu bilmiyorum. Belki MİT Müsteşarlığı da olabilir, belki başka bir kuruluş, yeni bir yapılanma da olabilir...
" Atilla Aytek: "Emekli olduktan sonra da Özal için çalışıyordu"
"Hiram Bey gerçek bir vatanseverdi. Çok çalışkandı. İşini evinden ve ailesinden önde tutardı. Çok konuşmazdı, ketum bir insandı. Çok samimi olmamıza rağmen yaptığı işlerden konuşmazdı. Ayrıca çok cesurdu. Türkiye'nin en iyi silah kullanan adamlarından biriydi. Rahmetli Turgut Özal'a çok yakındı. Emekli olduktan sonra Özal'ın talimatıyla bazı işlere baktığını bana söylemişti. Eğer yaşasaydı ve yine kurumunda olsaydı, bugün Türkiye'yi meşgul eden bir çok konuda farklı ve etkili çözümler üretebilirdi."